İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin davacının yabancı mahkeme kararına yansıyan ve mahkeme tarafından sadece boşanmaya yönelik kısa kararın incelendiği ve bunun sonuncunda karar verildiğini, ayrıca müvekkilinin haksız olarak açtığı boşanma, nafaka, maddi ve manevi tazminat davasında boşanma talebinin tanıma ve tenfiz kararı ile kesinleştiğini bu nedenlerle yerel mahkeme kararının hatalı ve hukuka aykırı olduğundan vermiş olduğu kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Dava Tanıma Ve Tenfiz davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Dava tarihi itibarıyla “son bulmuş” başka bir anlatımla “hukuken sona ermiş/devam etmeyen” bir evliliğin yeniden sonlandırılması için tanıma-tenfiz davası açılabilir mi? ./. -2- Değerli çoğunluk, 4.12.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun m. 52 f I hükmüne göre “Kararın tenfiz edilmesinde hukuki yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir” hükmüne dayanarak “son bulmuş bir evliliğin bile” ortada sanki hukuken devam eden bir evlilik varmış gibi tanıma ve tenfiz davası ile yeniden sonlandırılması için dava açılabileceği düşüncesindedir....
Yapılan yargılama neticesinde mahkemesince, tanıma ve tenfiz davalarında yetkili mahkemenin kendisine karşı tanıma ve tenfiz istenenin Türkiye'deki ikametgahı yer mahkemesinin olması, kendisine karşı tanıma ve tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki ikametgahının Gebze olması bu yerin de Gebze ilçesi sınırları içinde olması nazara alınarak davalı vekilinin yetki itirazı yerinde görülmekle yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm 27/09/2019 tarihinde kesinleşmiştir. Gebze 5. Aile Mahkemesince, davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olup Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2.Hukuk Dairesince ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile oluşan olumsuz yetki uyuşmazlığının çözümü için dosya Dairemize gelmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma ve Tenfiz Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların ortak çocukları 03.08.1990 doğumlu ....lda ile 30.09.1994 doğumlu ... ...'nın inceleme tarihi itibariyle ergin oldukları ve davacı tarafından yabancı mahkeme kararının boşanma, nafaka ve velayet yönünden tanınması ve tenfizi isteği haricinde usulüne uygun olarak harcı verilmek süretiyle bağımsız bir velayet davasının bulunmadığının anlaşılmasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Yabancı ilamın tenfiz edilmesinde hukuki yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir ( MÖHUK m. 52/1)....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2020/566 Esas KARAR NO : 2021/662 DAVA : Tanıma Ve Tenfiz DAVA TARİHİ : 16/11/2020 KARAR TARİHİ : 16/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan tanıma ve tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilince verilen dava dilekçesinde özetle; kararın tanınmasını talep ettiklerini, ------ devam eden dosyaya delil teşkil etmesi bakımından tanımanın talep edildiğini ve bu nedenle derdestliğin söz konusu olmadığını beyan etmekte olduğunu, davacı, tanınmasını istediği kararın müvekkil şirket ---------tarafından açılan dava olup, bu davaya kendi talebi ile huzurdaki davalıları ---davalı sıfatıyla dahil edildiğini; dava dilekçesiyle eklerinin ve mahkeme kararının davalılara usulüne uygun şekilde tebliğ edildiğini; --- belgelerinin ek olarak sunulduğunu;-- tanıma talebinde bulunulduğunu; davaya konu olay nedeniyle kendi nezdinde doğan ve davalılara rücu edilen zararın tam olarak belirlendiğini, işbu kararın rücu davasında delil...
MAHKEMECE: " 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun'un "Tanıma"yı düzenleyen 58 inci maddesinin (1) sayılı bendine göre, tanıma için aynı Yasa'nın "Tenfiz"i düzenleyen 54 üncü maddesinde aranan koşullardan 1/a bendi dışındakilerin bulunması gerekir. Belirtilen maddenin 1/c bendinde de tanınması istenen kararın Türk kamu düzenine aykırı olamayacağı hususu net biçimde gösterilmiştir. İcra ve İflas Kanunu'nun 43 üncü maddesine göre ancak Türk Ticaret Kanunu'na göre tacir sayılan ya da tacirler hakkındaki hükümlere tâbi olanlar ile tacir olmadıkları halde, özel yasalara göre iflasa tâbi tutulan kimselerin iflasına karar verilebilir; bu husus Türk kamu düzeni ile ilgilidir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO 2023/143 Esas KARAR NO: 2023/541 DAVA: Tanıma Ve Tenfiz DAVA TARİHİ: 24/02/2023 KARAR TARİHİ: 14/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin özel hukuk tüzel kişisi olduğunu ve tamamen ---- bağlı olduğunu, ülkemizdeki ----- işletmesi gibi hizmet verdiğini ve davalı tarafın müvekkiline bir çok taşıma işlemi yaptırdığını, ancak yapılan işler karşılığında müvekkiline hiç bir ödemenin yapılmadığını, müvekkilince davalı taraf aleyhine ---- bir çok alacak davası açıldığını, bu davalardan bir kısmı devam ederken bir kısmının ise kesinleştiğini ve lehe sonuçlandığını, iş bu davaya konu ve tanıma tenfizi istenen -------- tarihli icra hükmü kararının kabulüne karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, bu ilamların ve kesinleşme şerhlerinin çevirisinin yapılarak dosyaya ibraz edildiğini, davalının vadesi gelmiş olduğu iddia edilen borcunu...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO 2023/143 Esas KARAR NO: 2023/541 DAVA: Tanıma Ve Tenfiz DAVA TARİHİ: 24/02/2023 KARAR TARİHİ: 14/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin özel hukuk tüzel kişisi olduğunu ve tamamen ---- bağlı olduğunu, ülkemizdeki ----- işletmesi gibi hizmet verdiğini ve davalı tarafın müvekkiline bir çok taşıma işlemi yaptırdığını, ancak yapılan işler karşılığında müvekkiline hiç bir ödemenin yapılmadığını, müvekkilince davalı taraf aleyhine ---- bir çok alacak davası açıldığını, bu davalardan bir kısmı devam ederken bir kısmının ise kesinleştiğini ve lehe sonuçlandığını, iş bu davaya konu ve tanıma tenfizi istenen -------- tarihli icra hükmü kararının kabulüne karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, bu ilamların ve kesinleşme şerhlerinin çevirisinin yapılarak dosyaya ibraz edildiğini, davalının vadesi gelmiş olduğu iddia edilen borcunu...
Kanunun 50 ilâ 57.maddeleri “tenfiz” e, 58 ile 59.maddeleri ise “tanıma”ya ilişkindir. 5718 sayılı Kanunun; “Tenfiz Kararı” başlıklı 50.maddesinin 1.fıkrasında: “Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.” “Tenfiz İstemi” başlıklı 52.maddesinin 1.fıkrasının 1.cümlesinde: “Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir..”...
İlçe Mahkemesi'nin ... tarihli, ... sayılı yabancı mahkeme kararının ve söz konusu kararın 05.05.2022 tarihi itibariyle yasal yaptırım gücüne sahip olduğunu ve derhal yerine getirilmesi gerektiğini belirten, ... ve ... sayılı İcra Emri başlıklı belgenin Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanununun 50 vd maddeleri gereğince tanınmasına ve tenfizine, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava, MÖHUK 50-59 maddesinde düzenlenmiş olan yabancı Mahkeme kararının tenfiz ve tanınmasına ilişkindir. Uyuşmazlığın çözümü için öncelikle tenfizle ilgili kısa bir açıklama yapılmasında yarar bulunmaktadır....