WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ücretlerine itiraz ettiğini, takibin durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

İcra Dairesinde 2015/11331 esas sayılı dosyası ile ilamsız takipte bulunduğunu, müvekkilin yetki itirazı durduğunu, daha sonra dosyanın Tokat'a gönderilerek Tokat 3. İcra Müdürlüğünün 2019/16084 esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduğunu, müvekkilin borca faize ve tüm ferilerine itirazı ile takibin durduğunu, davacı tarafın Tokat 3. İcra Müdürlüğünün 2019/16084 esas sayılı dosyasında herhangi bir işlem yapmadığını, daha sonra aynı davalı tarafın aynı faturanın bedelinin tahsili için Tokat 3. İcra Müdürlüğünün 2019/27126 esas sayılı dosyası ile icra takibinde bulunduğunu, ancak söz konusu Tokat 3. İcra Müdürlüğünün 2019/27126 esas sayılı icra takibi müvekkil borçlu tarafın, alacaklının aynı faturaya yani aynı alacak için daha önce bir takip yaptığı ve bu takibin devam etmekte olduğu itirazı, yani derdestlik itirazı ile borca itiraz ederek takibin durdurulduğunu, Tokat 3....

ve işlemiş faizin tamamına itiraz ettiğini ancak itiraz edilen borca ilişkin olarak borçlunun haksız ve kötii niyetli itirazı nedeni ile takibin durması nedeniyle iş bu davayı açarak itirazın iptalini isteme zarureti hâsıl olduğunu, davanın kabulü ile borçlunun itirazının iptaline ve takibin devamına, borçlunun takibe haksız ve kötü niyetli itirazı nedeni ile itiraz ettiği kısım üzerinden %20 icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesini, icra dosyasının celbini, yargılama giderlerinin, vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçlunun dilekçesinde itiraz beyanı olmadığını, borçlunun borca itiraz etmediğini, yetki itirazı türünde bir itirazı da bulunmadığını, borçlunun, icra müdürlüğüne vermiş olduğu dilekçe ile tam aksine, borcu kabul ettiğini, borçlunun icra müdürlüğüne yaptığı itirazın bir görev itirazı olduğunu, icra müdürlüğünün bu konu hakkında takdir ve karar verme yetkisi bulunmadığı gibi takibi durdurmasının da usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, icra müdürlüğünce verilen takibin durdurulması kararının kaldırılarak takibin devamına karar verilmesi istemine ilişkindir....

    - K A R A R - Davacı vekili, davalı hakkında toplam 28.001,00 TL fatura alacağına istinaden icra takibi başlatıldığını, davalının yetki ve borca itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu, takibe konu faturaların davalı tarafa gönderildiğini ve herhangi bir şekilde itiraz edilmediğini, davalının icra takibine itirazının haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının icra takibine konu ettiği faturaların bedellerinin çekle ödendiğini, bu nedenle borcun bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

      Taşınır rehninin paraya çevrilmesi başlığı altında yer alan İİK'nun 147. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 62. maddesinde "itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak İcra Dairesine bildirmeye mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Mükerrerlik iddiası borca itiraz niteliğinde olup, anılan yasal düzenlemeler gereği ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde İcra Müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra Müdürlüğü yerine İcra Mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup bir hukuki sonuç doğurmaz. Somut olayda borçlu aleyhine başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takibin dayanağı, rehinli olan ... plakalı kamyonete dayalı olarak, daha önce... 2. İcra Müdürlüğü'nün 2009/5323 sayılı dosyası ile icra takibi yürütüldüğü ve bu takibin halen derdest olduğu ileri sürülerek mükerrerlik itirazı ile İcra Mahkemesine başvurulmuştur....

        Davalının icra dairesinin yetkisine yapmış olduğu itirazı usul ve yasaya uygundur. İşbu dava dayanağı olan icra takibinin ise yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığı, davalının süresinde borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz etmesi sonucu takibin durduğu, usulüne uygun başlatılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığından HMK'nın 115/2 maddesi gereği dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

          Mahkememizce celp ve incelenen ; ----------- sayılı dosyasında, davacı bankanın davalı asıl borçlu ve müteselsil kefilleri aleyhine yaptığı icra takibinde; ---- asıl alacak ,---- işlemiş temerrüt faizi, -----olmak üzere ----- üzerinden -------- tarihinde ilamsız icra takibine geçildiği ve süresinde davalıların borca ve ferilerine itiraz etmesi nedeni ile takibin durduğu tespit edilmiştir. Mahkememizde yargılama devam ederken; davacılar vekilinin sunduğu -------- tarihli dilekçesi ile, daha evvel borca ve ferilerin tamamında itiraz edilmiş ise de borçlu müvekkillerinin talimatı gereği itirazlarını geri aldıklarını belirtmiştir....

            Borçlunun başvurusu bu haliyle İİK'nun 168/5 ve aynı Kanunun 169. maddelerine göre borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup, anılan maddenin 5. fıkrasında "itirazın kabulü kararı ile takip durur" hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçluların borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından Dairemizce, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz isteminin kısmen kabulü ile .....

              Somut olayda, borçlunun başvurusu bu hali ile İİK'nun 168/5. ve 169. maddelerine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 5. fıkrasında; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu