Kararın davalı ... vekili tarafından tanımanın iptali yönünden temyiz edildiği anlaşılmaktadır. 4721 sayılı Kanun'un 298 inci maddesinin birinci fıkrasında tanımanın iptali davasının ana, çocuk ve çocuğun ölümü hâlinde altsoyu, Cumhuriyet Savcısı, Hazine ve diğer ilgililer tarafından açılabileceği belirtilmiştir. Bu halde, tanımanın iptali davasının davanın Cumhuriyet Savcısı tarafından açılabileceği değerlendirilerek, işin esasına girip bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. VI. KARAR 1.Temyiz olunan İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesinin esastan ret kararının tanımanın iptali davası yönünden ORTADAN KALDIRILMASINA, 2....
nin kendi kızı olmadığını bahsedilen davadaki dava dilekçesinin kendisine tebliğ edilmesi ile öğrendiğini ileri sürerek tanımanın iptalini istemiş, Mahkemece, tanımanın iptali için öngörülen hak düşürücü sürelerin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Dava, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 297 ve devamı maddelerinde düzenlenen baba tarafından çocuk ve anne aleyhine açılan tanımanın iptali davasıdır. TMK'nun 300. maddesine göre, Tanıyanın dava hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşer. İlgililerin dava hakkı, davacının tanımayı ve tanıyanın çocuğun babası olamayacağını öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşer. Çocuğun dava hakkı, ergin olmasından başlayarak bir yıl geçmekle düşer....
Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanımanın İptali Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin murisi ...'nin ... Noterliğinin 30.05.2006 tarihli tanıma senedi ile 07.07.2005 doğumlu ... Eski adlı çocuğu tanıdığını, tanıma tarihinde 86 yaşında olan babasının yaşlılığı ve hastalığı nedeniyle çocuk sahibi olmasının imkansız olduğunu, babasının ölümünden sonra ... Sulh Hukuk Mahkemesinden aldığı 02.06.2005 tarihli veraset ilamı ile tanımayı öğrendiğini ileri sürerek tanımanın iptalini istemiş, Mahkemece, tanımanın iptali için öngörülen hak düşürücü sürelerin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanımanın İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, tanımanın iptali istemine ilişkindir. Davacılar, murisi tarafından tanınan ...’ın murislerinin çocuğu olmadığını ileri sürerek tanımanın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davacı tarafından temyiz kanun yoluna başvurulmuştur. Temyiz incelemesi yapan Yargıtay 8. Hukuk Dairesince davacının tanımanın veraset ilamı ile öğrendiği hususunun aksi ispat edilemediği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verilmiştir....
Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanımanın İptali Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Dava dilekçesinde, davacı ...'nın davalı ...'ın ...... ......sı olduğu inancıyla tanıma yoluyla ......a tescil edildiğini, tanımanın yapıldığı tarihte teknik ve tıbbi şartlar uygun olmadığı için ... testinin yapılamadığını ancak davacı ...'nın, davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanımanın İptali Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının 1995 yılında ...'dan olan küçük İfakat'i doğumundan 4 yıl sonra 12.01.2009 yılında kendi kızıymış gibi tanıdığını, bu süreçte içinde hep şüphe ile yaşayan davacının özel hastane raporlarında olası bir yalnış olduğunu tahmin ederek bu rapora inanmadığını belirterek tanımanın iptalini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 1-4721 sayılı TMK'nun 297. maddesinde; tanımanın iptali davasının anaya ve çocuğa karşı açılacağı, 426/2. maddesinde; yasal temsilcisi (annesi) ile küçüğün menfaati çatıştığında küçüğe kayyım atanacağı hükme bağlanmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesince görülen 2002/823 Esas sayılı davada tanımanın iptalini istediğini ancak yargılama sırasında murisin vefat ettiğini ileri sürerek tanımanın iptalini istemiş, Mahkemece, tanımanın iptali için öngörülen hak düşürücü sürelerin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir. Dava, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 297 ve devamı maddelerinde düzenlenen ilgili tarafından çocuk ve anne aleyhine açılan tanımanın iptali davasıdır. Dairemizce getirtilerek dosya arasına alınan tanıyan ... ... tarafından açılan ve ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince görülen 2002/823 Esas sayılı dava dosyasının incelenmesinden; davacının yargılama devam ederken öldüğü, davacının bütün mirasçıları davaya dahil edilip taraf teşkili sağlanmadan, yargılamaya katılan bir mirasçının davayı takip etmediğinden bahisle mahkemece dosyanın işlemden kaldırıldığı ve akabinde davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, kararın taraflara tebliğe çıkarılmadığı anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tanımanın İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 297. ve devamı maddelerinde düzenlenen tanımanın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece; davacının davalı ...'u, 20/01/2000 yılında noter resmi senediyle tanıdığı, tanımanın iptaline ilişkin işbu davayı 11/05/2018 tarihi itibariyle açtığı, TMK'nın 300 maddesinin; "Tanıyanın dava hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her hâlde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşer.''...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Tanımanın İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı vekili Av. ...’in dosya içerisinde bulunan vekâletnamesi genel vekâletnamedir. Açıkça yetki verilmemiş ise vekil, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklarla ilgili davaları açamaz ve takip edemez (HMK m. 74). Tanıma ve tanımanın iptalini talep, şahsa sıkı sıkıya bağlı bir hakkın kullanımı niteliğindedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, tanımanın iptaline karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Tanımanın iptaline ilişkin başvuru vekil eliyle yapılan durumlarda vekilin vekaletnamesinde bu konuda özel yetki verilmiş olması gerektiğinden, davacı adına tanımanın iptali başvurusunda bulunan Avukat ...’in vekaletnamesinde ise özel yetki bulunmadığından bu husustaki eksikliğin giderilmesinden, 2-Küçük....’in nüfusa tesciline dayanak belgelerinin ilgili nüfus müdürlüğünden temin edilerek dosyaya konulmasından, Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....