Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

yapmış olduğu itirazın kısmen iptali ile takibin 3.052,86 TL asıl alacak ve 281,63 TL işlemiş faiz ile devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine” cümlesinin silinerek yerine “davalının...... sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına,” cümlesinin yazılmasına ve bu şekliyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. ..........

    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, % 40icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya verilmesine, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, eldeki dava ile sözleşmeden dönerek kapora bedeli olarak davalılara ödediği bedelin tahsili amacıyla başlatmış olduğu takibe davalıların itirazı üzerine takibin durması sonucu itirazın iptali ile takibin devamına, davalıların % 40 icra inkar tazminatına mahkum edilmesini istemiş, ayrıca yapmış olduğu diğer ödemeler ve zararları içinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL maddi tazminat ile 6.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir....

      İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin ortak girişim olduğunu ve tüzel kişiliğinin bulunmadığını, takibin öncelikle bu sebeple iptali gerektiğini, alacaklı tarafça davacı şirket dışındaki davalılar ile birlikte tek bir icra dosyası üzerinden takip açılmasının da hatalı olduğunu, icra takibinin ilama aykırı olduğunu ve ilama aykırılık sebebiyle takibin iptali gerektiğini, dayanak İstanbul 28....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dava dilekçesini tekrar ederek mahkeme kararının usule aykırı olduğunu, takibin iptal edilmesi gerektiğini, davaya konu takibin müvekkili şirketin hakkında verilen geçici mühlet kararından sonra başlatıldığından takibin iptaline karar verilmesi gerekirken mahkemece takibin durdurulmasına karar verilmesinin yerinde olmadığını, Niğde İcra Müdürlüğü'nün 2022/3658 Esas sayılı takibinin iptali gerekirken mahkemece yeterli inceleme yapılmadan ve gerekçe gösterilmeden yalnızca takibin durdurulması kararının yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin mağduriyete uğradığını belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına, icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      Şti vekillerinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm fıkrasının 1.bendinde yazılı "Yukarıda açıklanan nedenlerle davanın" tümcesinden sonra gelen "kabulü ile Bursa 8.İcra Müdürlüğünün 2009/12591 Esas sayılı dosyasına davalıların itirazlarının iptali ile takibin devamına" tümcelerinin hükümden çıkartılarak yerine "kısmen kabulü ile davalıların Bursa 8.İcra Müdürlüğünün 2009/12591 sayılı dosyasına yaptıkları itirazın 10.698,75 TL asıl alacak yönünden iptali ile asıl alacağa 6.12.2007 ödeme tarihinden itibaren değişen oranlarda yasal faiz uygulanmasına ve takibin bu şekilde devamına" tümcelerinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 17.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; cevap dilekçesini tekrar ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, Gördes Asliye Hukuk Mahkemesince taşınmazın aynına ilişkin tapu iptal ve tescil talebinin reddedildiğini, sadece tazminat talebinin kabul edildiğini, dava konusu takibin de tazminat alacağının tahsili için başlatıldığını, bu nedenle kesinleşmesinin gerekmediğini, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16,32, vd. maddeleri uyarınca açılmış ilamlı takibin iptali istemine yönelik şikayettir....

        Mahkemece, dava dayanağı takibin 03.07.2008 günü başladığı, 20.11.2008 günü davalı borçlunun iflasına karar verildiği ve bu nedenle takibin düştüğü, itirazın iptali davasının koşulu olan geçerli bir ilamsız takibin somut olayda bulunmadığı, dava tarihi itibariyle davanın iflas eden borçlunun şahsına yöneltilemeyeceği ve dava şartı olmayan bir itirazın iptali davasının da kayıt kabul davasına dönüşemeyeceği gerekçe gösterilerek, davanın reddine karar verilmiştir. İİK’nun 193 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre, iflasın açılması, borçlu aleyhinde haciz yolu ile yapılan takiplerle, teminat gösterilmesine ilişkin takipleri durdurur. Aynı maddenin ikinci fıkrasına göre bu takiplerin düşmesi, ancak iflas kararının kesinleşmesi ile mümkündür. ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 20.11.2008 günlü iflas kararı ile davacının takibi durmuş ise de, bu iflas kararı 19....

          un ödemesi gereken 5.000,00 TL yönünden icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiş; asıl davanın da reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davacı ...'un davasının kabulü ile davalının itirazının 1.500,00 TL asıl alacak, 22,50 TL gecikme faizi yönünden iptali ile takibin devamına, asıl alacağın % 40'ı icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline; birleşen dava yönünden ise, davalı ...'un üyeliğinin ve bundan kaynaklanan bir borcunun bulunmadığı, itirazında haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davalı-birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir. 1) Dava, kooperatife ödenen bedelin tahsili için; birleşen dava, genel kurul kararı gereği ödemesi gereken tutarın tahsili için başlatılan icra takiplerine vaki itirazlarının iptali istemine ilişkindir....

            İcra Müdürlüğü'nün 2012/7012 esas sayılı dosyasından yapılan takibe vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1086 sayılı HUMK ek madde 4/2 gözetildiğinde, Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesi’nin ilgili bozma ilamından önce verilen yerel mahkeme karar yılı 2016 olup 6100 sayılı HMK geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 01/01/2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL’ye çıkarılmıştır. Davacı tarafça sigortalısına ödenen 2.000,00 TL’nin davalıdan rücuen tahsili için başlatılan takibe itirazın iptali talep edilmiş, mahkemece davanın kabulüne vaki itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden devamına hükmedilmiştir. Temyize konu karar anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden temyiz eden davalı bakımından kesin niteliktedir....

              Mahkemece, davanın kabulü ile itirazın iptali ve takibin devamına karar verilmiştir. Dosyanın incelenmesinde; Ankara 19. İcra Müdürlüğü’nün 2013/17830 esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız takibe ilişkin ödeme emrinin davalıya 24/12/2013 tarihinde tebliğ edildiği, davalının takibe 06/01/2014 tarihinde yasal süresi geçtikten sonra itiraz ettiği anlaşılmaktadır. İcra İflas Kanunu 62. Maddesinin birinci fıkrasına göre, genel haciz yoluyla ilamsız takiplerde borçluya gönderilen ödeme emrine karşı 7 gün içinde itiraz etmesi halinde takibin duracağı belirtilmektedir. Şu halde, eldeki itirazın iptali davasına konu olan icra takibi itirazının süresinde yapılmamış ve takibin durduğuna dair karar olmaması sebebiyle kanunen duran bir takipten söz edilemeyecektir. Davacının eldeki davayı açmakta hukuki yararı bulunmadığı dikkate alınmaksızın yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi doğru olmamış, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir....

                UYAP Entegrasyonu