DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 27/11/2020 KARAR TARİHİ : 18/11/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 30/11/2021 Mahkememizde görülmekte olan sıra cetveline itiraz davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili özetle, davalı alacaklı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus yapılan takipte borçlunun dava dosyasındaki harç alacağına haciz konularak sıra cetveli düzenlendiğini ancak sıra cetvelinde belirtilen borç tutarının doğru olmadığını, davacı ciranta olduğundan ve çek tazminatından sorumlu olmayacağından çek tazminatının dikkate alınmaması gerektiğini belirterek buna dair hesaplama işleminin iptalini talep ve dava etmiştir. CEVAP : Davalı, davaya cevap vermemiştir. GEREKÇE: Dava, davacı borçluya ait sıra cetvelinde bildirilen dosya hesabında çek tazminatı miktarının düşülmediğinden bahisle sıra cetveline itiraz istemine ilişkindir....
İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabulü elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223. M). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar....
Saliha Aslıhan ATABEY DAVALILAR : 1- Azmi Tatlıcıoğlu - (T.C Kimlik No: ) : 2- Makbule Tatlıcıoğlu - (T.C Kimlik No: ) ASIL VE BİRLEŞEN DAVA : İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz İSTİNAF KARARININ KARAR TARİHİ : 26/04/2022 YAZIM TARİHİ : 27/04/2022 Davacı tarafından, davalı aleyhine Beyşehir 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/342 Esas sayılı dosyası ile açılan sıra cetveline itiraz davasında 10/09/2019 tarihinde tesis edilen karara karşı davacının istinaf kanun yoluna başvurması üzerine, üye hakimin görüşleri alındıktan sonra dosya incelendiğinde; DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın Beyşehir İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2012/9 esas 2014/76 karar sayılı dosyasında verilen hükmün Konya 13....
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraza ilişkindir. Haciz yolu ile takiplerde kıyasen uygulanması gereken İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca alacağın esas ve miktarına yönelik sıra cetveline itiraz davalarının kabulü halinde ise davanın taraflarının sırasının değiştirilmesine karar verilemeyeceğinden, mahkemece sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın yargılama giderleri dahil olmak üzere öncelikle davacı alacağının karşılanmasının tahsisine, artan kısmın davalıya ödenmesine karar verilmesi gerekir. Birden fazla alacaklının aynı davalıya karşı sıra cetveline itiraz davası açmaları halinde veya bir alacaklı tarafından birden fazla alacaklıya karşı dava açılması halinde davanın sonucundan kimler ne şekilde yararlanacaklardır? Dava birden fazla alacaklı tarafından açılır ve kabul edilirse; davacı alacaklılar sıra cetveline göre davalı alacaklıya isabet eden paydan alacaklarını temin edeceklerdir....
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraza ilişkindir. Haciz yolu ile takiplerde kıyasen uygulanması gereken İİK'nın 235/3. maddesi uyarınca alacağın esas ve miktarına yönelik sıra cetveline itiraz davalarının kabulü halinde taraflarının sırasının değiştirilmesine karar verilemeyeceğinden, mahkemece sıra cetvelinin iptaline değil, davalıya ayrılan payın yargılama giderleri dahil olmak üzere öncelikle davacı alacağının karşılanmasının tahsisine, artan kısmın davalıya ödenmesine karar verilmesi gerekir. Birden fazla alacaklının aynı davalıya karşı sıra cetveline itiraz davası açmaları halinde veya bir alacaklı tarafından birden fazla alacaklıya karşı dava açılması halinde davanın sonucundan kimler ne şekilde yararlanacaklardır? Dava birden fazla alacaklı tarafından açılır ve kabul edilirse; davacı alacaklılar sıra cetveline göre davalı alacaklıya isabet eden paydan alacaklarını temin edeceklerdir....
Somut olayda, tevdi mahallindeki paranın haczinin olanaklı bulunmadığı belirtilip, sıra cetvelinin hatalı olarak düzenlendiği ve takip hukuku hükümlerine aykırılık yapıldığı iddiasıyla sıra cetveline itiraz edildiği anlaşılmış, alacağın varlığı ve miktarıyla ilgili olarak ... Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde ayrı bir sıra cetveline itiraz davası açıldığı bildirilmiştir. Bu durumda, yalnızca sıra cetveline itiraza ilişkin olan, alacağın varlığıyla ilgili olmayan uyuşmazlığın İcra Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 3. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 22.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜREPAYIN TAHSİLİNE KARAR VERİLEMEZSIRA CETVELİNE İTİRAZ 2004 S. İCRA VE İFLAS KANUNU [ Madde 142 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. Davacı vekili, borçluya ait aracın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde davalı bankaya 7.000.000.000.-TL pay ayrıldığını davalı bankanın 4.210.488.920.-TL atacağı bulunduğu halde 2.789.511.080.-TL fazla ödeme yapıldığını ileri sürerek sıra cetveline itiraz etmiştir. Davalı vekili cevabında, satış konusu aracın bankanın tüm alacağımın teminatını oluşturduğunu, bu nedenle sıra cetvelinde ayrılan payda hata bulunmadığı belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre davalıya 2.969.139;030....
Somut davada davalı hakkında dava dışı borçlunun yine dava dışı alacaklıları tarafından davacı alacağının muvazaalı olduğu iddiasına dayanarak sıra cetveline itiraz davası açmış oldukları anlaşılmaktadır. İİK'nın 142. maddesi gereğince açılan sıra cetveline itiraz davasında, ispat yükü davacı alacaklıda değil, alacağına itiraz edilen davalı alacaklıya aittir. Aksi halin kabulü durumunda borçlunun itiraz etmemesi veya alacağın iflas idaresince kabulü halinde ispat külfeti kuralı değiştirilmiş olup olumsuzun ispatı kabul edilmiş olup sıra cetveline itiraz davasında taraf alacaklılar arasında alacakla ilgili doğrudan doğruya bir ilişki bulunmadığından söz konusu dosyadaki davacı alacaklının böylesine bir külfet altına girmesi beklenemez. Sıra cetveline itiraz davasında ispat külfeti davalı alacaklıda olması nedeniyle alacaklının alacağının mevcudiyetini ve miktarını ispat etmek zorundadır....
Somut davada davalı hakkında dava dışı borçlunun yine dava dışı alacaklıları tarafından davacı alacağının muvazaalı olduğu iddiasına dayanarak sıra cetveline itiraz davası açmış oldukları anlaşılmaktadır. İİK'nın 142. maddesi gereğince açılan sıra cetveline itiraz davasında, ispat yükü davacı alacaklıda değil, alacağına itiraz edilen davalı alacaklıya aittir. Aksi halin kabulü durumunda borçlunun itiraz etmemesi veya alacağın iflas idaresince kabulü halinde ispat külfeti kuralı değiştirilmiş olup olumsuzun ispatı kabul edilmiş olup sıra cetveline itiraz davasında taraf alacaklılar arasında alacakla ilgili doğrudan doğruya bir ilişki bulunmadığından söz konusu dosyadaki davacı alacaklının böylesine bir külfet altına girmesi beklenemez. Sıra cetveline itiraz davasında ispat külfeti davalı alacaklıda olması nedeniyle alacaklının alacağının mevcudiyetini ve miktarını ispat etmek zorundadır....
Mahkemece, iddia, savunma, deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Muvazaa iddiasına dayalı sıra cetveline itiraz davalarında ispat yükünün alacağına itiraz edilen alacaklıda olduğu, alacağın gerçek bir hukuki ilişkiye dayandığının takipten önce düzenlenmiş ve birbirini teyit eden usulüne uygun delillerle ispatlanması gerektiği, her zaman düzenlenmesi mümkün olan bononun alacağın varlığını ispatlamaya tek başına yeterli olmadığı, ispat yükü altında olan davalıların yukarıdaki ilkelere göre ispat vasıtası olabilecek herhangi bir belge sunmadıkları gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili ve davalı S.....