Köyü .... mevkii 517 ve 494 nolu parsellerde 25.06.2005 tarihinde orman yangını çıktığını,... Jandarma Komutanlığınca yangının nedeni ve çıkış noktası araştırıldığında yangının site civarında bulunan çamlık ve makilik arazinin çevresinden geçen elektrik direklerinden çıktığının tespit edildiğini belirterek, bu yangın sebebiyle oluşan toplam 180.160,43 TL zararın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile davacı idarenin, davalıların haksız fiilleri sonucu oluşan 56.070,00 TL ağaçlandırma gideri ile 124.090,43 TL tazminattan oluşan toplam 180.160,43 TL zararının olay tarihi olan 25.06.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiştir. Hüküm, davalı.... tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğinden davalıların ..., ... .... Müs....
Davacı idare, davalı ...’ın talimatı ile davalılar ... ve ... tarafından bahçe otlarının yakılması sonucu yanan ateşin ormana sirayet etmesi nedeniyle orman yangını meydana geldiğini belirterek, ağaçlandırma gideri ve orman yangınına müdahale eden helikoptere ilişkin gider de dahil olmak üzere yangın söndürme giderleri ile tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, 08/12/2014 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek, birleşen 2006/207 Esas sayılı dosya yönünden açılan davanın husumetten reddine, asıl dosya ve dosyalar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacı idarenin zararının tespitine ilişkin 14/04/2014 ve 08/12/2014 tarihli bilirkişi raporları alındığı anlaşılmaktadır....
Davacı idare, davalı ...’ın talimatı ile davalılar ... ve ... tarafından bahçe otlarının yakılması sonucu yanan ateşin ormana sirayet etmesi nedeniyle orman yangını meydana geldiğini belirterek, ağaçlandırma gideri ve orman yangınına müdahale eden helikoptere ilişkin gider de dahil olmak üzere yangın söndürme giderleri ile tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece, 08/12/2014 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek, birleşen 2006/207 Esas sayılı dosya yönünden açılan davanın husumetten reddine, asıl dosya ve birleşen dosyalar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacı idarenin zararının tespitine ilişkin 14/04/2014 ve 08/12/2014 tarihli bilirkişi raporları alındığı anlaşılmaktadır. Her iki rapor arasında açık çelişki olduğu halde ve bu çelişki giderilmeden mahkemece 08/12/2014 tarihli bilirkişi raporuna itibar edilerek hüküm kurulmuştur....
Orman İşletme Müdürlüğü vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 17/06/2013 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, taksirle orman yangınına sebebiyet vermek nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı idare vekili; davalının yaktığı ateş sonucunda orman yangını meydana geldiğini, yangına davalının kusuru ile sebep olduğunu, davalı hakkında taksirle orman yangınına sebep olmak suçundan mahkumiyet kararı verildiğini belirterek oluşan maddi zararın davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur....
İlk derece mahkemesince; Bayramiç Asliye Ceza Mahkemesi'nce orman yangınına neden olma suçundan yapılan yargılama sonucu davalı hakkında verilen beraat kararının 5271 sayılı kanunun 223/2- e hükmüne göre suçun sanık tarafından işlendiğinin sabit olmaması nedeniyle verildiği, kararın gerekçesinde sanığın kusuruna dair net görgüsü ve bilgisi olan tanığın bulunmadığının açıklandığı, davacı tarafça başkaca delillerinin bulunmadığının belirtildiği, mahkeme dosyasında başka delil bulunmadığı, davalının kusurunun ispat olunmadığı belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri gözetilerek Dairemizce yapılan incelemede; Dava, orman yangını sebebiyle oluşan ağaçlandırma gideri ve yangın söndürme masrafının tazminine ilişkindir....
