O halde tanıma ve tenfiz davalarında; Tanıma davası, yabancı bir mahkemeden bir hukuk davasına ilişkin olarak verilen ve verildiği mahkemenin tabi olduğu hukuk sistemi uyarınca kesinleşmiş olan mahkeme kararlarının Türkiye'de de "kesin delil" ve "kesin hüküm" teşkil etmesini sağlamaya yönelik davalardır. Tenfiz davası ise; icra kabiliyetine sahip olan mahkeme kararlarının Türkiye'de de icra edilebilirliğini sağlamaya yönelik davalardır. Diğer bir deyişle tanıma davaları; yalnızca "kesin delil" ve "kesin hüküm" niteliği kazandıran davalar olup icra kabiliyeti kazandırma gücüne sahip değildir. Oysa tenfiz davaları; tanıma davalarının sağladığı etkilerin yanı sıra icra kabiliyetine de yol açar. Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır....
Bu kanuni düzenlemeye göre, sonraki tarihlerde tanıma/tenfiz kararı verilse dahi, evlilik birliği yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihte sona erer. 5718 sayılı Kanun'un 59. maddesiyle getirilen bu düzenleme sayesinde, eşler yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihten itibaren boşanmış sayılacaklarından tanıma/tenfiz kararının verildiği tarihe kadar geçen ara dönemde birbirlerine mirasçı olmayacaklar, duruma göre doğan çocuk evlilik dışı doğmuş sayılacaktır. Bu düzenlemeyle, yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarih ile tanıma tenfiz kararının kesinleştiği tarih arasındaki ara dönemdeki belirsizlik ortadan kaldırılmıştır. Aksi takdirde, bu dönemde, henüz tanıma tenfiz kararı verilmediğinden evliliğin devam ettiğinin kabulü gerekir ve beraberinde çözümü zor yeni uyuşmazlıklara neden olur. Açıklandığı üzere; 59.madde, yabancı mahkeme ilamının maddi hukuk bakımından etkisinin hüküm ifade edeceği döneme açıklık getirmiştir....
Bu düzenlemeyle, yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarih ile tanıma tenfiz kararının kesinleştiği tarih arasındaki ara dönemdeki belirsizlik ortadan kaldırılmıştır. Aksi düşünceyle, on yıllık zamanaşımı süresini yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihte başlatmak; tanıma tenfiz kararı verilene kadar geçen sürede eşler, Türk Kanunlarına göre halen evli sayılacaklarından, ara dönemde boşanmaya bağlı olarak Türkiye de açılacak tazminat, nafaka, velayet ve mal rejiminin tasfiyesi gibi bazı dava haklarından yararlanma imkanı olmayacak, açılmış davaların da görülebilirlik ön koşulu (evlilik devam ettiğinden) gerçekleşmediğinden reddedilmesi sonucu ile karşılaşılacaktır. Başka bir anlatımla, tanıma tenfiz kararından önceki ara dönemde, taraflar boşanmaya bağlı diğer dava haklarını kullanamayacak, ancak zamanaşımı işlemeye devam edecektir....
Yabancı mahkemelerde verilen bir kararın Türkiye'de hüküm ifade edebilmesi için bu kararın Türk Mahkemelerince tanınması ve tenfiz edilmesi gerekir. Davacı da tenfiz talep etmektedir. Eğer yabancı kararın icra edilebilir niteliği varsa bu konuda tenfiz kararı verilmesi gerekir. Tanıma ve tenfiz davaları kabulü için yabancı mahkeme kararının aslı veya mahkemesince onaylanmış sureti ile bunun tercümesi ile kararın kesinleştiğini gösteren tercümeli belgesi gerekir. Tanıma ve tenfiz davalının Türkiye'deki adresi mahkemesi, böyle bir ikameti yoksa ..., ...., ... Mahkemelerinde açılır. Tanıma ve Tenfiz için bazı şartlar vardır....
Bu kanuni düzenlemeye göre, sonraki tarihlerde tanıma tenfiz kararı verilse dahi, evlilik birliği yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihte sona erer. 5718 sayılı Kanun'un 59. maddesiyle getirilen bu düzenleme sayesinde, eşler yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihten itibaren boşanmış sayılacaklarından tanıma tenfiz kararının verildiği tarihe kadar geçen ara dönemde birbirlerine mirasçı olmayacaklar, duruma göre doğan çocuk evlilik dışı doğmuş sayılacaktır. Bu düzenlemeyle, yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarih ile tanıma tenfiz kararının kesinleştiği tarih arasındaki ara dönemdeki belirsizlik ortadan kaldırılmıştır. Aksi takdirde, bu dönemde, henüz tanıma tenfiz kararı verilmediğinden evliliğin devam ettiğinin kabulü gerekir ve beraberinde çözümü zor yeni uyuşmazlıklara neden olur. Açıklandığı üzere; 59.madde, yabancı mahkeme ilamının maddi hukuk bakımından etkisinin hüküm ifade edeceği döneme açıklık getirmiştir....
