Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Borçlu vekilinin, ... tarihli dilekçesinde itiraz ve diğer şikayet sebepleri yanında, takip dayanağı ilamın eda hükmü içermemesi ve faize faiz işletilmesi nedeniyle takibin iptali gerektiği yönünde talepte bulunduğu görülmektedir. Anılan şikayet nedenleri hakkında inceleme ve değerlendirme yapılmadan sonuca gidilmesi doğru değildir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazının kısmen kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 428.maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK'nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 25,20 TL peşin harcın istek halinde davacıya iadesine 13.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    İşçilik alacaklarıyla ilgili olarak yapılmış olan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında yargılama ve icra inkar tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Genel haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinde borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkanlarından biri İcra İflas Kanunun 67. maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir....

      İşçilik alacaklarıyla ilgili olarak yapılmış olan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında yargılama ve icra inkar tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Genel haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinde borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkanlarından biri İcra İflas Kanunun 67. maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir....

        İşçilik alacaklarıyla ilgili olarak yapılmış olan icra takibine itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasında yargılama ve icra inkar tazminatına karar verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Genel haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinde borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkanlarından biri İcra İflas Kanunun 67. maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir....

          Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I A) Davacı İsteminin Özeti: Davacı, işçilik alacaklarının tahisili için davalı (borçlu) aleyhine ilamsız icra takibi başlatığını, davalının faize itiraz ettiğini ve faiz yönünden takibin durduğunu ileri sürerek, davalı (borçlu) tarafından icra takibi sırasında işlemiş ve işleyecek faize yapılan itirazın iptali ile takibin devamına bu mümkün olmadığı takdirde işlemiş ve işleyecek faiz alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir....

            Borçlu takip talebinde asıl alacağa işlemiş ve işleyecek faize ve faiz oranına itiraz edebilir. Sadece işlemiş faize itiraz etmiş ise asıl alacağa takip tarihinden itibaren talep edilen faiz oranı üzerinden takibe devam edilir. Borçlu işleyecek faiz oranının takip talebinden itibaren istenen faiz oranı değil de yasal faiz oranı olması gerekçesi ile işleyecek faiz oranına itiraz etmiş ise, bu orana itiraz icra mahkemesince kaldırılmadıkça veya genel mahkemede itiraz iptal edilmedikçe takip talebinden itibaren asıl alacağa borçlunun benimsediği yasal faiz oranından faiz yürütülür. İşleyecek faize itiraz ile faiz oranına itiraz birbirinden farklı itirazlar olup işleyecek faize itirazın içinde faiz oranına da itiraz olduğu (çoğun içinde azın da bulunduğu ilkesinden yola çıkılarak) sonucuna varılamaz....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin faturaya dayalı alacağının tahsili amacıyla yapılan takipe davalının haksız itirazı ile takibin durduğunu belirterek, davalının 1.947,00 TL'lik itirazının iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin itirazının 1.947,00 TL olan asıl alacağa ilişkin olmayıp sadece faize ilişkin olduğunu, davacının da faize ilişkin itirazın iptalini talep etmediğini, 1.947,00TL'lik itirazın iptalini talep ettiğini,, asıl alacağa yönelik bir hukuki uyuşmazlığın olmaması nedeniyle davanın reddine ve %40 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir....

                Mahkemece, asıl alacak 4.499.90 YTL üzerinden ve faturanın tebliğ tarihi olan 3.9.2004 gününden takip tarihi olan 18.11.2004 tarihine kadar islemiş 140.55 YTL faiz üzerinden itirazın iptali ile takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmiş, karar taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davalı aleyhine 4.999.999.999 TL asıl alacak ve 28.5.2003 tarihinden 18.11.2004 icra takip tarihine kadar 1.419.349.996 TL işlemiş faiz üzerinden takibe geçilmiş, borçlu tarafından süresinde verilen itiraz dilekçesinde, "alacaklı tarafından müvekkile karşı açılmış takibin faiz kısmına itiraz ediyoruz....temerrüdün oluşturulduğu tarih 3.9.2004 tarihidir....faiz müktarının ancak faturanın tarafımıza tebliğ tarihi olan 3.9.2004 tarihinden itibaren hesaplanmış kısmını kabul ediyor geri kalan kısmına itiraz ediyoruz." denilmiştir....

                  Mahkemece, davalının icra takibinde faize itirazı üzerine takibin durduğu, davalının asıl alacağa itiraz etmediği, mevcut belgeler ve banka kayıtlarının bilirkişi tarafından incelenmesi neticesinde kredi ilişkisinin varlığı ile birlikte, davalının ödemesi gereken borç miktarının belirlendiği ve davalının hiç ödeme yapmadığının tespit edildiği, faiz oran ve tutarında usulünce raporda belirlendiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının faiz itirazının kısmen iptaline, takibin 1.711.98 YTL temerrüt faizi, 85.60 YTL BSMV yönünden ve takip tarihinden asıl alacağa %96 oranında işleyecek faiz ile devamına, alacak likit olmakla kabul edilen temerrüt faiz miktarının %40’ı oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınıp, davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....

                    İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı açılır. İcra takibinde yer alan ve borçlu tarafından itiraza uğrayan kısım davanın konusunu oluşturur. Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak davası iş mahkemesinin görevine girmekte ise, itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, İstanbul Kasım 2004, s. 223.)....

                      UYAP Entegrasyonu