WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şti., ile ipotekli taşınmaz malikleri Muammer Erkan Eratalay ve T1 aleyhine, toplam 381.619,76 TL asıl alacak ve ferilerinin tahsili amacıyla, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığı, örnek no 6 icra emrinin davacıya 28/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından 27/01/2020 tarihinde takibin ve icra emrinin iptali istemiyle dava açıldığı, Mersin 4.İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/43 esas sayılı dosyasından ipotekli taşınmaz malikine noter kanalıyla muacceliyet ihtarı gönderilmediğinden icra emrinin iptaline karar verildiği, alacaklı vekilinin talebi üzerine davacı adına yeniden 01/09/2020 tarihli icra emrinin 06/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı tarafından yasal süresi içerisinde 14/09/2020 tarihinde icra emrinin iptali istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır....

DAVA Şİkayetçi borçlu dava dilekçesinde; alacaklının tarafına yazılı Sözleşme ile kiralanan taşınmazın kira süresinin bitmesi durumunda tahliye emri tebliğ ettiğini, İcra Müdürlüğüne yasal süresi içinde verdiği dilekçe ile tahliye taahhüdündeki imzaya, tarihe ve takip dayanağı ekindeki sözleşmeye ve sözleşmedeki imzaya itiraz ettiğini, alacaklının icra takibinde takibin dayanağı olarak takip talebinde ve tahliye emrinde 4 yıllık kira sözleşmesini gösterdiğini, oysa gerek takip dosyasına gerek ise tarafına gönderilen tahliye emrinin ekine 5 yıllık kira sözleşmesinin eklendiğini beyan ederek tahliye emrinin, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesi sunmadı. Duruşmada şikayetin reddine karar verilmesini talep etti. III....

    A.Ş. vekili tarafından borçlu aleyhine, kredi kartı sözleşmesine dayalı olarak ilamsız takibe başlandığı, ödeme emrinin 13/10/2001 tarihinde bila tebliğ iade edildiği icra dosyası alacağını devralan temlik alacaklısı Mevduat Sigorta Fonu A.Ş. vekilinin 28/06/2013 tarihli yenileme talebi ile, icra dosyasının yeni esasa kaydı yapılarak takibin yenilendiği ve borçluya yenileme dilekçesi ve ödeme emrinin 02/11/2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun tebligattan önce 31/10/2013 tarihinde borca itiraz ettiği icra müdürlüğünce 07/11/2013 tarihinde ödeme emrinin tebliğ tarihine göre itirazın süresinde olması halinde takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin talebi ile 27/06/2014 tarihinde borçlu adına kayıtlı araçlar üzerine haciz konulduğu, borçlunun şikayeti üzerine mahkemece; süresinde yapılan itiraz nedeniyle takibe devam edilmesinin ve haciz işlemi yapılmasının usulsüz olduğu belirtilerek şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu'nun...

      İİK'nın 150 ve 150/a maddeleri gereğince ödeme emrine itiraz hakkında uygulanması gereken aynı Kanunun 62. maddesinde; "itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak İcra Dairesine bildirmeye mecburdur" hükmüne yer verilmiştir. Yetkiye, borca ve faize ilişkin itirazların İİK'nın 62/1.maddesi uyarınca, takibin şekline göre, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerektiği doğrudur. Ancak ihtar gönderilmeyerek borcun muaccel olmadığına, takip koşulunun oluşmadığına yönelik iddialar ise İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğinde olup icra mahkemesince incelenmesi gerekir. O halde mahkemece, borçlunun şikayetinin incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        İcra Müdürlüğünün 2010/2399 esas sayılı dosyasında süresinde yapılmayan itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesi üzerine, hüküm davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. İİK'nun 62/1. maddesi gereğince borçlu ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 gün içinde itiraz etmelidir. Aynı Yasanın 66/1. maddesi gereğince Süresi içinde yapılan itiraz icra takibini durdurur, itiraz süresinde yapılmamış ise alacaklının talebi üzerine icra müdürü takip muamelelerine alacağın tamamı için devam eder. Somut olayda; Davacı vekilinin, davalılar hakkında başlatmış olduğu ... İcra Müdürlüğünün 2010/2399 esas sayılı icra takibinde 29.07.2010 tarihli takip talebi ile 24.000 TL asıl alacağın tahsilinin talep edildiği,ödeme emrinin davalılar ... ve ...'a tebliğ edilemediği,davalı ...'a ise 17.08.2010 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine davalı ......

          İtirazın iptali davası açılabilmesi için yetkili icra dairesince borçluya ödeme emri çıkarılıp tebliğ edilmesi, ödeme emrine borçlunun 7 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz etmiş olması ve itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren 1 yıl geçmemiş olması gerekmektedir. Somut olayda, davalı ...'in aleyhindeki İstanbul İcra Dairesindeki icra takibine yönelik borca ve yetkiye itirazı üzerine alacaklı tarafından yetki itirazı kabul edilerek yetkili olduğu bildirilen Tuzla İcra Dairesince ödeme emri çıkarılmış ancak bu ödeme emrinin davalılardan Yılmaz Olgan'a tebliğ edildiği, davalı ...'e ödeme emrinin tebliğ edilmemiş olduğu görülmüştür. Bu durumda, davalı ... yönünden itirazın iptali davası koşullarının somut olay bakımından gerçekleşmediği gözetilmeden işin esası hakkında hüküm kurulması doğru olmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....

            Borçlunun başvurusu bu hali ile 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir ve aynı maddeye göre borca itirazın beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz edene tebliğinden itibaren başlar ve hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilir. Somut olayda, borçlu ...’a ödeme emrinin 31.10.2015 tarihinde tebliğ edildiği, yasal 5 günlük itiraz süresinin 05.11.2015 pazartesi günü sona erdiği halde, borçlunun süresinden sonra 11.03.2016 tarihinde icra mahkemesine müracaatla itirazda bulunduğu, başvurusunda tebligatın usulsüzlüğüne yönelik bir şikayetinin de bulunmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece; itirazın süreden reddi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet ve itiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Şikayetçi borçlu aleyhine ilama dayalı olarak takip yapılmış, borçlu vekili olan Av. ... tarafından mahkemeye verilen şikayet dilekçesinde takibin iptaline aksi halde usulsüz tebligatın iptaline ve takipte ödemiş oldukları toplam 17.651,13 USD.lik kısmına itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep edilmiştir. Mahkemece, şikayetin kabulüne ve icra emrinin iptaline, takibin karar kesinleşinceye kadar durdurulmasına, davacının diğer itirazları yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür....

                İİK'nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal beş günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Bu süre en geç ödeme emrinin, itiraz ya da şikayet edene tebliğinden sonra başlar. Bu süre, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir. Somut olayda, borçlu ...’a ödeme emrinin 17.04.2015 tarihinde tebliğ edildiği, yasal beş günlük itiraz süresinin 22.04.2015 çarşamba günü sona erdiği halde, borçlunun süresinden sonra 14.12.2015 tarihinde icra mahkemesine müracaatla itirazda bulunduğu, başvurusunda tebligatın usulsüzlüğüne yönelik bir şikayetinin de bulunmadığı anlaşılmıştır....

                  Karara esas alınan dosyaya fotokopisi giren Sakarya 5.İcra Müdürlüğünün 2010/4676 esas sayılı icra takip dosyasında ödeme emrinin davalıya 24.02.2010 tarihinde tebliğ edildiği, 04.03.2010 tarihinde de itiraz edildiği görülmektedir. Bu durumda mahkemece karara esas alınan icra dosyasının aslı getirtilerek ödeme emrinin tebliğ ve itiraz tarihlerinin araştırılması, davalı kiracının yaptığı itirazın süresinde olup olmadığının tespit edilmesi, itirazın süresinde yapılmadığının tesbiti halinde kesinleşen icra takibi nedeni ile itirazın iptali davası açılmasında hukuki yarar bulunup bulunmadığı gözetilerek ona göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esası hakkında karar verilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 21/05/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu