Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen davada İmamoğlu Asliye Hukuk ve İmamoğlu İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacı hakkında yapılan icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. İmamoğlu Asliye Hukuk Mahkemesince, icra takibi üzerine davacı tarafça takibin iptali amacıyla açılan davanın İcra Hukuk Mahkemesine açılması gerektiği belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. İmamoğlu İcra Hukuk Mahkemesi ise, açılan takibin iptali davasının menfi tespit olduğunu bildirip, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme ise hakime aittir (HUMK.md.76) İİK 72/1. maddesine göre borçlu takipten önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir....

    Davacının takipten kaynaklı borcunun bulunduğu miktarın düşülmesi ile borçlu olmadığı miktar mahkememizce hesaplanmış ve böylece Davanın Kısmen Kabulü kısmen reddi ile, davacının Kayseri Genel İcra Dairesi’nin ... sayılı dosyasındaki takip nedeni ile, 148,00 TL asıl alacak ve 9.537,25 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 9.685,25 TL davalıya borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'ne iptal edilen takip bedeli yönünden mahkememiz kararının bildirilmesi için müzekkere yazılmasına, davacı tarafça takibin haksız ve kötü niyetle yapıldığı ispatlanamadığından davacı tarafın tazminat talebinin İİK madde 72/5 gereğince reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Menfi tespit davası, gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle hakkında icra takibi yapılan veya yapılması muhtemel olan kişi/borçlu tarafından aslında borçlu olmadığının ispatı için açılan davadır. Borçlu, borcu henüz ödemeden, takipten önce veya takipten sonra borçlu bulunmadığının tespiti için bu davayı açabilecektir. Bu nedenle mahkemece, davacının borçlu olmadığı kısım tespit edilerek hüküm kurulması gerekirken, borçlu olduğu kısım tespit edilerek olumlu hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 2-Bozma sebep ve şekline göre, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE Dava, çek tazminatından kaynaklı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı taraf, Bursa 15. İcra Dairesinin 2021/... Esas sayılı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipten kaynaklı çek tazminatından borçlu olmadığını, çek tazminatını keşidecinin ödemekle yükümlü olduğunu, ancak, aleyhine çek tazminatının talep edildiğini belirterek menfi tespit isteminde bulunmuştur. Söz konusu takipten kaynaklı takibe dayanak çeke bakıldığında; yetkili hamilinin davalı ... olduğu, takibin ... ve ...'e karşı başlatıldığı, çekin keşidecisinin ..., lehtarının ise ... olduğu ve ...'in ciro ile çeki ...'ya devrettiği görülmektedir....

          Bu durumda alacaklı takibin devamını sağlamak için itirazın iptali davası açmalıdır. İtirazın iptali davasında borçlu tüm savunma sebepleri ileri sürebileceğinden takip konusu alacakla ilgili menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoktur. Takip itiraz üzerine durduğuna göre alacaklının takip konusu borçla ilgili borçlunun üzerine gitmesi mümkün değildir. Borçlu yönünden bir belirsizlik veya tehlike bulunmamaktadır. Kaldı ki borçlu takipten feragat etmiş ve hacizleri fekettirmiştir. Açıklanan nedenlerle menfi tespit davasının hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerekir. Kararın bu gerekçeyle bozulması gerektiği görüşünde olduğumuzdan çoğunluğun (1) nolu bendindeki diğer temyiz itirazlarının reddine ilişkin gerekçelerine katılamıyoruz....

            Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/282 esas- 2013/719 karar sayılı ilamında 10.11.2008 tarihli genel kredi sözleşmesindeki müşterek ve müteselsil borçlu ... adına atılı olan imzanın davacıya ait olmadığının belirlendiği gerekçesiyle davanın kabulüne, icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve davacı yararına %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş olup hükmün davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2014/12444 esas 2014/16139 karar ve 12.11.2014 tarihli ilamıyla, “ ...Somut olayda uyuşmazlık, ticari kredi kartı sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan takipten dolayı borçlu olunmadığının tespiti istemine dair olup, niteliği itibariyle 6762 Sayılı T.T.K.'nın 4. maddesinde bankacılık işlemi olarak sayılan ticari dava vasfındadır....

              CEVAP DİLEKÇESİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde; menfi tespit davası açılabilmesi için borçlunun davayı açmada korunmaya değer ve güncel bir hukuksal yararının bulunması gerektiğini, başlatılan icra takibine davacıların itiraz ettiklerini ve takibin durduğunu, duran takibe ilişkin taraflarınca itirazın kaldırılması yahut itirazın iptali yollarına başvurulmadığından davacıların herhangi bir talep haklarının olmadığını, açılan takip davacıların davalı şirketin ortağı olmalarından kaynaklı olduğunu, davacıların bu davayı açmakta hukuki yararlarının olmadığını belirterek hukuki yarar dava şartını sağlamayan davanın usulden reddini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davaclar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir. DAVANIN NİTELİĞİ VE UYUŞMAZLIK: Dava; davalı tarafça faturadan kaynaklı alacak nedeniyle başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durmasıyla birlikte takipten feragat edilmediğinden icra takibi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu görüldü....

                Kıymetli evrakın iptali kararı, bu kararın davacısının hak sahipliğini teşhis etme sonucunu doğurur. Başka bir anlatımla, iptal kararın almış kişi, bu kararla iptal edilmiş senetteki mündemiç hakları dermeyan edebilir. Borçlu da borcunu ödeyerek borcundan kurtulabilir. Ancak, borçlunun borcun kurtulabilmesi için, iyiniyetle hareket etmesi de gerekmektedir. Davalı, davaya yanıt veremeyerek davanın reddini savunmuştur. Asıl olan iyi niyettir. Davalı, borcunu ödeyen davacının ödeme yaparken kötüniyetli olduğunu kanıtlamalıdır. Bu yönde bir kanıt sunmamıştır. Davacı, kıymetli evrakın iptali kararına dayalı olarak ödeme yapmıştır. Kural olarak çeke dayalı borcundan kurutulmuştur. Daha sonra aleyhine davalı tarafından çeke dayalı genel haciz yoluyla takip yapılmıştır. Bu takip, derdesttir. Davacının, ödeme yaptığı çeke dayalı aleyhine başlatılan takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti davası açmasında hukuki yararı mevcuttur....

                  -K A R A R- Davacı vekili, hayvan yemi üretimi ve ticareti yapan davalı ve kardeşi ... ...’a ait mamülleri 1 yılı aşkın süre müvekkilinin tanıtım ve pazarlamasını yaptığını, 22.12.2003 tarihli ibraname ile hesaplaştıklarını, davalı tarafa, borç kalmadığı halde teminat olarak ... ...’a verilen senetlerin davalı tarafça doldurularak takibe geçildiğini, ibraname tarihinden sonra tebliğ edilen ödeme emri ile öğrendiklerini ileri sürerek, takipten dolayı borçlu olmadığının tespiti, takibin iptali ve davalı aleyhine %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, 22.12.2003 tarihli belgede icra dosyası ve bu dosyaya dayanak bonolardan bahsedilmediğini, ibranın bu senetleri kapsamadığını belirterek davanın reddini istemiştir....

                    Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılarak tarafların ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapılıp yapılmadığının dolayısı ile delil niteliğine haiz olup olmadığının tespiti, davaya konu faturanın/faturaların tarafların ticari defterlerine kayıtlı olup olmadığının kayıtlı ise kayıt tarihinin tespiti, faturaya/faturalara istinaden tarafların ticari defterlerinde ödeme kaydının olup olmadığının varsa ödeme miktarı ve ödeme tarihinin bildirilmesi var ise dayanak belgenin ibrazı, tarafların ticari defterleri arasında farklılık var ise farklılık arz eden kayıtların tespiti ve dayanaklarının ibrazı, takibin başlamasından sonra ödeme yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise buna ilişkin kayıtların eklenmesi ve neticeten takip tarihi itibari ile varsa alacak miktarı hususlarında rapor düzenlenmesinin istenildiği, 06/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda; tarafların incelenen 2020-2021 ticari defterlerinin kendi adlarına delil vasfına haiz olduğu, davacının 15...

                      UYAP Entegrasyonu