Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in müşterek borçlu müteselsil kefil olarak yer aldıklarını, kredi geri ödemelerin aksaması üzerine hesabın kat edilerek borçlulara noter kanalı ile ihtarname keşide edildiğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibinin davalıların itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Birleşen 2014/230 Esas sayılı davada davacı banka vekili, müvekkili banka ile dava dışı ... Elektrik İnşaat Ltd. Şti. arasında akdedilen ticari taşıt kredi sözleşmesinde davalı...'ın müşterek borçlu müteselsil kefil olarak yer aldığını, kredi geri ödemelerin aksaması üzerine hesabın kat edilerek borçlulara noter kanalı ile ihtarname keşide edildiğini, alacağın tahsili için girişilen icra takibinin davalının itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi Dava, Kurum işleminin iptali ve birleşen davada itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde asıl dava ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Mahkemece, Kurum işleminin iptali davası yönünden verilen davanın reddi kararı dosya kapsamına göre, usul ve yasaya uygun görülmüştür. Birleşen dava olan itirazın iptali davası yönünden verilen red kararı açısından ise, mahkemece, icra takibinin borçlunun ikametgahı olan icra dairesinde açılması gerektiği kabul edilerek N... İcra Dairesi'nin yetkisiz olduğu ve bu nedenle icra takibinin usulüne uygun olmaması gerekçesiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi’nce, somut olaydaki gibi İcra Dairesi’nin yetkisine itiraz edilmediği, Mahkeme’nin yetkisine itiraz edildiği durumlarda itirazın iptali davalarının icra takibinin yapıldığı yer Mahkemesi’nde yapılacağına ilişkin bir yasal düzenleme bulunmaması nedeniyle, icra dairesinin yetkisine itiraz edilmemesi o yerdeki mahkemeyi, itirazın iptali davası yönünden yetkili hale getirmeyeceğinden, genel hükümlere göre yetkili mahkeme olan davalının yerleşim yeri yetkili olacağından ve davalı tarafından süresinde verilen cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunulduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 22....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, davacının verdiği araç tamir hizmeti nedeniyle düzenlenen fatura bedelinin davalıca ödenmemesi sebebiyle başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır. Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. İtirazın iptali davasının görülebilmesinin ön şartı, geçerli bir icra takibinin mevcut olmasıdır. Bu kapsamda; icra dairesinin yetkisine itiraz edilmiş ve bu hususta karar verilmemiş olması halinde, itirazın iptali davasının görülebilmesine ilişkin bir ön şart olarak icra takibinin yetkili icra dairesinde yapılıp yapılmadığı hususunun mahkemece değerlendirilmesi gerekmektedir. Davacı, İstanbul ........

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, itirazın iptali davasıdır. İş bu dosyanın tensip işlemi yapılması için tevzi edildiği, dosyanın yapılan incelemesinde; icra takip talebinin alacak talebinin bir kısmın USD bedel üzerinden diğer kısmının TL değer üzerinden talep edilerek ortak ödeme emri düzenlendiği, USD değerin ödeme emrinde ve takip talebinde TL karşılık miktarının gösterilmediğini, icra takibinin İİK 58, 60 ve 41. Maddelerine uygun olmadığı, icra takibinin İİK 58,60 ve 41. Maddeye uygun olmadığı, itirazın iptali davasında usule uygun yapılmış bir takibin bulunmasının özel dava şartı olduğu, iş bu dosya kapsamında usule uygun yapılmış bir icra takibi olmadığı, bu nedenle dava şartı gerçekleşmediğinden açılan davanın usulden reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            Öte yandan sayılanlardan önce bir itirazın iptali davasının görülebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış geçerli, ayakta bulunan bir icra takibinin varlığı şarttır. Ortada geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesinin usulen imkanı yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği ve bu itirazın olumlu veya olumsuz sonuçlandırılmadığı hallerde geçerli bir takibin bulunamayacağı açıktır. O halde bu husus İİK' nun 67.maddesi uyarınca bir dava şartıdır ve dava şartları da mahkemece re'sen gözetilmek zorundadır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda; mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır. Hal böyle olunca mahkemece; öncelikle icra takibinin yetkili icra dairesinde başlatılıp başlatılmadığının belirlenmesi gerekirken, bu hususta her hangi bir inceleme yapılmaksızın, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir....

              Davacı, aynı mahkemenin 2010/547 Esas, 2011/350 Karar sayılı dosyasında görülen itirazın iptali davasının konusu olan Bursa 10. İcra Müdürlüğü'nün 2010/14064 sayılı icra takip dosyasında da iş bu davanın konusu olan icra takibinin dayanağı 03.05.2010 tarihli 10.195,20 TL bedelli devir teslim tutanağına dayanarak alacak talebinde bulunmuş olup, mahkemece her iki davanın da kabulüne, icra takiplerinin devamına karar verilmiştir. Takiplerin dayanağı olan belgeler fotokopi olup davalıların adı dışındaki kısımların tamamen aynı olduğu görülmüştür. Bu durumda davaya konu icra takibinin dayanağı olan 03.05.2010 tarihli belgenin aslının ibrazı sağlanıp uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine,11.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı vekili, davalılardan ...’ün müvekkiline olan borcu nedeniyle yaptıkları icra takibinde haczi kabil malının bulunmadığını buna karşılık kendisine ait taşınmazı oğlu ...’e devrettiğini öne sürerek yapılan tasarrufun iptalini talep etmiştir. Davalılar icra takibinin mahkeme kararı ile geri bırakıldığını savunarak davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece, dava şartlarının oluşmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Tasarrufun iptali davalarının açılabilmesi için alacaklının İİK.nun 105 ve 143. maddelerinde tanımlanan aciz belgesinin (Aciz belgesi niteliğinde haciz tutanağı) İbraz edilmesi gerekir....

                  K A R A R 1-Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin yeniden incelenmesinin mümkün bulunmamasına göre, davacının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalı Kurumun temyizine gelince; Davacı, 01/02/1997 tarihinden bağlanan yaşlılık aylığını iptal eden Kurum işleminin iptali ile kesilen aylıkların istirdadı için Kurumun Ankara 30.İcra Müdürlüğüne ait 2004/3488 sayılı dosyasında yaptığı icra takibinin iptalini istemiştir....

                    İcra Mahkemesi'nce, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şikâyetçinin takibinin 21.3.2010 günü, şikâyet olunanın takibinin ise 13.12.2009 günü kesinleştiği, ihtiyati haciz kararının 11.500,00 TL üzerinden değil 40.500,00 TL üzerinden verildiği, ... 10.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2009/2291 Esas sayılı dosyasında takibe yönelik yapılan şikayetin reddedildiği, şikayet olunanın takibinin ve ihtiyati haczinin daha önce kesinleştiği ve sıra cetvelinin usul ve yasaya uygun bulunduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararı, şikâyetçi vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, şikayetçi vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu