Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE KANAAT : Davacı tarafça, maliki oldukları ---- plakalı aracın tamir işlemlerinin yapılabilmesi için aracın davalı ------- teslim edildiği, davalı tarafından hatalı tamir yapılması nedeniyle araçta hasar oluştuğu, diğer davalının da distrübitör olması nedeniyle sorumlu olduğu, tamirin ayıplı yapılması nedeniyle oluşan tamir masrafı, değer kaybı ve ikame araç bedelinden kaynaklı zararlarının tazminin talep edildiği anlaşılmıştır. Davalı ------ Tarafından ayıp ihbar sürelerinin geçtiği, araçta ayıp bulunmadığı ve tamirin de ayıplı yapılmadığı iddialarıyla davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Davalı ---------tarafından; garanti süresinin sona erdiği, ayıp ihbar sürelerinin geçtiği ve tazminat taleplerinin zamanaşımına uğradığı iddialarıyla davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. Dava, eser sözleşmesinin ayıplı ifa edildiği iddiasına dayalı tazminat davasıdır. Ön inceleme duruşmasında HMK'nın 31....

    Eldeki davada da aynen bu şekilde tüketici davayı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin tarafı olan satıcıya (yükleniciye) da yöneltmiş ve aldığı konutun tapu kaydındaki sınırlandırmalar (haciz ve ipotekler) nedeni ile hukuki ayıplı bulunduğunu, taşınmazın üzerinde haciz ve ipotekler olduğu halde ayıplı bir şekilde teslim ve tescil edildiğini iddia ederek bu hukuki ayıbın giderilmesini istemiştir. Bu hukuki ayıp niteliği gereği sınırlandırma alacaklılarını etkilediğinden zorunlu olarak dava bu kişiye de yöneltilmiştir. Tüketicinin aldığı mal ya da hizmetten faydalanma olanağını azaltan ya da tamamen ortadan kaldıran hukuki yasaklama ya da sınırlamaların varlığı halinde hukuki ayıp söz konusudur....

    Bilindiği gibi, HUMK’nun 74. ve 75. maddeleri gereği hâkim, bir davada sadece tarafların ileri sürdüğü maddi vakıalar ve talep sonuçları ile bağlı olup, dayandıkları kanun hükümleriyle ve onların hukuki nitelendirmeleriyle sınırlı olmaksızın, kanunları resen uygulayarak iddia ve savunmadaki talepleri karara bağlamakla yükümlüdür. Tabi olacakları kurallar ile etki ve sonuçlarının belirlenmesi yönünden, taraflarca dile getirilen taleplerin hukuki nitelendirmesi büyük önem arz etmektedir. 14. Bu doğrultuda öncelikle; her ikisi de genel anlamda borcun gereği gibi ifa edilmemesi olgusunu temelinde barındıran “eksik ifa” ve “ayıp” kavramları üzerinde kısaca durulması gerekir. 15. En öz tanımı ile ifa, borçlanılmış olan edimin yerine getirilmesi suretiyle borcun sona erdirilmesidir (Alman Medeni Kanunu, m. 362/I, Tunçomağ, K.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul 1976, s. 663). 16....

      Bilindiği gibi, HUMK’un 74. ve 75. maddeleri gereği hâkim, bir davada sadece tarafların ileri sürdüğü maddi vakıalar ve talep sonuçları ile bağlı olup, dayandıkları kanun hükümleriyle ve onların hukuki nitelendirmeleriyle sınırlı olmaksızın, kanunları resen uygulayarak iddia ve savunmadaki talepleri karara bağlamakla yükümlüdür. Tabi olacakları kurallar ile etki ve sonuçlarının belirlenmesi yönünden, taraflarca dile getirilen taleplerin hukuki nitelendirmesi büyük önem arz etmektedir. 14. Bu doğrultuda öncelikle; her ikisi de genel anlamda borcun gereği gibi ifa edilmemesi olgusunu temelinde barındıran “eksik ifa” ve “ayıp” kavramları üzerinde kısaca durulması gerekir. 15. En öz tanımı ile ifa, borçlanılmış olan edimin yerine getirilmesi suretiyle borcun sona erdirilmesidir (Alman Medeni Kanunu, m. 362/I, Tunçomağ, K.: Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul 1976, s. 663). 16....

