WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Davacı, davalının telefon abonesi olduğunu, adına kayıtlı bulunan 2488586 numaralı telefonun 2005 yılı Ağustos ila Aralık aylarına ilişkin konuşma ücretlerinin ödenmediğini, alacağın tahsili için yaptığı icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptaline %40 tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı cevap vermemiş, duruşmaya katılmamıştır. Mahkemece, toplam alacak 1.956.73 YTL üzerinden takibin devamına %40 icra inkar tazminatına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapmış olduğu itirazında takipte numarası verilen telefon hattına ilişkin bir sözleşmesi bulunmadığını belirterek borca ve ferilerine itiraz etmiştir....

    DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; Hopa İcra Müdürlüğünün 2020/636 sayılı dosyası ile hakkında kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, senetteki borcu kabul etmediğini takip konusu senedin adi senet olduğunu bu sebeple kambiyo senetlerine özgü takip yoluyla takip açılamayacağını ayrıca söz konusu senetten dolayı davalının da borçlu olduğunu, icra takibine süresinde itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığını zira ikamet adresinin Oltu İlçesi olduğunu beyan ederek takibin durdurularak davalı hakkında kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

    Şti firması tarafından hasardan doğan bedellerinin ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine, hasar tarihinden takip tarihine kadar işlemiş faiz dahil 7.162,12-TLnin tahsili amacıyla ilamsız takip yapılmış ve borçluya ... ödeme emri gönderildiğini, davalının ödeme emrini tebellüğ ettikten sonra borca ve icra takibine itiraz ettiğini, borçlu itirazında icra dairesinin yetkisine, takibe , takibe konu borca , borç miktarına, faize , faiz oranına, ödeme emrine asıl alacak ve fer'ilerine külliyen itiraz etmiş, takibin durdurulmasını talep ettiğini, borçlunun itirazı ile mezkur icra takibinin durdurulmasının akabinde işbu dava konusunun her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hasebiyle itirazın iptali davası için dava şartı teşkil eden 6102 S.'...

      Hükmü temyiz eden davalı, asıl borca itiraz etmemiş, icra dairesinin yetkisine ve faiz oranına itiraz etmiştir. Bu durumda, itirazın iptali davasına bakan mahkemenin itiraz edilmeyen kısımla ilgili inceleme yapmaması ve hüküm kurmaması gerekir. Davalının icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazı genel kredi sözleşmesinin 65. md. göre yerinde değilse de faiz oranına yönelik itiraz yönünden yapılan inceleme yetersizdir. Mahkemece davacının takip tarihi itibariyle talep edebileceği faiz oranı gerektiğinde bilirkişi marifeti ile saptanıp bir hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığı gibi itiraz edilmeyen kısım yönünden hüküm kurulup icra inkar tazminatına hükmedilmesi de isabetsizdir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine başlandığı, takip borçlusu tarafından ödeme emrinin tebliğinden önce takibe itiraz edildiği, takibin durdurulduğu, ödeme emrinin itiraz dilekçesinin kabulünden sonra tebliğ edildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 62/1. maddesinde; "İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur..." hükmüne yer verilmiş ise de içtihatlarda kabul gördüğü üzere takip talebinden sonra takibe geçildiğini öğrenen borçlunun ödeme emrinin kendisine tebliği şartı ile borca itirazı geçerli olacağından, takip dosyasından kendisine ödeme emri sonradan tebliğ edilen takip borçlusunun borca itirazının geçerli olduğu ve memur işleminin yerinde olduğu anlaşılmakla şikayetin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Şikayetin REDDİNE," karar verildiği görülmüştür....

        Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun süresinde itirazı üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesinden itirazın kaldırılması, takibin devamı ve %20 icra inkar tazminatının tahsili ile tahliye isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile İİK'nun 269/a maddesi gereğince davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davada dayanılan ve karara esas alınan 28.04.2012 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davacı, 28.8.2014 tarihinde başlatmış olduğu icra takibinde 2014 yılı Temmuz ayı kira parasının tahsili ve tahliye isteminde bulunmuş, ödeme emrinin davalıya 5.9.2014 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine, davalı 10.9.2014 tarihinde yasal süresinde kira bedellerinin posta aracılığı ile yatırıldığını bildirerek borca itiraz etmiştir....

          niyetli olarak borca itiraz edip takibi durdurduğu, arabulucuk kapsamında anlaşma sağlanamadığını belirterek, davalının ----- dosyasına yaptığı itirazın iptaline ve takibin devamına, icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmiş olan davalının, alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûmiyetine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            İcra Müdürlüğü’nün ...... esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı - borçlunun dosya borcuna itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına davalının %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 68. maddesi uyarınca ilamsız icra takibinde borçlunun borca itirazının kesin olarak kaldırılması istemine ilişkindir. İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2019/7735 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine 189.630,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibine başlandığı, takibin konusunu Akhisar 1. İcra Müdürlüğünün 2006/1387 Esas sayılı dosyasında düzenlenen 21/11/2006 tarihli borç ödemeden aciz vesikasının oluşturduğu, 7 örnek ödeme emrinin borçluya 19/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 21/06/2019 tarihinde yetkiye ve borca itirazlarını içerir dilekçe sunduğu, aynı tarihte takibin durdurulmasına karar verildiği, borca itiraz dilekçesi ve durma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili ve tahliye istemli olarak başlatılan ilamsız icra takibine yönelik itirazın kaldırılması, davalının taşınmazdan tahliyesi ve icra inkar tazminatına hükmolunmasına ilişkindir. Davacı - alacaklı tarafça davalı borçlu aleyhine kira alacağının tahsili ve tahliye istemli olarak başlatılan ilamsız icra takibinde, davalı - borçlu süresinde itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Davalı - borçlu taraf itiraz dilekçesinde; borca, faize, faiz oranına, ve ferilerine itiraz etmiş, ancak takibe konu kira sözleşmesine, aylık kira tutarına itiraz etmemiştir. Davalı taraf, borca yönelik itirazlarını da İİK. 'nun 269/c maddesinde belirtilen yazılı belgelerle ispatlayamamıştır....

              UYAP Entegrasyonu