Bunlara göre, çocuklarla baba arasında kurulan soybağı ilişkisinin dayanağı olan tanıma senedi dosya içerisinde mevcut olmadığından, Türk Medeni Kanununun 295 v.d. maddeleri ile ilgili mevzuat çerçevesinde davacı tarafından yapılan usulüne uygun bir tanıma isteminin bulunup bulunmadığının araştırılması ve geçerli bir tanıma beyanının varlığı halinde davanın tanımanın iptali davası (TMK.md.297), usulüne uygun tanıma işleminin tespit edilememesi halinde ise, davanın nüfus kayıtlarında yapılan yolsuz tescilin iptali davası olarak nitelendirilip, görev hususu da düşünülüp gerçekleşecek sonucu uyarınca bir karar vermek gerektiğinden, öncelikle anılan tanıma senedinin, çocukların doğum tutanaklarının getirtilip incelenmesi zorunlu olup, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm tesisi doğuru bulunmadığından, ilk derece Mahkemesi kararının HMK. nun 353/1- a-6. maddesi uyarınca ortadan kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Öyleyse, babalığa ilişkin talebin "tanıma"dan ayrılıp, ayrı bir esasa kaydedilmesi ve tanıma davasının sonucunun beklenmesi gerekirken, bu husus nazara alınmadan her iki davanın birlikte sonuca bağlanması da doğru olmamıştır. Hükmün açıklanan sebeplerle bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluk görüşüne katılamıyorum. 3-SU/HA/EB...
Söz konusu yasal düzenlemeyle, özellikle Ticaret, Borçlar, Miras ve Aile Hukuku yönünden belirsizliği ortadan kaldırmak adına önemli eksiklik giderilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalar yönünden, anılan Kanun maddelerinin değerlendirilmesi gerekirse; tanıma tenfiz kararı verilmek koşuluyla, eşler yabancı mahkemenin boşanmanın kabulüne ilişkin verdiği kararının kesinleştiği tarih itibarıyla boşanmış sayılırlar. Bu yasal düzenlemeye göre, tanıma tenfiz kararı daha sonraki tarihlerde verilse dahi, evlilik birliği yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihte sona ermiş kabul edilecektir. MÖHUK'nun 59. maddesi ile getirilen bu düzenleme sayesinde, eşlerin yabancı mahkeme ilamının kesinleştiği tarihten, tanıma tenfiz kararının verildiği tarihe kadar geçen ara dönemde edindikleri malvarlıkları, evlilik birliği dışında edinilen mal olarak kabul edilecektir....
Davacı, tarafı olduğu va davalının sorumlu tutulduğu ...Petrol A.Ş. - Müşteri Taşıt Tanıma Sistemi Sözleşmesi başlıklı sözleşmenin 2.2.8. maddesindeki “Taşıt Kimlik Ünitesi ve/veya Akıllı Halka monte edilmiş araçların sistemde olup, 3 ay, Akıllı Anahtar verilmiş araçların 6 ay süre ile yakıt almaması durumunda aracın sistemden çıkartıldığı düşünülecek ve TKÜ, AH ve AA’ların STPAŞ’ye geri teslimi için müşteriye yazılı bildirimde bulunulacak ve işbu madde hükmü uygulanacaktır. Ayrıca Müşteri, ticari ünvanları farklı da olsa idari olarak aynı grup altında bulunan ya da aralarında kontrol ve hissedarlık anlamında irtibat bulunan bir gruba ait firma ise, bu grup firmalarına ait araçların toplamda %50’nin 3 ay boyunca TTS sisteminde yakıt almaması durumunda, ilk sözleşme tarihindeki TTS’ye giren araç sayısında %50 düşüş olması durumunda veya müşterinin kötüniyetli olarak yakıt almadığının tespit edilmesi durumunda aynı hükümler geçerli olacaktır....
Aile Mahkemesi'nin 2018/1141 E sayılı dosyasında devam edildiği, davalı-davacı erkek tarafından sunulan 07/04/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile boşanma davasının tanıma davası olarak ıslah edildiği ve mahkeme tarafından verilen 17/07/2020 tarihli ara karar ile kadın tarafından açılan asıl davanın iş bu dosyadan tefrikine karar verildiği görülmüş olup, bu itibarla iş bu dosya kapsamında sadece davacı erkek tarafından açılan ve ıslah yolu ile tanıma davasına dönüştürülen davanın yargılaması yapılarak karar verildiği anlaşılmıştır. Dava, tanıma davasıdır. Davacı erkek tarafından boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme kararının tanınmasına karar verilmesi talep edilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı davalı kadın tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davalı "Bolgan"ın davacının babası olduğunun tespiti ile kapalı olan nüfus kaydına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dairenin bir önceki geri çevirme kararının tam olarak yerine getirilmediği görülmüştür. Bu nedenle; Davacı ...’ın doğum tutanağı ile nüfus kaydına dayanak belgelerin ve davacının annesi ...’nin evliliklerini de gösterir şekilde aile nüfus kayıt tablosunun ve davalı ...’ın varsa tanıma evraklarının ilgili nüfus müdürlüğünden sorularak alınacak cevap yazılarının dosyaya konulmasından ve istenilen hususların yerine getirildiğinin bizzat hakimlikçe denetlenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine yeniden GERİ ÇEVRİLMESİNE, 30.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Buna göre ihtisas mahkemeleri olan Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olup, somut olayda tanıma ve tenfize konu olan ilam içeriğinde yer alan en azından bir kısım alacakların özel görevli mahkeme konumundaki Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görev alanı içinde kaldığı, taraflar arasındaki lisans sözleşmesinden doğan telif hakkı ve telif ücreti kaynaklı alacakların varlığı sebebiyle 5846 sayılı yasadan kaynaklı bu haklar sebebiyle tenfiz ve tanıma davasına konu ilam nedeniyle bu davada görevli mahkeme Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi olduğu kabul edilmiştir. Bu halde söz konusu ilam ile ilgili tenfiz ve tanıma noktasında fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır. Nitekim Yargıtay 11....
İNCELEME VE GEREKÇE: Dava, -------ilamının tanıma ve tenfizi istemine ilişkindir. MÖHUK 53.maddesi uyarınca ------- ilamının ---- taraf, ---------- ----verilen onanmış aslını veya ilamı veren mahkemece onanmış --------- ilamın kesinleştiğini gösteren ve-----belge ile bunun noter veya -------tarafından ------ sunmak zorundadır. Mahkememizce verilen süre içinde davacı taraf ilam için bu belgeleri sunmuştur. Sunulan ------ ilamının incelemesinde,------ sayılı kararda, "Bu mahkeme; Davalı-------tarihinden itibaren tamamen tediye tarihine kadar her -------- ayları sonunda tahakkuk ettirilmek üzere yıllık %20 oranında faiz ödemelerine emir ve hüküm verir. Yine bu mahkeme---------- satılmasına ve elde edilecek miktarın----- mahsup edilmesine emir ve hüküm verir. Ve yine bu mahkeme; Davalı---------- müştereken ve/veya münferiden davacıya işbu hüküm masrafı dahil dava masrafı------------------- hüküm verir....
Diğer bir deyişle tanıma davaları; yalnızca "kesin delil" ve "kesin hüküm" niteliği kazandıran davalar olup icra kabiliyeti kazandırma gücüne sahip değildir. Oysa tenfiz davaları; tanıma davalarının sağladığı etkilerin yanı sıra icra kabiliyetine de yol açar. Bu sebeple kararın tanınmasına ilişkin şartlar ile tenfizine ilişkin şartlar farklılık arz etmektedir. Eldeki davada; davacının istemi, tazminata ilişkin ve icra kabiliyetine sahip olan yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizidir. Yukarıda belirtildiği üzere; mahkemece, hükümde tenfize de karar verilmiş; ancak, tenfizin şartlarının oluşup oluşmadığı araştırılmamıştır. Ayrıca 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkındaki Kanunun 55/2....
(HMK m.297/ç) ve HUMK'nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 24,30 TL peşin harcın istek halinde davacı A.. O..'a iadesine, 04.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....