"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 nolu ödeme emri tebliği üzerine borçlu tarafından yasal sürede bonolardaki imzanın kendisine ait olmadığı belirtilerek icra mahkemesine başvurulduğu anlaşılmaktadır. Borçlunun başvurusu bu hali ile imzaya itiraz niteliğindedir. İmzaya itiraz hakkında uygulanması gereken İİK. nun 170/3. maddesi uyarınca; “İtirazın kabulü kararı ile takip durur.”...
Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; asıl davada yer alan tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal olarak zorunlu 7 günlük süre içerisinde ileri sürülmediğinden mahkemece tebligatın usulsüzlüğüne dair şikayetin süre yönünden reddine dair kararının yasa ve hukuka uygun olduğunu, birleştirilen dosyada ileri sürülen borca ve imzaya yönelik itirazların da ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde yapılmadığından mahkemece reddine ilişkin verilen kararın da hukuk ve yasalara uygun olduğunu, icra dosyasında yapılan işlemler arasında 3 yıllık takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı süresinin dolmadığını, bu yönü ile de mahkeme tarafından verilen zamanaşımına dair esastan reddine ilişkin kararın da usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık usulsüz tebligat şikayeti ile borca, imzaya itiraz ve zaman aşımı itirazına ilişkindir....
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; mahkemece davanın kabulüne, davaya konu icra takibinin İİK' nın 170/3. maddesi uyarınca durmasına karar verilmiş ise de, borca itirazlarına ilişkin herhangi bir karar verilmediğini, borca itiraz ile birlikte imzaya da itiraz edilmesi ve ispat yükünün davalıda olması karşısında borca itirazlarının da kabulüne, takibin iptaline karar verilmesi gerektiğini, borca itirazları hakkında karar verilmemesi ve takibin iptali taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek imzaya ve borca itirazlarının kabulüne, takibin iptaline, icra takibi sebebiyle konulan hacizlerin kaldırılmasına, davalı şirketin davacı müvekkiline %20 oranında kötü niyet tazminatı ödemesine, davalı şirketin %10 para cezası ile cezalandırılmasına, takibin yargılama sonuna kadar tedbiren durdurulmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Taleple bağlılık ilkesi çerçevesinde ve kefalet sınırı da dikkate alınarak davalının kısmen kabulü gerekir. Diğer bir yandan her ne kadar davalılar vekili tarafından dilekçeler aşamasında imzaya itiraz edilmiş ise de; kredi sözleşmesinin altındaki imzaya takibe itiraz eden ... ... vekilinin 19.06.2020 tarihli ve 01.07.2020 tarihli diğer davalılar vekilinin icra müdürlüğüne sunduğu itiraz dilekçesinde imzaya açıkça itiraz etmediği, imzaya itirazların tebliğden itibaren 7 günlük yasal süre içerisinde ayrıca ve açıkça belirtilmesi gerektiği, daha sonra itirazlarının imzaya itiraz olarak kabulü gerektiğine ilişkin beyanın sonuca etkili olmadığı, borçlunun imzaya itirazı ayrıca ve açıkça belirtmelidir; aksi hâlde belge altındaki imzayı kabul etmiş sayılır. Takibe itiraz dilekçesi incelendiğinde, davacıların ayrıca ve açıkça imzaya itiraz etmedikleri anlaşılmıştır. Bu gerekçeler ile davalıların imzaya yönelik itirazı mahkememizce değerlendirmeye alınmamıştır....
, esas ve birleşen dosya yönünden davanın kabulü ile İİK 170/a maddesi kapsamında davacı aleyhine başlatılan takibin iptaline, İİK 170/a maddesinde tazminat ve para cezası düzenlenmediğinden davalı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği, mahkemece itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına ve iptaline, alacaklının kötüniyet ve ağır kusuru tespit edilemediğinden tazminat takdirine yer olmadığına karar verilmiştir. 1)Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde; Tarafların iddia ve savunmalarına, dosya içeriğindeki bilgi ve belgelere ve kararın gerekçesine göre borçlunun temyiz itirazlarının REDDİNE;...
Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu sonucunda takibe konu bonodaki imzaların müvekkili davacı şirket yetkilisine ait olmadığının tespit edildiğini, davalı tarafın da bu kök rapora süresi içerisinde itiraz etmediğini, mahkemece takibin davacı yönünden durmasına karar verildiğini ancak takibin iptali taleplerinin reddedildiğini, 2004 sayılı İİK'nın 170/3 maddesi ve devamındaki ilgili hükümlerde icra mahkemesinin takibin iptali yönünde karar vermeyeceğine ilişkin yasal bir düzenlemenin olmadığını, mevcut delil durumuna göre durma kararı verilip takibin iptali yönünde karar verilmemesinin usul ve yasaya uygun olmadığını, müvekkili şirketin ciranta depo züccaciye ile hiçbir ticari ilişkisinin bulunmadığını, dava konusu bonoyu ciro eden Solea firmasından müvekkilinin alacaklı olduğunu ve Solea'nın gerçekte bedelsiz kalan dava konusu bonoyu bu durumu bilen paravan Depo Züccaciye cirosunun davalının açıkça kötü niyetli...
Takibe konu senette keşideci imzası yırtık olup, bu nedenle 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 776. maddesi uyarınca takibe dayanak senedin kambiyo senedi vasfını taşımadığı açık olup,Yerleşik Yargıtay uygulamasına ve Daire kararlarına göre fotokopi üzerinden imza incelemesi yapılması mümkün değildir. Bu nedenle imza incelemesi yapılmaksızın takibin iptali gerekirken mahkemece imza incelemesi yaptırılarak imzaya itirazın kabulü ile, takibin durdurulmasına karar verilmesi yerinde değil ise de istinafa gelenin sıfatı nazara alınarak eleştiri konusu yapılmakla yetinilmiştir. Yukarıda açıklanan sebeplerle davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından davacılar aleyhine 4 adet bonodan dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacıların takibe konu bonolar üzerindeki imzaya itiraz ettikleri, senedin kambiyo vasfında olmadığını ve borca itiraz ettiklerini söyleyerek takibin iptalini istedikleri, imzaya itiraz yönünden alınan hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporuna göre senedin ön yüzünde keşideci T1'a atfen atılan imzaların T1'ın eli ürünü olmadığı , bu nedenle davacı T1 yönünden İİK 170 madde kapsamında takibin durdurulmasına ve takip alacaklısı ile aralarında birebir ilişki olduğundan takip alacaklısının lehtar olması nedeniyle davalı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi yasaya uygun olup kapsam ve sonucuna itibar edilen bilirkişi raporuna göre takibe konu bonoların ön yüzünde T2'a atfen atılan imzaların davacı T2'ın eli ürünü olduğu, keşideci dışında senedin ön yüzünde bulunan imza aval hükmünde olduğundan imzaların istiklali...
İcra Müdürlüğü' nün 2009/2843 sayılı dosyasından icra takibi yaptıklarını, davalının taraflar arasında hayvan teslimi ilişkisi olmadığından bahisle takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, oysa çekin sebepten mücerret kıymetli evrak olduğunu ve takibe konu çeklerdeki imzalara ya da kıymetli evrak vasfına dair bir itirazın bulunmadığını belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı tarafa yapılan usulüne uygun tebligata rağmen davaya cevap vermediği ve duruşmalara katılmadığı anlaşılmıştır....