Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Taşınmaz üzerinde Anadolubank A.Ş lehine verilen ipotek ve ipoteğin koyulmasına dayanak olan genel kredi sözleşmesinin usul ve yasaya aykırı olarak tanzim edildiğini ve müvekkili ve eşine imzalatıldığını, ipotek tesisine ilişkin sözleşmenin banka tarafından tek taraflı olarak hazırlandığını ve sözleşme maddelerinin müvekkiline okunup anlatılmadığını, müvekkilinin okumasına fırsat vermeden imzalatıldığını, müvekkilinin eşi Kıyafet Şimşek'in okuma yazması olmamasına ve gözleri de görmemesine rağmen genel kredi sözleşmesi ve taşınmaza ipotek koyulmasına muvafakat beyanı imzalatıldığını, davalı banka tarafından müvekkiline ve eşine imzalatılan genel kredi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacının , davaya konu yaptığı taşınmaza başka bir banka lehine ipotek koydurmuş olması ve bu ipotek işleminin davacının muvafakati ile yapılmış olmasının, meskeniyet davası açmasına engel olmadığını, her ne kadar tapudaki ipotek şekli olarak iradi ipotek sözkonusu...
İcra Müdürlüğünün 2018/20704 E. sayılı icra dosyası yönünden davacı alacaklıya alacak ve ferilerini karşılayacak şekilde cebri icra yetkisi tanınmasına” karar verildiği, bilahare sözü edilen tasarrufun iptali ilamına istinaden takip dosyasından bu ilamın ferilerine istinaden şikayetçiler hakkında 04.01.2022 tarihli örnek 4-5 icra emri düzenlendiği,alacaklı talebi ile taşınmaz üzerine 07.01.2022 de haciz şerhi işlendiği ve şikayetçi ...’ın şikayet tarihinde kayden maliki olduğu taşınmaza ilişkin şikayetçiler tarafından meskeniyet iddiası ile icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince meskeniyet şikayetinin kısmen kabul kısmen reddine karar verildiği, karara karşı şikayetçiler tarafından istinaf talebinde bulunulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının esastan reddine karar verildiği, anılan karara karşı alacaklı vekilinin temyiz yoluna başvurduğu görülmektedir. 1-Alacaklının temyiz isteminin Şikayetçi ... yönünden incelenmesinde; ...’ın şikayet tarihinde...
Kat 10 nolu bağımsız bölümdeki taşınmazın sicil kaydı üzerine ilgili dosya üzerinden haciz şerhi konulduğunu ve alacaklının talebi üzerine mahallinde satışa esas olmak üzere keşif icra edildiğini ve bu nedenle yasal süre içinde meskeniyet şikayetinde bulunduklarını, müvekkili aleyhine Lüleburgaz 1. İcra Müdürlüğü'nün 2015/9097 Esas sayılı dosyasına ilişkin haczedilmezlik şikayetinin de Lüleburgaz İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/82 Esas ve 2019/22 Karar sayılı kararı ile kabul edildiğini ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin kararı ile istinaf talebinin reddedilerek hükmün kesinleştiğini belirterek şikayetin meskeniyet iddiası nedeniyle kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEME KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince: " ... Mahkememizce alınan 30.12.2020 tarihli kök bilirkişi raporunda ve 03.03.2021 tarihli ek bilirkişi raporunda; borçlu şikayet edenin adına kayıtlı Tekirdağ ili Çorlu ilçesi Reşadiye Mah. 670 ada 81 parselde kayıtlı 3....
İcra Dairesi'nin dosyası ile takibe geçiltiğini, haciz işlemlerinin yapıldığını, davacı borçlunun hem yetkiye itiraz ettiğini, hem de meskeniyet iddiasında bulunduğunu, davacının yetki itirazının kabul edildiğini ve dosyanın yetkili olduğu belirtilen Bergama İcra Dairesi'nin 2020/3126 E. numarasına kaydedildiğini, davacının meskeniyet iddiasının İstanbul Anadolu 5....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı T3 vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmazın diğer davacılar gibi T3'ında tek evi olduğunu, yerleşmiş Yargıtay kararlarına göre kişinin meskeniyet iddiasında bulunduğu taşınmazda oturma zorunluluğunun olmadığını, söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesini tekrarla, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, değer tespitinin hatalı olduğunu söyleyerek kısmen red kararının kaldırılmasını ve davacıların meskeniyet iddialarının reddine karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Takip borçlusu davacıların hacizli meskende elbirliği halinde malik olup, her bir mirasçı hissesinin tahmini bedeli, borçlunun haline münasip bir ev alması için gereken paradan fazla değil ise, bu hisse üzerinde meskeniyet iddiasında bulunabilir....
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Somut olayda; İncelenen takip dosyasında icra takibinde takip borçlusu davacıya ödeme emri tebliğ parçasının incelenmesinde 29/01/2020 tarihinde tebligat yapıldığı ve takibin kesinleştiği her ne kadar davacı asile örnek no 103 haciz davetiyesi gönderilmemiş ise de davacı asilin icra takip dosyasına sunulu 25/02/2020 tarihli itiraz ve beyan dilekçesi bulunduğu ve borcu kısmen kabul ettiği anlaşılmakla en geç beyan dilekçesi sunulduğu tarih olan 25/02/2020 tarihinde hacizden haberdar bulunduğunun kabulü gerektiği dava tarihinin ise 7 günlük süreden çok sonra 19/10/2020 tarihinde açıldığı anlaşılmakla meskeniyet şikayetinin süreaşımından reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle. Meskeniyet şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/5600 sayılı dosyasında müvekkili hakkında ilamlı takip başlatıldığını ve müvekkilinin takibe itiraz edemediğini bu nedenle takibin kesinleştiğini, müvekkilinin eşinden boşanmış ve 13 yaşında çocuğuyla beraber yaşayan zorda kaldıkça çocuklarından ve eski eşinden yardım alan yaşlı bir kadın olduğunu, müvekkilinin haline münasip evine haciz konulduğunu, evin hacizi kabil olmadığından haciz şerhinin kaldırılmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece;" Meskeniyet şikayetinin kısmen kabulüne, ( Kapatılan Kayseri 2. İcra Müdürlüğü'nün 2018/5600 )Esas sayılı takip dosyasında davacı adına tapuya kayıtlı Kayseri ili Kocasinan ilçesi Ahievran Mah. 3039 ada 1 parsel 4. Blok 5....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davada Ordu İcra Hukuk ve Bakırköy 7. İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanun'un 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, meskeniyet iddiası nedeniyle gayrimenkul kaydına konulan haczin kaldırılması talibine ilişkindir. Ordu İcra Hukuk Mahkemesi'nce, Bakırköy 12....
Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarına göre de meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı sadece borçluya tanınmış olduğundan davacı T1 davasının aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine ilişkin karar yerinde olduğundan dosya kapsamı ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirilmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı ve hükümde kamu düzenine aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İstinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkeme her ne kadar icra dosyasında borçlu olmadığı için aktif husumet yokluğu nedeniyle davayı ret kararı vermişse de, Anayasa Mahkemesinin 08 Nisan 2020 Tarihli, 31093 sayılı Resmi Gazete yayınlanan 12/12/2019 tarihli, 2016/10454 başvuru numaralı kararı ile borçlu eşin meskeniyet iddiasında bulunabileceğine karar verildiğinden, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Somut olay ve iddiaların incelenmesinde, takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip olup, bu takip türünde haciz aşaması bulunmadığı nedenle meskeniyet şikayetinde bulunulamayacağı, takibin konusunun zaten hale münasip olduğu iddia edilen ev ve üzerindeki ipotek olduğu, bu hale göre konu kararın doğru, istinaf nedenlerinin yerinde olmadığı görülmüştür....