Hukuk Mahkemesinin ... tarih ve ... sayılı kararının tanınma ve tenfizine yöneliktir. Hukuk davalarına yönelik olarak yabancı mahkemelerden alınmış olan ilamların tanınması ve tenfiz edilebilmesi için 5718 sayılı MÖHUK'un 50. maddesi gereğince ilamın yabancı mahkemenin kanunlarına göre kesinleşmesi, 5718 sayılı MÖHUK'un 54. maddesi gereğince kararın verildiği devlet ile ... arasında karşılıklılık bulunması, kararın münhasıran Türk mahkemelerinin yetkisine giren bir konudan verilmemiş olması, yine kararın Türk kamu düzenine açıkça aykırı olmaması, 5718 sayılı MÖHÜK'un 55/2. maddesi gereğince yabancı mahkeme kararının kısmen veya tamamen yerine getirilmiş olmaması veya yerine getirilmesine engel bir sebebin ortaya çıkmamış olmasına bağlıdır. Davaya konu ... Mahkemesinin ... tarih ... karar sayılı ilamını ortadan kaldıran, ......
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesi ile; mahkemece 07/10/2015 tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alınması ve ıslah ile artırılan miktarın zamanaşımına tabi tutulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, adi ortaklık ilişkisi fesih ve tasfiye edilmediğinden zamanaşımı süresinin işlemeyeceğini, mahkemece adi ortaklığın tasfiye prosedürünün işletilmediğini, hükme esas alınan rapora yönelik itirazlarının ve bu rapora üstünlük tanınma sebebinin değerlendirilmediğini ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER VE GEREKÇE: Dava, adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan ortaklık gideri (masraf) ve kar payı alacağının tahsili istemine yöneliktir. İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili istinaf yoluna başvurmuştur....
Aile Mahkemesi'nin 2017/887 Esas sayılı dosyasına kayden açtığı davası kabul edilmiş, verilen bu tanınma kararı da 08.12.2020 tarihinde istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. 4721 sayılı Kanun'un 175 ... maddesinde yer alan düzenlemeye göre; "Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz." Somut olayda, yabancı mahkeme kararında tarafların kusur durumuna ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı, böylelikle kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda daha ağır kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır....
Anısına Armağan) Fikri Mülkiyet Dünya Örgütü Uzmanlar Komitesince (WİPO) tanınmış marka kriterleri ile ilgili olarak verilen A/34/13 nolu tavsiye kararına göre ise bir markanın tanınmış olup olmadığının tespitinde ilgili sektörde markanın tanınma derecesi, markanın süre, yaygınlık, coğrafi alan itibarıyla her türlü kullanımı, markanın tatbik edildiği mal veya hizmet ile ilgili reklam ve temsiller, fuarlar ve gösterimlerde dahil olmak üzere marka için yapılan promosyonun süresi, yaygınlığı ve coğrafi alanı, süre ve coğrafi alanı kapsayan her türlü tescil veya tescil başvurusu, markanın ekonomik değeri, marka hakkının hangi etkinlikte ve verimlilikte korunduğu, tanınmışlığa yönelik mahkeme ve diğer yetkili makamların kararları gibi unsurlar dikkate alınmalıdır. Bu hususlar ise kamuoyu araştırması, sektörel bilgi taraması ve bilirkişi incelemesi ile belirlenebilecektir....
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; ''davacı erkek tarafından açılan tanınma ve tenfize ilişkin davanın kabulü ile; velayeti davalı anneye bırakılan müşterek çocukların yaşları, eğitim durumları ve seyahat kolaylığı gözetilerek; her ayın 1 ve 3. Cumartesi günleri sabah saat 09.00 dan takip eden pazar günü akşam saat 17.00 ye kadar, Dini Bayramların ikinci günü sabah saat 10.00 dan üçüncü günü akşam saat 17'ye kadar, Eğitim dönemi yarıyıl tatillerinin ilk haftası cumartesi günü sabah saat 09.00'dan takip eden cuma günü akşam saat 17.00'ye kadar ayrıca her yıl 1 Temmuz sabah saat 09.00'dan 30 Temmuz akşam saat 17.00'ye kadar davacı baba ile şahsi ilişki tesisine, 3- Müşterek çocuklar 07/12/2014 doğumlu Emrecan AKPINAR (T.C.) ve 02/01/2006 doğumlu Seyhan AKPINAR (T.C.)'...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Velayet Altındaki Küçüğün Soyadının Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın dava dilekçesinde; evlilik dışı dünyaya gelen ...’nın tanınma suretiyle babasının soyadını aldığını, ...’nın soyadının diğer çocuğu ... ile kendi soyadından farklı olmasından dolayı sorunlar oluştuğunu ileri sürerek ortak çocuk ...’nın "...." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesini talep ve dava etmiştir....
Koruma için aranan tanınmışlık düzeyi bakımından da markanın herkesçe değil, toplumun ilgili kesimince tanınma dahi yeterli görülmüştür. Bu itibarla, toplumda tanınmışlık düzeyine erişmiş markalara bahşedilen koruma alanı, tanınmış markalarınki ile kıyaslandığında daha kapsamlı olup, bölgesel olabileceği gibi tüm mal veya hizmetleri de içerecek tarzda genişletilmiştir. Hangi markaların tanınmış, hangilerinin toplumda tanınmışlık düzeyine erişmiş olduğunu tespit için 1999 yılında "WIPO (World Intellectual Property Organization-Dünya Fikri Mülkiyet Teşkilatı) Ortak Tavsiye Kararı" adı altında bazı ölçütler getirilmiş ve bu suretle bir markanın tanınmışlığında kendisinden yararlanılabilecek bazı kriterler oluşturulmuştur. Bu kriterler, bağlayıcı olmamakla birlikte uygulama ve öğretide de kabul görmektedir....
HMK 33. maddesi uyarınca hakim, yargılamada Türk Hukuku'nu re'sen uygulayacağından, Türk Mahkemeleri'nde görülmekte olan davalar yönünden bilirkişi heyeti Türk Hukuk sistemindeki mevzuata göre rapor düzenlemek zorunda olduğundan, yabancı mahkeme kararlarının nazara alınabilmesi için MHÖK uyarınca tanınma kararı alınması gerekip, davacı tarafça bu yönde alınmış kararın varlığı iddia ve ispat edilmediğinden, bilirkişilerin kesinleşen Münih Eyalet Mahkemesi 7. Hukuk Mahkemesi'nin kararını nazara almamalarında usule aykırılık olmadığından istinaf sebebinin reddine karar verilmesi, 4- Mahkemece dosya kapsamına uygun oluşturulan, iki ayrı heyetten rapor alınmış olup, her iki rapor birbirini doğrulamıştır. Verilen raporlar dosya kapsamına uygun ve mahkeme denetimine açıktır. Davacı tarafça aksini gösterir, başka Türk Mahkemelerince alınmış rapor yada özel mütalaa ibraz edilmemiştir....
HMK 33. maddesi uyarınca hakim, yargılamada Türk Hukuku'nu re'sen uygulayacağından, Türk Mahkemeleri'nde görülmekte olan davalar yönünden bilirkişi heyeti Türk Hukuk sistemindeki mevzuata göre rapor düzenlemek zorunda olduğundan, yabancı mahkeme kararlarının nazara alınabilmesi için MHÖK uyarınca tanınma kararı alınması gerekip, davacı tarafça bu yönde alınmış kararın varlığı iddia ve ispat edilmediğinden, bilirkişilerin kesinleşen Münih Eyalet Mahkemesi 7. Hukuk Mahkemesi'nin kararını nazara almamalarında usule aykırılık olmadığından istinaf sebebinin reddine karar verilmesi, 4- Mahkemece dosya kapsamına uygun oluşturulan, iki ayrı heyetten rapor alınmış olup, her iki rapor birbirini doğrulamıştır. Verilen raporlar dosya kapsamına uygun ve mahkeme denetimine açıktır. Davacı tarafça aksini gösterir, başka Türk Mahkemelerince alınmış rapor yada özel mütalaa ibraz edilmemiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; velâyet davasına konu olan çocukların tarafların evlilik dışı birlikteliğinden doğduğu ve davalı baba tarafından tanınma suretiyle soybağının kurulduğu, velâyet haklarının babaya bırakıldığı, her iki davanın annenin kabulü ile sonuçlandığı, kararların kesinleştiği, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 12 nci maddesi ve Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesinin 3 üncü ve 6 ncı maddelerince velâyetinin değiştirilmesi talep edilen ortak çocuklardan ... dışında diğer çocukların yaşları itibariyle idrak çağında olması nedeniyle uzmanlar tarafından ayrıntılı ifadelerine başvurulduğu, babaları ile birlikte kaldıkları ve mevcut durumlarının aynı şekilde devam etmesini istediklerine dair beyanları ve uzman raporundaki tespit ve kanaatlerde çocukların üstün yararının gözetilmesi, kardeşlerin birbirinden ayrılmaması ilkesi de göz önüne alınarak tüm çocuklar yönünden davanın...