"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yabancı İlamın Tanınması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davalı vekili Av... 28.06.2007 tarihli dilekçesiyle temyizden feragat ettiğinden, temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Açıklanan nedenle, temyiz dilekçesinin REDDİNE, oybirliğiyle karar verildi. 09.07.2007...
Yabancı hakem kararlarının tanınması da tenfizine ilişkin hükümlere tâbidir (MÖHUK md 62). 10 Haziran 1958 Tarihli Yabancı Hakem Kararlarının Tanınması Ve İcrası Hakkında New York Sözleşmesi gereğince akit devletlerden her biri hakem kararlarının muteberliliğini tanıyacak ve hakem anlaşması ile kararın usulüne göre tasdik edilmiş aslı yahut aslına uygunluğunu gösterir şartları ihtiva eden bir suretinin, bu belgelerin bir tercümesinin ibrazı halinde mahkemece hakem kararının tanıma ve icrasına karar verilecektir (md. III, IV)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dava, iflas kararının tanınması ve tenfizine ilişkin olup mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, Adalet Bakanlığı tarafından, 6100 sayılı HMK’nın 363'üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca Kanun yararına temyiz edilmiştir. Dosya kapsamından, davacı hakkında Almanya Charlottenburg Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından iflas kararı verildiği ve bu kararın Türk Mahkemelerince tanınması ve tenfizi istendiği anlaşılmaktadır. Hukukumuzda iflas davalarında görev, kamu düzeni ile ilgili olduğundan mahkeme tarafından re'sen dikkate alınmalıdır. Bu husus, İİK'nın 154/son maddesinde düzenlenmiş olup iflas davasının mutlaka borçlunun muamele merkezinin bulunduğu yer ticaret mahkemesinde açılarak karar verilmesi gerektiği hükmünü içermektedir....
Şubesine yaklaşık 14000 Euro gönderdiğini ve kooperatife harcandığını ileri sürdüğünden göndermeye ilişkin dekont veya belgelerin ilgili banka şubesinden temin edilerek dosya arasına konulması için davacı vekiline süre ve imkan tanınması, alınacak cevabın ve ödemeye ilişkin belgelerin dosyaya eklenmesi, 3- Kooperatif yoluyla davalı ... (.... ... tarafından edinilen ve dosyadaki bilgilere göre 2005 yılında kardeşine devrettiği açıklanan bağımsız bölüme ait davalı adına tapu kaydının oluştuğu ilk günden itibaren tüm geldi ve gittileriyle intikalleri gösterir biçimde resmi akit tablolarının onaylı örnekleriyle Tapu Sicil Müdürlüğü'nden getirtilerek dosyaya eklenmesi 4- Davalı ... (....) ...’in ve davacı ...’ın yurtdışında çalıştığına ilişkin hizmet belgelerinin veya bunlara ilişkin yazıların temin edilerek dosyaya konulması için davalı ... ve davacı ...’e ve vekillerine de aynı şekilde süre ve imkan tanınması ilgili belgeler verildiğinde dosya arasına konulması, ondan sonra temyiz incelemesi...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Yargılamanın Yenilenmesi (Yabancı Makeme İlamının Tanınması) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm yabancı mahkeme ilamının tanınması davasının yargılamasının yenilenmesi istemine ilişkin olup 07.10.2013 tarihinde açılmıştır. Dava, yargılamanın yenilenmesine (yabancı mahkeme ilamının boşanmaya ilişkin kısmının tanınmasına) ilişkin olup, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun, üçüncü kısmı hariç, ikinci kitabında yer almaktadır. Görev, kamu düzenine ilişkindir....
Hukuk Dairesi’nin 28/04/2011 tarihli 7 O 102/08 sayılı kararının tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, mülga TTK’nun 405 ve 329. maddelerinde düzenlenen emredici hükümleri gereğince davalı şirketin parasını dilediği an geri alabileceği vaadi ile hiç kimseden para toplamadığını, ortaklar pay defteri gereğince şirketin hissedarı olan davacıların şirkete ortak olmak için ödedikleri sermayeleri şirketten talep edemeyeceklerinden tenfizi istenilen yabancı mahkeme kararının kamu düzenine aykırı olduğunu, HUMK’nın 17. maddesi gereğince yetkili mahkemenin Uşak mahkemeleri olduğunu ve olaya Türk Hukuku’nun uygulanması gerektiğini bu nedenle verilen kararın tenfizinin mümkün olamayacağını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; ... Eyalet Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi’nin 28/04/2011 tarihli 7 O 102/08 sayılı kararının tanınması ve tenfizine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, İsviçre-Basel Asliye Hukuk Mahkemesi Kararının tanınması ve tenfizi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde, davacıların nüfus ve medeni hal durumlarının düzeltilmesine ilişkin olarak İsviçre-Basel Asliye Hukuk Mahkemesince verilen ve kesinleşme şerhi ile Türkçe çevirisi bulunan kararın tanınması ile tenfizini istemiştir....
Bu nedenle, mahkemenin tanıma isteğinde, boşanmanın tanınması istemi konusuz olmakla birlikte; yabancı boşanma kararının kesinleşme tarihinin tanınmasıyla sınırlı olarak tanımaya karar verilmesi gerektiği; hükmün bu nedenle bozulması düşüncesindeyim....
Kararı, istemci vekili temyiz etmiştir. 1- Yabancı mahkeme kararlarının tanınması, MÖHUK’un 58/1. maddesinin yollamasıyla, aynı Yasa’nın 51/1. maddesi uyarınca asliye mahkemesinin görevinde ise de somut olayda istem, iflasa ilişkin olduğundan yargılama görevi Asliye Ticaret Mahkeme’sine aittir (İİK.m.154/son). Açıklanan nedenle Asliye Hukuk Mahkemesi’nce dilekçenin görevsizlik nedeniyle reddine ve talep halinde karar kesinleştiğinde dosyanın Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmek gerekirken, esasa girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir. 2- Bozma neden ve şekline göre, istemci vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir....
Yargılama sırasında davacı tarafından tanıma ve tenfizi talep edilen kararın tercümeleri sunulmuş, mahkemece, bozmadan sonra yeniden sunulan türkçe tercüme ve orijinal karara göre davanın açıldığı tarih itibariyle tenfizi ve tanınması talep edilen kararın kesinleşmediğinin anlaşıldığı her davanın açıldığı tarih itibariyle değerlendirileceğinden ilgili kararın kesinleştirilmesi ve yetkili makamlarca onanmasına ilişkin tamamlayıcı işleminin bu aşamada nazara alınamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemenin de gerekçesinde açıklandığı gibi yargılama sırasında sunulan tenfizi ve tanınması talep edilen kararın tercümeleri arasında farklılıklar bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu hali ile yapılacak değerlendirmenin sağlıklı olmayacağı açıktır....