Davalı alacaklı vekili istinafa karşı cevap dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki hususlar tekrar edilerek, kararın usul ve yasaya uygun olduğunu beyan etmiş, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, T3 tarafından kredi sözleşmesi ve borç senetlerine binaen başlatılan ilamlı takibin, imzaya itiraz ve kefaletin geçersizliğine dayalı olarak iptali taleplidir. 1581 sayılı Kanun'un 12. maddesine göre, kooperatiflerin kredi ile ilgili alacak senetleri, kayıtları ve her türlü taahhütname ve sözleşmeler ortağın oturduğu veya kooperatifin bulunduğu köy veya mahalle ihtiyar heyetleri tarafından parasız olarak tasdik olunur. Bu suretle tasdik olunan senetler ve belgeler İİK'nun 38. maddesinde yazılı belgeler hükmündedir....
Borçlular tarafından Antalya ...İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı takip dosyasına verilen ... tarihli itiraz dilekçesinde; imzaya, borca itiraz ediyoruz, şeklinde beyanda bulunulduğu, ancak mahkememiz dosyasına verilen ... tarihli cevap dilekçesinde ise imzaya itiraz edilmediği, görülmüştür. Yargıtay 19.Hukuk Dairesi'nin 30/01/2012 tarih 2011/6440 Esas 2012/1146 Karar sayılı emsal içtihatında ; "...Davalı borçlu takibe itirazında borcun aslına ve ferilerine itiraz ettiğini bildirmiştir. İtiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında davalı davaya cevap vermemiş ve duruşmalara gelmemiştir. Mahkemece re’sen imza incelemesi yaptırılarak davanın reddine karar verilmiştir. Takibe itirazındaki itiraz sebepleri ile bağlı olmayan davalı davaya cevap vermediğinden iddiayı inkar etmiş sayılırsa da, cevap vermemek takip konusu belgedeki imzaya itiraz anlamına gelmez....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davacının borca, imzaya ve faize yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde, kararın hukuka ve usule aykırı olduğunu belirterek, istinaf kanun yoluna başvuru süresinin korunmasını istemiş, gerekçeli kararın 23/03/2020 tarihinde tebliğine rağmen, Covid 19 nedeniyle sürelerin durmasına ilişkin yasal düzenleme dikkate alındığında, yasal süresi geçtikten sonra 01/07/2020 tarihinde ayrıntılı istinaf başvuru dilekçesi verilmiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 294. maddesi uyarınca konkordato kesin mühleti içinde takip yapılamayacağı iddiasıyla takibin iptali, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz, İİK'nın 169/a maddesi uyarınca borca ve faize itiraz, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emrinin yasal unsurları taşımadığı iddiasıyla takibin iptali istemine ilişkindir....
kalmadığını, bu nedenle icra müdürlüğünün yetkisine itiraz ettiklerini belirterek, takibin iptaline, imzaya ve borca itirazlarının kabulüne, yetki itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
, faiz oranına, alacak dayanağı evrakın olmamasına veya uydurulan imzaya ve tüm ferilerine itiraz edilerek takibin durdurulduğu, huzurdaki davanın süresi içerisinde----- harçlandırılmak suretiyle açıldığı anlaşılmıştır....
Bu durumda, itiraz hakkında İİK'nun 170. maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 3. fıkrasında “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece, borçlunun imzaya itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......
Bu durumda, itiraz hakkında İİK'nun 170. maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 3. fıkrasında “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece, borçlunun imzaya itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda; takip konusu çek üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek takibin iptali isteğinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Borçlunun başvurusu bu hali ile İİK.'nun 168/4. maddesine dayalı imzaya itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK.'...
Bu durumda, itiraz hakkında İİK'nun 170. maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 3. fıkrasında “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Hal böyle olunca, mahkemece, borçlunun imzaya itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile İzmir 8....
Takibe konu fatura adresinde davalının -----davalının elektrik faturasını ödemediği, davacı tarafından davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, davalı süresi içerisinde borca itiraz ettiği ancak imzaya itiraz etmediği, davacının süresi içerisinde itirazın iptali ile icra inkar tazminat davasına ilişkin olduğu, davalının fatura adresinde --------, borca itiraz ettiği, takipte İİK 62/5 maddesi uyarınca imzaya itirazın açıkça beyan edeceğinin bildirildiği, davalının takipte imzaya açıkça itiraz etmediği itirazın iptali davasında bu hususun ileri sürelemeyeceği anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmiş, takibin fatura alacağına ilişkin olduğu bu nedenle likit olduğu anlaşıldığından asıl alacağın yüzde yirmisi icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere: 1-DAVANIN KABULÜNE, 2-Davalının İstanbul Anadolu ----....