Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Açıklanan maddi ve biçimsel koşulların sağlanması hâlinde alıcı tüketici, bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir (TKHK, m. 4/II-2.c.). 25. Tüketici seçimlik hakkını ayıp oranında bedel indirimi yönünde kullanırsa hükmolunacak tazminat miktarın hesabı eksik ifa hâlinde yapılan hesaplamadan farklı olacaktır. Ayıp nedeni ile bedelden indirim miktarının tesbitinde öğretide ve Yargıtay kararlarında kabul edilen nispi metota göre satım tarihi itibarıyla malın ayıpsız ve ayıplı değeri arasındaki orantı sözleşme bedeline uygulanır....

    Açılan dava, geç teslim nedeniyle tazminat taleplerinin yanı sıra taşınmaz üzerine konulan takyidatların kaldırılması istemine ilişkindir. Davalının istinaf sebeplerinin incelenmesinde, Davalı Halk Bankası, yaklaşık ispat şartlarının gerçekleşmediği, verilen tedbir kararına rağmen teminat alınmadığı, açılan davanın taşınmazın aynine ilişkin olmadığını, taleplerin geç teslim nedeniyle tazminat ve konulan takyidatlar nedeniyle tazminat ile takyidatların kaldırılmasına ilişkin olduğu, ipotek tesis edilmeden önce taşınmaz üzerinde her hangi bir şerh ve beyanın olmadığı, tapu siciline güven ilkesi gereğince bankanın hareket etmiş olduğunu ileri sürerek tedbirin kaldırılmasını talep etmiştir. Dosya kapsamındaki taraflar arasında imzalanmış olan adi yazılı sözleşme incelendiğinde, taraflar arasındaki sözleşme tarihinin 29/08/2016 tarihi olduğu görülmektedir....

    Dosyadaki belgelere, kararın dayandığı delillerle, usul ve yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle; HMK'nun 10. maddesi uyarınca sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceğinden taraflar arasındaki satım sözleşmesinin ifa yeri itibariyle davanın yetkili mahkeme nezdinde açılmasına, davalının ayıplı olduğu belirtilerek iade edilen malları itirazi kayıt ileri sürmeksizin teslim alması nedeniyle ayıp ihbarının süresinde ve usulünce yapılmadığına ya da malların ayıplı olmadığına yönelik savunmaya itibar edilememesine, davacının ayıp uyarınca sözleşmeden dönerek menfi zarar babında (Ayıplı mallar için ödenen bedel, ayıplı malların iade masrafları ve sözleşmenin geçerliliğine inanılarak başka bir sözleşme fırsatının kaçırılması nedeniyle uğranılan zararlar) tazminat talebinde bulunabilecek olmasına göre; kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, ihtilafın doğru tanımlandığı, inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka...

      Davacı taraf iş bu dava da, davalının şifai anlaşma ile yapımını üstlendiği ... işinin ayıplı yapıldığını, ihtarnameye rağmen ayıbın giderilmediğini belirterek ayıplı ifa nedeniyle tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı tarafın cevap dilekçesindeki beyanında belirttiği ve Dairemizce celp edilip incelenen ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/350 Esas sayılı dosyasında ise, eldeki davanın davalısı tarafından taraflar arasındaki aynı anlaşma nedeniyle, davalının üstlendiği ... işlerinin yapılmasından kaynaklanan alacak isteminde bulunduğu, dosyanın halen derdest olduğu anlaşılmıştır. Eldeki dosya aynı sözleşme gereğince ifa edilen işlerin ayıplı yapılmasına dayanan tazminat iken ... 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/350 Esas sayılı dosyası ise aynen sözleşmeden kaynaklanan iş nedeniyle bedelin tahsiline ilişkindir....

        Davalı Şua İnşaat vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, ayıp ihbarı için davacı tarafından hak düşürücü sürenin kaçırılmış olduğunu, davacının iddialarının eksik ifa olarak değil ayıplı ifa olarak değerlendirilmesi gerektiğini, davacının dayandığı Yargıtay kararının eser sözleşmesine ilişkin olduğunu, tüketici işlemi olmadığını, davacı tarafından ayıp ihbarı süresinin kaçırılmış olduğunu, satıcının ayıptan sorumluluğunun kanunen bulunmamakta olduğunu, nispi metodun hukuka uygun şekilde uygulanması gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

          Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek, söz konusu olayda ayıplı ifa değil, eksik ifa söz konusu olduğunu, sözleşmeden kaynaklanan eksiklikler nedeniyle davacının 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde satıcının sorumluluğunu ileri sürebileceğini, bu nedenle ilk derece mahkemesince verilen kararın ortadan kaldırılması gerektiğini, ayıbın kusur veya hile ile gizlenmesi durumunda zamanaşımı süresi içerisinde davanın açılmasının mümkün olduğunu belirterek, istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

          Mahkemece davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, maddi tazminat talebi yönünden; davacının ayıplı mal nedeniyle 15.825,00 TL'nin dava tarihinden itibaren, 16.863,10 TL'nin de ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte toplam 32.688,10 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazla ödemeye ilişkin talebinin reddine, manevi tazminat talebinin reddine karar erilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Uyuşmazlık; dava konusu olayda “ayıplı ifa” mı, yoksa “eksik ifa”nın mı söz konusu olduğu; burada varılacak sonuca göre satıcının sorumluluğuna gidilebilecek ihbar ve zaman aşımı süreleri ile talep hakkının kapsamının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır. Davacı tüketici olduğuna göre, tüketici hukuku ile ilgili ayıba ilişkin düzenleme, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (TKHK)’un 4. maddesinde yer almaktadır....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, yüklenicinin temlikine dayalı satın alınan bağımsız bölümdeki hukuki ayıp niteliğinde bulunan takyidatların fekki istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Davada istem, davacı adına mahkeme kararıyla tesciline karar verilen taşınmazdaki hukuki ayıp niteliğinde bulunan ve hukuka aykırı tesis edilen ipoteklerin fekki yani hukuki ayıbın giderilmesi istemine ilişkindir. 6502 sayılı kanunun 8. maddesinde ayıplı mal tanımlanmış olup 11. maddesinde ayıplı mal halinde tüketicinin hakları ve ayıplı maldan sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre tüketici aldığı malın ayıplı olduğu iddiasında ise ayıbın giderilmesini ve giderilmemesi halinde de sözleşmeden dönme hakkını kullanabilir....

              Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine istinaden teslim edilen taşınmazın ortak alan ve daire içerisindeki ayıplar nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Dava konusu gayrimenkul satış vadi sözleşmesi tarihi 08.10.2012 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 4077 sayılı TKHK.’nun 4.m,.si 1.fıkrasında; “Ambalajında, etiketinde, tanıtma ve kullanma kılavuzunda yer alan veya satıcı tarafından vaat edilen veya standardında tespit edilen nitelik ve/veya niceliğine aykırı olan ya da tahsis veya kullanım amacı bakımından değerini veya tüketicinin ondan beklediği faydaları azaltan veya ortadan kaldıran maddi, hukuki veya ekonomik eksiklikler içeren mal veya hizmetler, ayıplı mal veya ayıplı hizmet olarak kabul edilir.” denilmekte, devam eden fıkralarda ise buna ilişkin biçimsel koşullar sayılmaktadır. Ayıp; yasa ya da sözleşmede öngörülen unsurlardan birinin veya birkaçının eksikliği ya da olmaması gereken vasıfların olmasıdır....

                Bu kapsamda "ayıp" ile "sözleşmeye aykırı ifa (aliud ifa)" kavramlarının açıklanmasında yarar bulunmaktadır. Ayıp, taraflar arasındaki sözleşme ile kararlaştırılan vasıfların eksikliği veya kararlaştırılmamış olsa dahi dürüstlük kuralı gereğince eserde bulunması gerekli vasıfların eksikliği iken; sözleşmeye aykırı ifa (aliud ifa), taraflar arasındaki sözleşmeyle kararlaştırılmış olan eserden bambaşka bir eserin teslimidir. Ayıplı ifa halinde ayıplı olsa da bir ifa mevcutken, aliud ifada ise sözleşme hiç ifa edilmemiş kabul edilmektedir. Bu nedenle aliud ifa halinde yüklenici, ayıba karşı tekeffül hükümlerine göre değil, borcun hiç ifa edilmemesine ilişkin TBK'nın 112. ve devamı maddeleri hükümleri uyarınca sorumlu tutulmalıdır. Bu durumda iş sahibi için muayene ve ihbar külfetinden söz edilmesi mümkün olmadığından, uyuşmazlık halinde ayıp ihbarına ilişkin sürelerin uygulanması söz konusu olmayıp genel zamanaşımı sürelerinin dikkate alınması gereklidir....

                  UYAP Entegrasyonu