İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tahkimde dile getirilmeyen ve yargılamanın tüm aşamalarında esas yönünden iddia ve savunmalarını yapan davalının tahkim şartının geçersizliği, sözleşmenin geçersizliği, davalı vekiline verilen vekaletnamenin geçersizliği yönündeki itirazlarının tenfiz aşamasında dinlenemeyeceği, kaldı ki bu iddiaların da çelişkili davranış yasağına aykırılık teşkil ettiği ve objektif iyi niyet kurallarına da uygun olmadığı, taraflar arasında düzenlenen sözleşme gereğince tahkim şartlarının geçerli olduğu, davalının usulüne uygun ve geçerli vekaletname ile tahkim yargılamasını takip ettiği, davaya konu tahkim mahkemesince verilen kararın tenfizine engel bir hususun bulunmadığı ve tenfiz şartlarının mevcut olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile Ukrayna Ticaret Odası Uluslararası Ticaret Tahkim Mahkemesinin 25.05.2018 karar ve kesinleşme tarihli, 272T/2017 no.lu kararın MÖHUK 34 ncü maddesi uyarınca tanınması...
Görüldüğü üzere sözleşme, iki grup tenfiz engeli düzenlemiştir. Birinci gruptakiler davalı tarafından savunma olarak ileri sürülüp ispat edilmesi gereken tenfiz engelleri, ikinci gruptakiler ise mahkemece resen gözetilecek tenfiz engelleridir. Esasen tanıma ve tenfiz davalarında taraflar, maddi vakıaların yeniden tartışılmasını isteyemez ve tenfiz davasında mahkemece yapılacak inceleme, tanıma ve tenfiz engellerinin mevcut olup olmadığıyla sınırlıdır. Mahkeme, hakem kararının maddi hukuk yönünden isabetli olup olmadığı denetleyemez. Aleyhine tanıma ve tenfiz talep edilen taraf, ancak tenfiz şartlarının bulunmadığını (tenfiz engellerinin mevcut olduğunu) öne sürerek itiraz edebilir. Yani, uyuşmazlığın esasına ilişkin savunma sebeplerine dayanamaz ve bunlara ilişkin olarak delil gösteremez. Bu nedenlerle, davalı vekilinin hakem kararının esasına dair iddialarının dinlenmesi mümkün değildir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 12/10/2022 NUMARASI : 2022/291 ESAS 2022/434 KARAR DAVA KONUSU : Tanıma Ve Tenfiz KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Tüm dosya içeriğine göre yapılan değerlendirme sonucunda; Tenfiz isteğinin konusu olan karar, yabancı mahkeme tarafından verilmiş ve kesinleşmiştir. Mahkememizin, bu kararın doğru bir karar olup olmadığı yönünde araştırma ve değerlendirme yetkisi yoktur. Dolayısıyla, sadece kararın ülkeler arasındaki ikili anlaşma, taraflar arasındaki sözleşme ve MÖHUK kuralları çerçevesinde şekli olarak tenfiz koşulları mevcut bir karar olup olmadığı hususunun incelenmesi gerekir....
Cumhuriyeti Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti arasında karşılıklılık esasına dayanılarak Tanıma ve Tenfiz kararlarının verildiği, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kamu Düzenine aykırı bulunmayan dava konusu yabancı mahkeme kararının 5718 Sayılı MÖHUK nun 50. ve devamı maddelerinde aranan tanıma ve tenfiz koşullarının mevcut olduğu, davalı vekilinin zamanaşımı defi ve tenfiz koşullarının gerçekleşmediğine ilişkin savunmasının yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıda yazılı kararın verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜNE, ......
Cumhuriyeti Devleti ile Türkiye Cumhuriyeti Devleti arasında karşılıklılık esasına dayanılarak Tanıma ve Tenfiz kararlarının verildiği, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kamu Düzenine aykırı bulunmayan dava konusu yabancı mahkeme kararının 5718 Sayılı MÖHUK nun 50. ve devamı maddelerinde aranan tanıma ve tenfiz koşullarının mevcut olduğu, davalı vekilinin zamanaşımı defi ve tenfiz koşullarının gerçekleşmediğine ilişkin savunmasının yerinde olmadığı anlaşıldığından davanın kabulüne dair aşağıda yazılı kararın verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davanın KABULÜNE, ......
den alınan Hukuki Mütalaa'da sonuç olarak; MÖHUK kapsamında ancak yabancı mahkeme kararlarının ve hakem kararlarının tanınması ve tenfiz taleplerinin değerlendirilebileceği, somut uyuşmazlıkta tanıma ve tenfiz kararına konu kararı veren Bankacılık Uyuşmazlıkları Komisyonu'nun, bir kurumun mahkeme sayılması için aranan niteliklerin tamamını taşımadığını, Suudi Arabistan hukukunda da ileri sürüldüğü ve eleştirildiği, Türk Hukuku bakımından da adı geçen kurumun mahkeme sayılabilmesi için aranan vasıflardan bazılarını taşımadığının görülmesi nedeniyle MÖHUK'un 50 ve 58 anlamında yabancı mahkeme kararı olma şartının karşılanılmadığı, nihai kararın davalıya veya yetkili vekiline usulüne tebliğ edildiğinin ispatlanması gerektiği, kesinleşmenin yeterli olmayacağı, karşılıklıklık şartının gerçekleştiğinin kabulü için aynı nitelikteki kararlar hakkında fiili karşılıklığın bulunup bulunmadığının tespit edilmesi gerektiği, yurt dışındaki yargılamada davalının vekili olarak kabul edilen ...'...
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/1006 KARAR NO : 2023/202 DAVA : Tanıma Ve Tenfiz DAVA TARİHİ : 19/12/2022 KARAR TARİHİ : 08/03/2023 Mahkememizde görülmekte olan Tanıma Ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili 19/12/2022 tevzi tarihli dava dilekçesinde özetle; -----Bölgesi Tahkim Mahkemesinde görülen alacak konulu davada ilgili mahkemenin------ numaralı dava ve 25.08.2022 tarihli kararı ile müvekkili şirket lehine 9.663.537 ruble 75 k.'...
Mahkemece; " Dava, yabancı mahkeme kararının tanınması ve tenfizine ilişkindir. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunu'na göre, yabancı mahkemelerin hukuk davalarına ilişkin olarak verdikleri ve o devletin kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilamların tenfızi ve tanınmasına ilişkin davalarda; tanıma ve tenfiz dilekçesine, yabancı mahkeme ilamının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış kesinleşmiş tercümesinin; ilamın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış kesinleşmiş tercümesinin eklenmesi zorunludur (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 2019/5122 Esas, 2020/1589 Karar sayılı ve 17/02/2020 tarihli ilamı)....
Bilirkişi raporunda gösterildiği üzere, örneğin, Türkiye ve--- arasında akdedilen “Türkiye Cumhuriyeti ile ----- Halk Cumhuriyeti Arasında Hukuki ve Ticari Konularda Adli Yardımlaşma Sözleşmesi” madde 18 uyarınca, “Bu Sözleşmenin yürürlüğe girmesinden sonra verilmiş hukuki ve ticari konulardaki adli kararlar ve vukubulan sulhler, karar olarak kabul edilir” hükmü bulunmaktadır. ----- ile de aramızda “Türkiye Cumhuriyeti ile ----Devleti Arasında Hukuki ve Ticari Mevaddı Adliyeye Müteallik Münesabatı Mütekabiliyeye Dair Mukavelename” mevcut olup, içerisinde yabancı mahkeme kararlarının tenfizine ilişkin bir düzenleme bulunmamaktadır. Ayrıca, 02.07.2019 tarihinde düzenlenen “Hukuki veya Ticari Konularda Yabancı Kararların Tanınması ve Tenfizi Hakkında Sözleşme” m.11 ve 01.02.1971 tarihinde düzenlenen Hukuki ve Ticari konularda Yabancı Kararların Tanınması ve Uygulanmasına İlişkin Sözleşme” m.19 uyarınca, mahkeme huzurunda yapılan sulhlerin tenfiz edilebileceği açıkça düzenlenmektedir....