Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/01/2020 NUMARASI : 2019/475 ESAS 2020/14 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Adana 7....

Öte yandan takip dayanağı bononun tanzim ve vade tarihinde tahrifat yapılması kambiyo vasfını etkilemiyorsa takibin iptalini gerektirmez. Ancak tahrifat öncesi tanzim tarihinin, bononun vade tarihinden sonrası olduğunun belirlenmesi halinde ise senet kambiyo vasfını kaybedeceğinden İİK'nın 170/a maddesi uyarınca takibin iptali gerekir. Davacının bu yöndeki başvurusu bu hali ile takibin dayanağı senedin kambiyo senedi vasfını taşımaması nedeniyle takibin iptali istemine ilişkin şikayet niteliğinde olup, İİK'nın 168/3. maddesi uyarınca yasal 5 günlük sürede yapılmalıdır. Aynı Kanun'un 170/a-2. maddesi gereğince şikayetin süresinde olması halinde alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkı bulunmadığından söz edilerek takip iptal edilebilir. Borçlunun başvurusu, yasal 5 günlük süreden sonra olup mahkemece bu yöndeki şikayetin süre aşımı nedeni ile reddine karar verilmesi de isabetlidir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Araban İcra Tetkik Mercii Mahkemesi -K A R A R- Dava, icra takibi sırasında çıkarılan ödeme emrinin usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğinden şikayet yoluyla takibin iptali isteğine ilişkin olup hüküm icra tetkik merci mahkemesince verilmekle temyiz incele yeri Yüksek Yargıtay 12.Hukuk Dairesi olduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 5.4.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın kaldırılması ve tahliye Uyuşmazlık, tüketici kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve kefil tarafından açılan şikayet yoluyla takibin iptali ve haczın kaldırılması istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliğine göre temyiz incelemesi dairemizin görevi dahilinde olmayıp Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin görevinde olduğundan dosyanın adı geçen Daire Başkanlığı'na gönderilmesine, 20.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Sayılı ilamı ile alacaklı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yerine şikayetin kabulü ile Ereğli İcra Müdürlüğünün 2020/4083 Esas sayılı dosyasında verilen takibin durdurulmasına ilişkin kararın kesin olmak üzere iptaline karar verildiği, ilk derece mahkemesince takibin durdurulmasına yönelik bu şikayetin bekletici mesele yapılıp sonucuna göre iş bu şikayet değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, bu şikayetin bekletici mesele yapılmadığı ancak bu aşamada söz konusu şikayet ile ilgili en son dairemizce kesin karar verilmiş olması nedeniyle dairemizce verilen bu karar yukarıda belirtildiği şekilde değerlendirilmiş olup, dairemizin bu kararı ile borçlunun kendisine ödeme emri tebliğ edilmeden yaptığı itiraz sonradan ödeme emri de tebliğ edilmemiş olması nedeniyle hukuki sonuç doğurmayacağı gözetilerek takibin durdurulmasına ilişkin memur işlemi kesin olarak iptal edildiğinden, artık alacaklı tarafça itirazın kaldırılması davası açılmasını...

      alacaklının tercih hakkını kambiyo senetlerine özgü takip yolundan yana kullanmış olması sebebiyle 2019/122598 Esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan sonraki takibin iptali gerektiğini, ilk yapılan icra takibinden açıkça feragat edilmedikçe yeni bir takip yapılamayacağının İİK'nun emredici bir hükmü olduğunu, yapılan ilk icra takibinde alacaklı tarafından, açıkça feragat beyanında bulunulmaması, buna rağmen ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yeniden takip yapılması ve usulsüz ödeme emri düzenlenmesinin hukuka aykırı olduğunu, sonraki icra takibi mükerrer olduğundan memur işlemini şikayet ettiklerini, ayrıca ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      dairesine bildirmeye mecburdur.Somut olayda, alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takibe başlandığı, borçluya ödeme emrinin 17/11/2014 tarihinde tebliğ edildiği ve borçlunun 20/11/2014 tarihinde iflas erteleme davasında verilen tedbir kararını sunarak takibin durdurulmasını talep ettiği ve icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, şikayet ve itirazlarını belirterek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, senedin teminat senedi olarak verildiği iddiasının yazılı belge ile ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

          O halde, mahkemece diğer şikayet nedeninin incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin iptali doğru olmamıştır. SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 22.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            İcra takibinde, davalının itirazı üzerine 27.10.2008 tarihli kararla takibin tamamının durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. İcra memuru davalının itirazının asıl alacağa da yönelik bulunduğunu benimseyerek takibin durdurulmasına karar verdiğine göre davacının bu işlemi şikayet etmesi beklenemez. Dava dilekçesinde asıl alacak yönünden de itirazın iptali istendiğine göre davacının alacaklı olup olmadığının incelenip araştırılması ve varılacak uygun sonuç çevresinde bir karar verilmesi gerekirken, mahkemece asıl alacak yönünden takibin kesinleştiğinin kabul edilmesi bozma nedenidir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 27.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu