WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanıma-Tenfiz (Vasi Tayini) Davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm *yerel mahkemenin direnme kararına ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay * Hukuk Genel Kurulu Başkanlığına aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay *Hukuk Genel Kurulu Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 22.10.2008 (Çrş.)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tanıma-Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Adresi yabancı memlekette bulunanlara ilân yoluyla tebliğ yapılmasını gerektiren hallerde tebliği çıkaran merci, tebliğ olunacak evrak ve ilan suretlerini yabancı memlekette bulunan kimsenin bilinen en son adresine ayrıca iadeli taahütlü mektupla gönderir ve posta makbuzunu dosyasında saklar.(Tebligat kanunu m.38/son Tebligat Tüzüğü m.47/son) O halde mahkeme kararının ve davacı vekilinin temyiz dilekçesinin tebliğ olunacak evrak ve ilan suretleri ile birlikte iadeli taahütlü mektupla davalının bilinen en son adresine gönderilerek buna ilişkin posta makbuzunun eklenerek gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle kara verildi. 02.11.2006...

      “Yerine Getirme ve Temyiz Yolu” başlıklı 57.maddesinde: “(1) Tenfizine karar verilen yabancı ilâmlar Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmlar gibi icra olunur.” şeklinde düzenleme yapılmıştır. O halde tanıma ve tenfiz davalarında; Tanıma davası, yabancı bir mahkemeden bir hukuk davasına ilişkin olarak verilen ve verildiği mahkemenin tabi olduğu hukuk sistemi uyarınca kesinleşmiş olan mahkeme kararlarının Türkiye'de de "kesin delil" ve "kesin hüküm" teşkil etmesini sağlamaya yönelik davalardır. Tenfiz davası ise; icra kabiliyetine sahip olan mahkeme kararlarının Türkiye'de de icra edilebilirliğini sağlamaya yönelik davalardır. Diğer bir deyişle tanıma davaları; yalnızca "kesin delil" ve "kesin hüküm" niteliği kazandıran davalar olup icra kabiliyeti kazandırma gücüne sahip değildir. Oysa tenfiz davaları; tanıma davalarının sağladığı etkilerin yanı sıra icra kabiliyetine de yol açar....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/08/2020 NUMARASI : 2020/540 ESAS - 2020/651 KARAR DAVA KONUSU : Tanıma Ve Tenfiz KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili T1 babası Tahsin ŞAHİN'e Almanya ülkesinde Kirchheim Vesayet Mahkemesi'nin 07/03/2019 tarih ve VG6/2015 dosya numarasında vasi olarak atandığını, vasilik kararının 07/03/2016 tarihinde temyiz edilmeksizin kesinleştiğini, Kirchheim Vesayet Mahkemesi'nin 07/03/2016 tarih ve VG6/2015 dosya numarasında verilmiş vasi tayin kararının Türkiye Cumhuriyeti makamlarında da geçerli olabilmesi için tanınmasına ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Sakarya 1....

        Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 07.09.2021 tarih ve 2021/447 Esas 2021/1086 Karar sayılı kararı ile; mahkemenin görevsizliğine ve görevli mahkemenin 7. Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verildiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemeler arasında olumsuz görev uyuşmazlığının doğduğu, sorunun merci tayini yoluyla çözülebileceği tespit edilmiştir Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava yabancı mahkeme kararının tanıması ve tenfizi istemine ilişkindir. Yabancı mahkeme kararlarının tanınması ve tenfizi 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (MÖHUK)’un ikinci kısmının ikinci bölümünde düzenlenmiştir. 5718 sayılı MÖHUK'nın 51 maddesinde ise tenfiz kararlarını vermeye görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğu düzenlenmiştir....

        Bu düzenlemeyle, yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarih ile tanıma tenfiz kararının kesinleştiği tarih arasındaki ara dönemdeki belirsizlik ortadan kaldırılmıştır. Aksi takdirde, bu dönemde, henüz tanıma tenfiz kararı verilmediğinden evliliğin devam ettiğinin kabulü gerekir ve beraberinde çözümü zor yeni uyuşmazlıklara neden olur. Açıklandığı üzere; 59.madde, yabancı mahkeme ilamının maddi hukuk bakımından etkisinin hüküm ifade edeceği döneme açıklık getirmiştir. Sorun, dava hakkının kullanılmasında karşılaşılan zamanaşımı süresinin yabancı mahkeme ilamının kesinleşmesi tarihinde mi yoksa tanıma tenfiz kararının kesinleştiği tarihte mi başlatılacağıdır....

          Bu düzenlemeyle, yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarih ile tanıma tenfiz kararının kesinleştiği tarih arasındaki ara dönemdeki belirsizlik ortadan kaldırılmıştır. Aksi düşünceyle, on yıllık zamanaşımı süresini yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihte başlatmak; tanıma tenfiz kararı verilene kadar geçen sürede eşler, Türk Kanunlarına göre halen evli sayılacaklarından, ara dönemde boşanmaya bağlı olarak Türkiye de açılacak tazminat, nafaka, velayet ve mal rejiminin tasfiyesi gibi bazı dava haklarından yararlanma imkanı olmayacak, açılmış davaların da görülebilirlik ön koşulu (evlilik devam ettiğinden) gerçekleşmediğinden reddedilmesi sonucu ile karşılaşılacaktır. Başka bir anlatımla, tanıma tenfiz kararından önceki ara dönemde, taraflar boşanmaya bağlı diğer dava haklarını kullanamayacak, ancak zamanaşımı işlemeye devam edecektir....

            Tanıma ve tenfiz davaları kabulü için yabancı mahkeme kararının aslı veya mahkemesince onaylanmış sureti ile bunun tercümesi ile kararın kesinleştiğini gösteren tercümeli belgesi gerekir. Tanıma ve tenfiz davalının Türkiye'deki adresi mahkemesi, böyle bir ikameti yoksa ..., ...., ... Mahkemelerinde açılır. Tanıma ve Tenfiz için bazı şartlar vardır. Bunlar a-)Davacının hukuki yararının olması, b-)Kararın verildiği ülke ile Türkiye arasında tenfizi mümkün kılacak bir anlaşmanın olması veya karar veren ülkenin Türk mahkemelerinin kararlarını fiilen veya hukuken tenfiz ediyor olması (bu şart tanıma için aranmamaktadır.) c-)Kararın Türk Mahkemelerinin münhasır yetkisine girmiyor olması, d-)Kamu düzenine aykırı olmaması, e-)kendisine karşı tenfiz istenen kişinin tenfiz davasında itiraz etmiş olmak koşulu ile yabancı mahkemede usulüne uygun davet edilmiş olmasıdır....

              Aksi takdirde, bu dönemde, henüz tanıma tenfiz kararı verilmediğinden evliliğin devam ettiğinin kabulü gerekir ve beraberinde çözümü zor yeni uyuşmazlıklara neden olur. Açıklandığı üzere; 59.madde, yabancı mahkeme ilamının maddi hukuk bakımından etkisinin hüküm ifade edeceği döneme açıklık getirmiştir. Sorun, dava hakkının kullanılmasında karşılaşılan zamanaşımı süresinin yabancı mahkeme ilamının kesinleşmesi tarihinde mi yoksa tanıma tenfiz kararının kesinleştiği tarihte mi başlatılacağıdır. Yabancı mahkemelerce verilmiş ve kesinleşmiş boşanma ilamı hakkında, Türk mahkemelerince tanıma tenfiz kararı verilmedikçe eşler Türk kanunlarına göre boşanmış sayılmayacaklarından, ara dönemde boşanmaya bağlı olarak Türkiye'de açılacak tazminat, nafaka ve mal rejiminin tasfiyesi gibi bazı dava haklarının kullanılması imkanı olmayacaktır....

                Görüldüğü üzere sözleşme, iki grup tenfiz engeli düzenlemiştir. Birinci gruptakiler davalı tarafından savunma olarak ileri sürülüp ispat edilmesi gereken tenfiz engelleri, ikinci gruptakiler ise mahkemece resen gözetilecek tenfiz engelleridir. Esasen tanıma ve tenfiz davalarında taraflar, maddi vakıaların yeniden tartışılmasını isteyemez ve tenfiz davasında mahkemece yapılacak inceleme, tanıma ve tenfiz engellerinin mevcut olup olmadığıyla sınırlıdır. Mahkeme, hakem kararının maddi hukuk yönünden isabetli olup olmadığı denetleyemez. Aleyhine tanıma ve tenfiz talep edilen taraf, ancak tenfiz şartlarının bulunmadığını (tenfiz engellerinin mevcut olduğunu) öne sürerek itiraz edebilir. Yani, uyuşmazlığın esasına ilişkin savunma sebeplerine dayanamaz ve bunlara ilişkin olarak delil gösteremez. Bu nedenlerle, davalı vekilinin hakem kararının esasına dair iddialarının dinlenmesi mümkün değildir....

                  UYAP Entegrasyonu