Bu davada MÖHUK 54. ve devamı maddeleri gereğince tanıma ve tenfiz şartların oluşup oluşmadığı incelenmekte olup tanıma ve tenfizi istenen kararın münhasıran velâyet düzenlemesine yönelik olmasının bir önemi bulunmamaktadır. MÖHUK’da tanıma ve tenfize ilişkin davalarda temyiz edilemezlik durumuna ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte; MÖHUK 57/2. maddesinde tenfiz isteminin kabul veya reddi hususunda verilen kararların temyizinin genel hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. HMK’ da tanıma tenfiz davalarının temyiz edilemeyeceğine dair düzenleme de bulunmamaktadır. A.İ.H.S.nin 6. maddesi ve Anayasa’nın 36. maddesi gereğince adil yargılanma hakkının genel unsurlarından biri de adalete erişim hakkıdır. Yasal düzenlemelerde açıkça yasa yolunun kapalı olduğuna dair bir düzenleme bulunmaması halinde adalete erişim hakkı gereğince yasa yolunun açık olduğunun kabulü gerektiğinden davalının temyiz talebinin incelenmesi gerektiği kanaatindeyim....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/10/2022 NUMARASI : 2022/455 ESAS 2022/494 KARAR DAVA KONUSU : Tanıma Ve Tenfiz KARAR : Tanıma ve Tenfiz istemine ilişkin olarak açılan davada Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Samsun 2.Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; T2 annesi olduğunu ve kendisinin Duisburg-Ruhrort Almanya Eyalet Mahkemesi'nin 9101 a E-1215/22 dosyası ile vasi olarak atandığını, Alman Eyalet Mahkemesi tarafından verilen kararın Türkiye Cumhuriyeti makamları tarafından da tanınması için tanıma ve tenfiz kararı verilmesini dava ve talep etmiştir. Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesince; "Dava; Almanya Eyalet Mahkemesi tarafından verilen vasi tayini kararının tanınması ve tenfizi isteminden ibaret olup, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/10/2022 NUMARASI : 2022/455 ESAS 2022/494 KARAR DAVA KONUSU : Tanıma Ve Tenfiz KARAR : Tanıma ve Tenfiz istemine ilişkin olarak açılan davada Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Samsun 2.Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosyanın yapılan incelemesi sonunda: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı dava dilekçesinde özetle; T2 annesi olduğunu ve kendisinin Duisburg-Ruhrort Almanya Eyalet Mahkemesi'nin 9101 a E-1215/22 dosyası ile vasi olarak atandığını, Alman Eyalet Mahkemesi tarafından verilen kararın Türkiye Cumhuriyeti makamları tarafından da tanınması için tanıma ve tenfiz kararı verilmesini dava ve talep etmiştir. Samsun 1. Asliye Hukuk Mahkemesince; "Dava; Almanya Eyalet Mahkemesi tarafından verilen vasi tayini kararının tanınması ve tenfizi isteminden ibaret olup, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6....
Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalar yönünden, anılan kanun maddelerinin değerlendirilmesi gerekirse; tanıma tenfiz kararı verilmek koşuluyla, eşler yabancı mahkemenin boşanmanın kabulüne ilişkin verdiği kararının kesinleştiği tarih itibarıyla boşanmış sayılırlar. Bu yasal düzenlemeye göre, tanıma tenfiz kararı daha sonraki tarihlerde verilse dahi, evlilik birliği yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihte sona ermiş kabul edilecektir. MÖHUK'nun 59. maddesi ile getirilen bu düzenleme sayesinde, eşlerin yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihten, tanıma tenfiz kararının verildiği tarihe kadar geçen ara dönemde edindikleri malvarlıkları, evlilik birliği dışında edinilen mal olarak kabul edilecektir. Diğer yandan, bu ara dönemde birbirlerine mirasçı olmayacaklar, duruma göre bu dönemde doğan çocuk evlilik dışı doğmuş sayılacaktır....
Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın tanıma ve tenfiz talebine ilişkin olduğu, MÖHUK 51. maddede yetkili ve görevli mahkemenin kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'de ki yerleşim yeri mahkemesi olduğunun bildirildiği, kendisine karşı tenfiz talep edilen davalının ... Nüfus Müdürlüğü olması münasebeti ile madde kapsamında yetkili mahkemenin ... Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. 5718 sayılı MÖHUK'nın 51. Maddesinde; tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. (2) Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sâkin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sâkin olduğu bir yer mevcut değilse ..., ... veya ... mahkemelerinden birinden istenebilir. Düzenlemede tenfiz kararının hangi konudaki yabancı mahkeme kararına ilişkin olduğu hususunda bir ayrım yapılmamıştır. Bu durumda, anılan yasal düzenleme karşısında uyuşmazlığın ... 1....