Ancak, Yangın sahasında yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile, yangından dolayı herhangi bir ağacın zarar görmediği, yangının örtü yangını şeklinde seyrettiği tespit edilmiş olup, 6831 sayılı Kanun'un 110/3. maddesinde düzenlenen gerçek zararın hesabında yanan sahada hasar gören ağaç ve ağaçcıklarla, bitki örtüsüne göre oluşan zarar, ağaç ve ağaçcıkların hayatiyetini kaybedip etmediği, geride kalan emvalin değerlendirilme miktarı, yok olan canlı varlıktan ve toprağın verim gücündeki azalma gibi hususların nazara alınması gerekip ağaçlandırma gideri ve yangın söndürme masraflarının dikkate alınmaması gerekmesine göre; CMK'nun 231/5 ve devamı maddesinde yer alan subjektif şartlar değerlendirilerek karar verilmesi yerine ağaçlandırma gideri ve yangın söndürme masraflarından oluşan zararın sanık tarafından giderilmediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair karar verilmesi, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ: Karara karşı davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemece tazminat miktarına yalnızca bilirkişinin hesap ettiği ağaçlandırma gideri olan değer esas alınmış olup, idarenin yangın söndürme gideri ve fidan zararının göz ardı edildiğini, orman idaresinin toplam zararının 33.474,52 TL(yangın söndürme giderleri ve fidan zararı) ve 69.281,60 TL ağaçlandırma gideri olmak üzere toplam 102.756,12 TL olduğunu, mahkemece hükmedilen tazminatın müvekkili idarenin zararını karşılamadığını belirterek usul ve yasaya aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın tümü ile kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
göre cari yıl içindeki mahalli birim saha ağaçlandırma gideri esas tutularak ağaçlandırma masrafına da...” karar verileceği belirtilmiş olup, her türlü orman suçu nedeniyle ilgili orman idaresi tarafından ağaçlandırma gideri istenebilir.Dosya içeriğine ve yerel mahkemenin kabulüne göre; ormanda işgal ve faydalanma yapmış olan davalının eylemi, 6831 sayılı Orman Kanununun 93/1 maddesine uyan orman suçunu oluşturduğuna, iddia edilen yeri kendisi açmasa dahi bahçe haline getirilen orman alanını sahiplenerek orman örtüsünün doğal gelişimini engellemiş olmasına (HGK. nun 10.3.1976 gün ve 3–553 E. 1104 K. sayılı kararı) ve 6831 sayılı Orman Kanununun 114. maddesi gereğince her türlü orman suçu nedeniyle ağaçlandırma giderine karar verilmesi gerektiğine göre; davalının, ağaçlandırma giderinden sorumlu tutulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın tümden reddi doğru görülmemiştir.Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz...
Vicdani kanının oluşturduğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelenmede; Yangın sahasında yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, olayın örtü yangını olduğu, herhangi bir orman ağacının zarar görmediği belirtilmiş olup, 6831 sayılı Kanun'un 110/3. maddesinde düzenlenen gerçek zararın hesabında yanan sahada hasar gören ağaç ve ağaçcıklarla, bitki örtüsüne göre oluşan zarar, ağaç ve ağaçcıkların hayatiyetini kaybedip etmediği, geride kalan emvalin değerlendirilme miktarı, yok olan canlı varlıktan ve toprağın verim gücündeki azalma gibi suç sebebiyle oluşan doğrudan zararların nazara alınması gerekip ağaçlandırma gideri ve yangın söndürme masraflarının dikkate alınmaması gerektiğine göre; yangın söndürme masraflarından oluşan zararın sanık tarafından giderilmediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair karar verilmesi, Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nun 50/3. maddesi gereği fiili işlediği tarihte...
Vicdani kanının oluşturduğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelenmede; Yangın sahasında yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, olayın örtü yangını olduğu, herhangi bir orman ağacının zarar görmediği belirtilmiş olup, 6831 sayılı Kanun'un 110/3. maddesinde düzenlenen gerçek zararın hesabında yanan sahada hasar gören ağaç ve ağaçcıklarla, bitki örtüsüne göre oluşan zarar, ağaç ve ağaçcıkların hayatiyetini kaybedip etmediği, geride kalan emvalin değerlendirilme miktarı, yok olan canlı varlıktan ve toprağın verim gücündeki azalma gibi suç sebebiyle oluşan doğrudan zararların nazara alınması gerekip ağaçlandırma gideri ve yangın söndürme masraflarının dikkate alınmaması gerektiğine göre; yangın söndürme masraflarından oluşan zararın sanık tarafından giderilmediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına dair karar verilmesi, Kabule göre de; Sanık hakkında hükmolunan kısa süreli hürriyeti bağlayıcı...