ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/12/2018 NUMARASI : 2018/790 ESAS - 2018/1266 KARAR DAVA KONUSU : Tanıma KARAR : Davacı tarafından, davalı aleyhine Konya 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/790 esas sayılı dosyası ile açılan tanıma davasında 18/12/2018 tarihinde tesis edilen davanın kabulüne ilişkin karara karşı davalının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine dairemizce yapılan inceleme sonucunda verilen 22/09/2021 tarih 2019/1358 Esas 2021/1854 sayılı kararın Yargıtay 11....
Bu hükümler gereğince; yabancı mahkemelerce verilen boşanma kararları, yetkili Türk mahkemelerince tanıma veya tenfiz kararı verildiği taktirde sonuç doğurur. Yabancı ilamla ilgili tanıma veya tenfiz kararı verilmedikçe veya bu yönde açılan dava reddedildiği takdirde, o ilam, Türkiye’de hukuki sonuç doğurmaz ve taraflar boşanmış sayılamazlar. Tanıma tenfiz kararı verildikten sonra, eşler yabancı mahkemenin boşanmaya ilişkin verdiği kararın kesinleştiği tarihten itibaren boşanmış sayılırlar. Maddi hukuka ilişkin 5718 sayılı Kanun ile getirilen bu düzenleme, özellikle miras hukuk ve aile hukuku bakımından önemli haksızlığı gidermiş ve boşluğu doldurmuştur. Ancak unutulmaması gereken ayrıntı, yabancı mahkemelerce verilen hükümle sağlanan haklardan Türkiye'de yararlanmak için, tanıma tenfiz kararının alınmasının gerekliliğidir....
GEREKÇE: Dava, taraflar arasında yapılan 20.06.2017 tarihli taşıt tanıma sözleşmesi ve faturalara dayalı itirazın iptali istemine ilişkin olup, dava yasal süresinde açılmıştır....
Rızai akitlerden olan taşınmaz satış aktine ilişkin Borçlar Kanununun 182. maddesinde yapılan tanıma göre de “satım bir akittir ki, onunla satıcı satılan malı alıcının iltizam ettiği semen mukabilinde alıcıya teslim ve mülkiyeti ona nakleylemek borcunu tahammül eder.” Satım aktinin kurulmasında bütün sözleşmelerde aranan karşılıklı ve birbirine uygun rıza beyanının dışında satım konusunun "bedeli" de sözleşmenin vazgeçilmez unsurları arasında olduğu çok açıktır. Başka bir anlatımla taşınmaz malın satımı malın parayla değiştirilmesini hedef tutan rızai akitlerdendir. Kuşkusuz, taşınmaz satım aktinin tarafları, taşınmaz satış bedelini serbestçe tayin edebilir. Hal böyle olunca mahkemenin bilirkişi raporundan yararlanarak tarafların iradesi yerine geçecek şekilde satım aktinin vazgeçilmez unsuru olan bedeli tayin etmeye ve tarafları satım akti yapmaya zorlama yetkisi yoktur....
görünen malları hangi adrese kime teslimini yaptıklarının ve bu adresteki kişilerin araştırılmaması karşısında, gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından sanığın eşi olan ...nun daha önce mal sattığı kişinin kim olduğu, malların nereye tesliminin sağlandığı da dahil sorularak konu ile ilgili beyanının alınması, malların teslim edildiği adresin ve kişilerin araştırılmasından sonra sanığın kastı ve hukuki durumunu tayin ve takdir edilerek akabinde hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile hükümlerin kurulması, Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin sübuta dair temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 01/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu hususun açıklığa kavuşturulması bakımından davalı ...’nın mahkemeye davet edilerek temyizden feragat edilmesi yönünde bir iradesinin sözkonusu olup olmadığının, vekile bu yönde bir talimat verip vermediğinin sorularak tereddüte meydan verilmeyecek biçimde beyanlarının zapta geçirilmesi, şayet isteği temyizden feragat etmek şeklinde ise; ya vekile bu hususta açık yetki veren bir vekaletname düzenlenmesinin istenilmesi ya da bizzat kendisinin bu konudaki (temyizden feragate ilişkin) beyanının alınarak kimlik tespiti yapılmak suretiyle imzası ile onaylandıktan sonra düzenlenen belgenin dosya arasına konulması, 2.Davacıya, vekilinin vermiş olduğu 12.05.2015 tarihli dilekçenin tebliğ edilmesi, davacının mahkemeye davet edilerek temyizden feragati olup olmadığı hususunda beyanının alınması, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın Yerel Mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 22.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki tanıma ve tenfiz davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava; yabancı mahkeme kararının tanıma ve tenfizine ilişkindir. Mahkemece; her ne kadar gerekçeli kararda kesinleştirme şerhli yabancı mahkeme ilamının dosya arasında bulunduğu belirtilmiş ise de bu belgeye dosya arasında rastlanılamamıştır. Sözü geçen belgenin, dosyasına konularak temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 23.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2013/656 Esas sayılı tanıma dosyasının kesinleşme şerhini de içerir onaylı örneğinin dosya arasına alınmadığı belirlenmiştir. Bu itibarla kararın; Gölbaşı (...) 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2013/656 Esas sayılı tanıma dosyasının kesinleşme şerhini de içerir onaylı örneğinin dosya arasına alındıktan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere dosyanın Daireye gönderilmesi gerekir. KARAR Açıklanan sebeplerle; Belirtilen işlemlerin yerine getirilmesi için dosyanın hükmü veren Mahkemeye GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.03.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
ın aile nüfus kayıt örneğinden; davacının nüfusa Akçakale Noterliğinin 10.9.1997 tarih ve ... yevmiye nolu evlat tanıma senedine dayanılarak tescil edildiği anlaşılmakla, bu tanıma senedinde yazılı davacının annesine ait tam nüfus aile kaydının ilgili nüfus müdürlüğünden istenilerek, gönderilecek kayıt ve belgelerin dosyaya konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 7.2.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tanıma Ve Tenfiz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın usulden reddine karar verilmiş olup, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere ve davanın tanıma-tenfiz olmayıp, tapuda isim düzeltilmesi davası olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan gerekçe doğrultusunda ONANMASINA, HUMK'un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 03.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....