        Mahkemece; tarafların iddia ve savunmalarına, bilirkişi raporları, içeriğine göre; davalı tarafından davacının siparişinin gereği gibi yerine getirilmediği, kumaşlarla ilgili ayıp ihbarının ayıbın gizli ayıp olması nedeniyle makul sürede yapılmış olduğu, davacının bilirkişi incelemesi nedeniyle zararının 92.874,62 TL olarak tespit edildiği, birleşen dosya davacısının talebinde malın ayıplı olduğunun tespiti nedeniyle haksız olduğu, davacının diğer talepleri ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, 92.874,62 TL. maddi tazminatın 10/08/2016 tarihinden itibaren başlayacak avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminat talebinin ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinafında; manevi tazminat verilmesi gerektiğini, yasal şartların oluştuğunu kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

          Mahkemece, dosyaya sunulan satış sözleşmesi, reklam ve ilan broşürlerinde dava konusu edilen tesislerin davacıya ait taşınmazın bulunduğu site içerisinde olacağını vaat ettiği, ancak bu tesisleri belediyeye terk ettiği alan üzerinde yaptığı, davacının bu alan üzerinde herhangi bir mülkiyet hakkından bahsetmenin mümkün olmadığı, burada ayıplı ifa değil eksik bir ifa söz konusu olduğu, ıslak zeminlerdeki su geri dönüşümünü sağlayan sistemin yapılmamasının gizli ayıp niteliğinde olduğu gizli ayıba ilişkin ihbarın süresinde yapıldığı gerekçesi ile, eksik ifa ve gizli ayıp nedeni ile değer kaybına hükmedilmiştir....

            Mahkememizce de konu uzmanı bilirkişi heyetinden taraflar arasında sunulan eser sözleşmesi uyarınca davalının yapıp davacıya teslim ettiği, sözleşmeye konu villada parke uygulaması üzerinde inceleme yapılarak açık ya da gizli ayıp olup olmadığı, kullanım hatası yapılıp yapılmadığı, işin niteliğinin ve değerinin eksik ifa ya da ayıplı ifanın olup olmadığının varsa eksik ifanın değerini, ayıplı ifa olması durumunda ayıp ihbarının süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti hususlarında rapor alınmıştır....

              Uyuşmazlık; dava konusu olayda “ayıplı ifa” mı, yoksa “eksik ifa”nın mı söz konusu olduğu; burada varılacak sonuca göre satıcının sorumluluğuna gidilebilecek ihbar ve zaman aşımı süreleri ile talep hakkının kapsamının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır. Davacı tüketici olduğuna göre, tüketici hukuku ile ilgili ayıba ilişkin düzenleme, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK)’un 4. maddesinde yer almaktadır. Anılan maddenin birinci fıkrasında; “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir.” denilmekte, devam eden fıkralarda ise buna ilişkin biçimsel koşullar sayılmaktadır....

                Uyuşmazlık; dava konusu olayda “ayıplı ifa” mı, yoksa “eksik ifa”nın mı söz konusu olduğu; burada varılacak sonuca göre satıcının sorumluluğuna gidilebilecek ihbar ve zaman aşımı süreleri ile talep hakkının kapsamının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır. Davacı tüketici olduğuna göre, tüketici hukuku ile ilgili ayıba ilişkin düzenleme, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK)’un 4. maddesinde yer almaktadır. Anılan maddenin birinci fıkrasında; “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir.” denilmekte, devam eden fıkralarda ise buna ilişkin biçimsel koşullar sayılmaktadır....

                  Uyuşmazlık; dava konusu olayda “ayıplı ifa” mı, yoksa “eksik ifa”nın mı söz konusu olduğu; burada varılacak sonuca göre satıcının sorumluluğuna gidilebilecek ihbar ve zaman aşımı süreleri ile talep hakkının kapsamının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır. Davacı tüketici olduğuna göre, tüketici hukuku ile ilgili ayıba ilişkin düzenleme, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK)’un 4. maddesinde yer almaktadır. Anılan maddenin birinci fıkrasında; “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir.” denilmekte, devam eden fıkralarda ise buna ilişkin biçimsel koşullar sayılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu