Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, mahkemece alacaklı davacının alacağının bulunduğu ve davalı borçlunun ödeme emrine yaptığı itirazın haksız olduğu kabul edilerek davanın kabulüne karar verildiği halde, hüküm yerinde, gerekçe ve davanın kabulü ile bağdaşmayacak şekilde “takibin iptaline” karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. Öte yandan, itirazın iptali davasında davanın reddi halinde dahi takibin iptaline karar verilmesi mümkün değildir....

    (Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku, 2006, s.219,223) iptali davasını görme yetkisi, takibin yapıldığı yer mahkemesine aittir. O nedenle, mahkemenin, icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi doğaldır. Bu yetki itirazının incelenmesi sonucunda, mahkeme, kendisinin yetkili olup olmadığını da belirlemiş olacaktır ( ...Esasları, İstanbul 1995, 6. Bası, s. 101-102 ). Öte yandan, itirazın iptali davasının görülebilmesi için usulüne uygun şekilde yapılmış, geçerli bir icra takibinin bulunması gerekir. Ortada, geçerli bir takibin bulunmadığı durumlarda, itirazın iptali davasının görülebilmesine usulen olanak yoktur. İcra dairesinin yetkisine itiraz edildiği hallerde, bu itiraz usulünce incelenerek sonuçlandırılmadığı sürece, açıklanan şekilde geçerli bir takibin bulunmayacağı açıktır. Somut olayda, icra takibinin yapıldığı İstanbul 1....

      Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 1.424,56 TL asıl alacak yönünden davalının Antalya 2.İcra Müdürlüğünün 2007/15822 sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına davalı haksız itirazda bulunup takibin durmasına sebebiyet verdiğinden alacağın %40 oranında inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TTK.nun 1301.maddesine dayanılarak itirazın iptali şeklinde açılan rücuan tazminat istemine ilişkindir. Hükmedilecek tazminat miktarı belirli (muayyen, likit) olmayıp davalının sorumlu olacağı tazminat miktarının tesbiti yargılamayı gerektirdiğinden davalı aleyhine inkar tazminatına karar verilmesi doğru değil bozma sebebi ise de, bu yöndeki yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden HUMK.nun 438/7 maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında görülen davada Anamur Asliye Hukuk ve İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,takibin iptali,haczin kaldırılması ve fazla ödenen meblağın iadesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce, davacı talebinin, takibin iptali ve istirdat istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. İcra Hukuk Mahkemesi ise, takip dosyası ve dosya içerisinde toplanan delillerin bir bütün olarak irdelenmesi sonucu, davanın menfi tesbit niteliğinde bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....

          Mahkemece davacı talebi hakkında tamamen kabul doğrultusunda takibin devamına şeklinde hüküm kurulması gerekirken karar gerekçesinde de belirtildiği üzere “…itirazının kısmen iptali ile takibin devam eden davalar yönünden devamına… şeklinde karar verilmesi hatalı olup bozma sebebi ise de, yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK’nun 436/2 (HMK 370/2.) maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın gerekçe kısmın son paragrafının tamamen silinmesine ve yerine “Mahkememizde takibin asıl alacak olan 10.667,00 TL yönünden takibin devamı için kanaat oluştuğundan aşağıda yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.”...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 09.11.2012 tarih, 2012/9302 Esas, 2012/10149 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı tarafından borçlu aleyhine, ilama dayalı takip başlatıldığı, borçlu vekilinin, ilamda vekil var iken icra emrinde isminin yazılı olmadığı ve icra emrinin vekil yerine asile tebliğ edildiği gerekçeleriyle icra emrinin iptalini, yine ilamın bozulduğu iddiasıyla da İİK'nun 40.maddesi uyarınca takibin durdurulmasını talep ettiği, Mahkemece ilamda vekil isminin yazılı olmaması nedeniyle icra emrinin iptaline ve takibin iptali istemi olmadığı halde takibin iptali talebinin reddiyle alacaklı lehine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedildiği, takibin...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 19.10.2012 tarih, 2012/9306 Esas, 2012/9497 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Alacaklı tarafından borçlu aleyhine, ilama dayalı takip başlatıldığı, borçlu vekilinin, ilamda vekil var iken icra emrinde isminin yazılı olmadığı ve icra emrinin vekil yerine asile tebliğ edildiği gerekçeleriyle icra emrinin iptalini, yine ilamın bozulduğu iddiasıyla da İİK'nun 40.maddesi uyarınca takibin durdurulmasını talep ettiği, Mahkemece ilamda vekil isminin yazılı olmaması nedeniyle icra emrinin iptaline ve takibin iptali istemi olmadığı halde takibin iptali talebinin reddiyle alacaklı lehine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedildiği, takibin...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 16.11.2012 tarih, 2012/9308 Esas, 2012/10610 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Alacaklı tarafından borçlu aleyhine, ilama dayalı takip başlatıldığı, borçlu vekilinin, ilamda vekil var iken icra emrinde isminin yazılı olmadığı ve icra emrinin vekil yerine asile tebliğ edildiği gerekçeleriyle icra emrinin iptalini, yine ilamın bozulduğu iddiasıyla da İİK'nun 40. maddesi uyarınca takibin durdurulmasını talep ettiği, Mahkemece ilamda vekil isminin yazılı olmaması nedeniyle icra emrinin iptaline ve takibin iptali istemi olmadığı halde takibin iptali talebinin reddiyle alacaklı lehine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedildiği, takibin durdurulması konusunda olumlu ya da olumsuz...

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 16.11.2012 tarih, 2012/9310 Esas, 2012/10608 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ilama dayalı takip başlatıldığı, borçlu vekilinin, ilamda vekil varken icra emrinde isminin yazılı olmadığı ve icra emrinin vekil yerine asile tebliğ edildiği gerekçeleriyle icra emrinin iptalini, yine ilamın bozulduğu iddiasıyla da İİK'nun 40. maddesi uyarınca takibin durdurulmasını talep ettiği, Mahkemece ilamda vekil isminin yazılı olmaması nedeniyle icra emrinin iptaline ve istem olmadığı halde takibin iptali talebinin reddiyle alacaklı lehine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedildiği, takibin durdurulması konusunda olumlu ya da...

                    Takibe konu belgenin, kambiyo senedi niteliğini haiz olmaması, İİK'nun 170/a maddesi hükmü gereğince takibin iptali sebebi ise de, aynı maddenin son fıkrasında yer alan, "Her ne suretle olursa olsun, ... borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz" şeklindeki hüküm gereğince, icra mahkemesi yukarıda belirtilen sebebe dayanarak İİK'nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilemeyeceği gibi senedin kambiyo senedi niteliğinde olduğu görülmektedir. Somut olayda, borçlu itiraz dilekçesinde; borcun 1560 TL'lik kısmını ödediğini ileri sürdüğüne göre mahkemece, borçlunun ödeme iddiası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanlış değerlendirme ile taraflar arasında ticari alışveriş olduğu bedelin nakden ahzolunduğu senedin kambiyo vasfında olmadığı gibi yerinde olmayan gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

                      UYAP Entegrasyonu