Aile Mahkemesi'nin 2014/1626 E sayılı davacı kadın tarafından açılan velâyet dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği, akabinde tekrar ayırma kararı verilerek tanıma-tenfiz davasının Ankara 9. Aile Mahkemesi'nin 2018/1878 E numarasına kaydedildiği ve velâyet dosyasında tanıma-tenfiz davasının bekletici mesele yapıldığı anlaşılmıştır. Tanıma, yabancı mahkeme kararına kesin delil veya kesin hüküm vasfını kazandırır (MÖHUK m. 58). Yabancı mahkeme kararının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilmesi yabancı ilamın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. (MÖHUK m. 58)....
Hukuki sebep 6.2.1. 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunu'nun 50. maddesine göre; "(1) Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır. (2) Yabancı mahkemelerin ceza ilâmlarında yer alan kişisel haklarla ilgili hükümler hakkında da tenfiz kararı istenebilir." 51. maddesinde; "(1) Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. (2) Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sâkin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sâkin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir." 6.2.2. 5718 sayılı MÖHUK 50-59 maddeleri tanıma ve tenfiz kurumlarını düzenlemekte olup buna göre yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz...
“Tanıma” başlıklı 58.maddesinde; “(1) Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır. Tanımada 54 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi uygulanmaz, (2) İhtilâfsız kaza kararlarının tanınması da aynı hükme tâbidir, (3) Yabancı mahkeme ilâmına dayanılarak Türkiye'de idarî bir işlemin yapılmasında da aynı usul uygulanır.” 5718 sayılı Yasanın 53.maddesi gereğince tenfiz ve tanıma davalarında; dava dilekçesine yabancı mahkeme ilamının ve kesinleşme şerhinin o ülke makamlarınca usulen onanmış aslının veya ilamı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve o ülke yargı makamı, noter veya konsolosluk makamı tarafından onanmış tercümesinin eklenmesi gerekmektedir. Mahkemece bu hususa uyulmaması isabetsizdir. MÖHUK 55. "Madde Tenfiz istemine ilişkin dilekçe, duruşma günü ile birlikte karşı tarafa tebliğ edilir....
Tanıma tenfiz davalarında yurt dışında mahkemelerce verilen kararların tanıma ve tenfizinin yapılabileceği, Türk Hukukunda boşanma kararlarının mahkemeler tarafından verildiği, bu konuda yürütmenin yetkisinin olmadığı, dolayısıyla yurt dışında mahkeme dışındaki birimler tarafından verilen boşanma kararlarının Türk kamu düzenine açıkça aykırılık teşkil ettiği ve bu nedenle tanıma tenfizinin mümkün olmadığı, buna göre tanıma tenfiz istenilen tarafların boşanmalarına ilişkin kararın Devlet İdaresi tarafından verilmiş karar olduğu, boşanma kararının idari merciler tarafından verildiği, Türk hukuku açısından bağlayıcı bir yönünün bulunmadığı anlaşılmakla, söz konusu ilamın tanınmasına ve tenfizine karar verilmesi kamu düzenine aykırılık nedeniyle mümkün değildir. Bu nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen ret kararının yerinde olduğu anlaşıldığından davacının istinaf talebinin HMK 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Tanıma ve tenfiz kararının kesinleşmesi halinde, yabancı ilamın kesin hüküm etkisi yabancı mahkeme kararının o ülkede kesinleştiği andan itibaren hüküm ve sonuç doğuracağına göre, taraflar o tarihte boşanmış olacaktır. Bu itibarla, tanıma ve tenfiz davasının neticesi bu davayı etkileyeceğinden, tanıma ve tenfiz kararının kesinleşmesinin beklenerek hasıl olacak neticeye göre hüküm kurulmak üzere kararın bozulması gerekmiştir. VI. KARAR Açıklanan sebeplerle; 1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, 2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, Peşin harcın istek halinde yatıranlara iadesine, Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 12.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
tenfiz talebinin reddine karar verilmesini talep etmeştir....
b. 5718 sayılı MÖHUK 50-59 maddeleri tanıma ve tenfiz kurumlarını düzenlemekte olup buna göre yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlı tutulmuş ve yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlanmıştır. Buna göre yabancı mahkeme kararının verildiği devlet ile Türkiye arasında mütekabiliyet bulunmalı, ilam Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuya ilişkin olmalı, davalının savunma haklarına uygun davranılarak verilen hüküm Türk kamu düzenine açıkça aykırı bulunmamalıdır. c....
Kanunun 50 ilâ 57.maddeleri “tenfiz” e, 58 ile 59.maddeleri ise “tanıma”ya ilişkindir. 5718 sayılı Kanunun; “Tenfiz Kararı” başlıklı 50.maddesinin 1.fıkrasında: “Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.” “Tenfiz İstemi” başlıklı 52.maddesinin 1.fıkrasının 1.cümlesinde: “Kararın tenfiz edilmesinde hukukî yararı bulunan herkes tenfiz isteminde bulunabilir..” " Tenfiz dilekçesine aşağıdaki belgeler eklenir" başlıklı 53.madde de; Dilekçeye eklenecek belgeler "a) Yabancı mahkeme ilâmının o ülke makamlarınca usulen onanmış aslı veya ilâmı veren yargı organı tarafından onanmış örneği ve onanmış tercümesi. b) İlâmın kesinleştiğini gösteren ve o ülke makamlarınca usulen onanmış yazı veya belge ile onanmış tercümesi." olarak belirtilmiştir....
İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından tanınmasına karar verilen yabanca mahkeme ilamına konu olaya ilişkin kendilerine tebligat yapılmadığını, savunma hakkının kısıtlandığını bu nedenle tanıma-tenfiz talebinin reddine karar verilmesini istinafen talep etmişlerdir. Dosyaya sunulan yabancı mahkeme kararının tercümesi incelendiğinde, karar içeriğinde taraflara tebligatın yapıldığının belirtildiği anlaşılmaktadır. Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 19/10/2017 tarih, 2016/25373 Esas ve 2017/11365 Karar sayılı ilamında işaret edildiği üzere MÖHUK 54/ç maddesine göre ilgilisine tebligat yapılmaksızın savunma hakkı kısıtlanarak hüküm verilmiş olması tanıma ve tenfiz istemine engel teşkil eder. Başka bir ifadeyle, yabancı mahkemede aleyhine hüküm verilen tarafın savunma hakkının kısıtlanması ilgili tarafa usulü dairesinde tebligat yapılmaması halinde tanıma ve tenfiz talebi reddedilecektir....
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında Kulu Asliye Hukuk mahkemesinde görülmekte olan boşanma davası nedeniyle açılan tanıma ve tenfiz davasının kötü niyetli olduğunu, müvekkilinin tazminat ve nafaka alamaması için eldeki davanın açıldığını, yabancı mahkeme kararının MÖHUK taki tanıma tenfiz koşullarını taşımadığını, kamu düzenine aykırı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; - Davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ilişkin Siegburg Aile Mahkemesi'nin 333 F 58/15 dosya numaralı, 25/08/2017 kesinleşme tarihli ilamın boşanmaya ilişkin kısmının 5718 sayılı yasanın 54 ve 58 maddeleri gereğince TANINMASINA karar verilmiştir....