Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borcun tamamına ya da bir kısmına itiraz hallerinde olduğu gibi imzaya itiraz ile faize itiraz edilmesi durumunda da itirazın iptali davası açılabilir. İcra İflas Kanununun 68 ve 68 (a) maddelerinde sözü edilen belgelerden birine sahip olmayan alacaklı, itirazın giderilmesini sağlayabilmek için yalnız itirazın iptali yoluna başvurabilir. Borçlu ödeme emrine itiraz etmemiş ya da itiraz geçerli değilse alacaklının itirazın iptali davası açmasında hukukî yarar yoktur. İtirazın iptali davası süreye tabidir. Alacaklı itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde davayı açabilir. İcra takibi konusu alacak davası iş mahkemesinin görevine girmekte ise itirazın iptali davası da iş mahkemesinde açılır (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, ... Kasım 2004, s. 223.). Buna göre davada 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 7nci maddesi uyarınca sözlü yargılama usulü uygulanır. İtirazın iptali davasında, işçilik alacaklarıyla ilgili olarak tahsil hükmü kurulması mümkün olmaz....

    Orman Bahçe Tarım San. ve Tic.Ltd.Şti. Taraflar arasındaki itirazın iptali davasında İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi ve İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik verilmesi üzerine; dosyadaki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi istemine ilişkindir. İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi, itirazın sadece faize yönelik olduğu, asıl alacağa yönelik itiraz olmadığı, işlemiş faizin 785 TL olduğu ve Sulh Hukuk Mahkemesinin görev sınırının altında kaldığından görevsizlik kararı vermiştir. İstanbul 7. Sulh Hukuk Mahkemesi ise, mahkemenin görevinin itiraz edilen kısma göre değil dava dilekçesinde dava değeri olarak gösterilen miktar üzerinden belirleneceği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir....

      Dava itirazın iptali davası olup, davacı, kredi borcunun ödenmediğinden bahisle 9.669,26 TL asıl alacak, 106,85 TL işlemiş faiz üzerinden davalı aleyhine icra takibi başlatmış, davalı ise takibe sadece faiz ve yetki yönünden itiraz etmiştir. Davacı banka, bu itirazın iptali davasını açarken asıl alacak miktarına da itiraz edilmiş gibi asıl alacak ve işlemiş faiz toplamı üzerinden harç yatırmıştır. Davalı sadece faize itiraz etmiştir. Dolayısıyla davacının asıl alacak yönünden dava açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Asıl alacak yönünden hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken ve sadece faiz yönünden hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 29.01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Dava, İİK.nun 67. maddesi uyarınca açılmış itirazın iptali davasıdır. Davanın niteliği gereği "itirazın iptali ile takibin devamına" karar verilmesi gerekirken hem "itirazın iptali ile takibin devamına", hem de "alacağın tahsiline" şeklinde hüküm oluşturulması usul ve yasaya aykırıdır. Davalının icra takibinden önce yöntemine uygun ihtarla temerrüde düşürüldüğü iddia ve ispat olunmamıştır. Bu durumda işlemiş faize ilişkin itirazın iptali isteminin reddi gerekirken, ödeme talebini içermeyen soyut fatura tebliği ile temerrüdün oluş-tuğundan bahisle işlemiş faiz alacağı yönünden davanın kabulü doğru olmamıştır. Borçlar Kanununun 104/III maddesine göre faize faiz yürütülmesi mümkün olmadığı ve esasen 20.01.2009 tarihli takip talebinde yalnızca ana paraya takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanması talep edildiği halde kanuna ve takip talebine aykırı olarak faize faiz yürütülmesi usul ve yasaya aykırıdır....

          Başka bir anlatımla hakkın özüne itiraz söz konusu olup uyuşmazlık yargılamayı gerektirmektedir. Olayda icra takibine geçildiğinde henüz mahkeme kararı kesinleşmediğinden alacağın likit olduğundan söz edilemez. Bu sebeple mahkemece icra inkar tazminatı isteğinin reddi gerekirken kabulü hatalı olmuştur. 3-İcra takibinde işlemiş faiz için de takip tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olması durumunda, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi, faize faiz yürütülmesi anlamına gelir ki, Borçlar Kanunu'nun 104/son ve 3095 sayılı Kanun'un 3. maddesi uyarınca faize faiz yürütülmesi mümkün olmaz. Bu halde, asıl alacak bakımından takip tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmek suretiyle, faize faiz yürütülmeyecek şekilde hüküm kurulmalıdır....

            hakkında ise sözleşme kefili olarak toplam alacak üzerinden ilamsız icra takibine başlandığını, bu takibe itiraz edildiğini belirterek, itirazın iptaline takibin devamına, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, icra takibine asıl alacak yönünden itiraz edilmediğini, asıl alacak dışında talep olunan faize (ipotek limiti dışında bulunan feri alacaklara) ve takibin şekline itiraz edildiğini bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu, toplanan delillere göre, davalıların icra dosyasında ana alacak dışında talep olunan işlemiş faizi ile onun BSMV sine faiz oranına itiraz ettikleri, dava dilekçesinde dava değerinin fazla gösterildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne davalılar hakkında yapılan takibe davalı ...'ün itirazının 35.745.027.423.TL yönünden diğer davalı kefil ......

              Mahkemece, davalının yetki itirazının yerinde olmadığı ve davacının alacaklı olduğu gerekçesiyle itirazın iptali ve 9.097,60 TL alacak üzerinden takibin devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin icra dairesinin yetkisine yaptığı temyiz itirazının redine, 2-İtirazın iptali davasına konu icra takibine, davalı borçlu yalnızca takip tarihine kadar olan işlemiş faize itiraz etmiş olup asıl alacağa itirazı yoktur. Davacı vekili, dava dilekçesinde takip öncesi işleyen faize yönelik davalının yaptığı itirazı kabul ettiklerini, davayı tahsil harcı, başvurma harcı, icra vekalet ücretine yönelik olarak açtıklarını beyan etmiştir....

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Sulh Hukuk Hakimliği Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: K A R A R Davacı alacaklı ... İcra Müdürlüğü’nün 2004/220 sayılı takip dosyası ile, davalı borçlu hakkında girişilen icra takibine itiraz üzerine, itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiş, davalı davanın reddini savunmuştur....

                  İcra Müdürlüğünün 2019/7757- 2019/7759 ve 2019/7760 Esas sayılı dosyaların aynı borca ilişkin ilamsız takip olduğunu, ipotekli takipte mükerrer takip başlatılarak müvekkilinin masraf ve vekalet ücreti yükünün artırıldığını, 2019/7758 sayılı takibin süresiz şikayet yolu ile iptali gerektiğini, borcun tek ve aynı olduğunda çekişme bulunmadığını, serbest irade ile %40 faizin kabul edildiği iddia edilmekle davacının genel işlem şartlarına katılma yoluyla girdiği edimler arasında dengesizlik bulunduğunu, takip sonrası işlemiş faizin fahiş miktarda olduğunu, makul olmayan faiz oranına itiraz edildiğini, aynı borç için ilamlı takip yapıldığını, ikinci takibin iptali gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Başvuru; ilamsız icra takibinde borca ve faize itiraz niteliğindedir....

                  İcra Müdürlüğünün 2019/7759- 2019/7757 ve 2019/7760 Esas sayılı dosyalarının aynı borca ilişkin ilamsız takip olduğunu, ipotekli takipte mükerrer takip başlatılarak müvekkilinin masraf ve vekalet ücreti yükünün artırıldığını, 2019/7758 sayılı takibin süresiz şikayet yolu ile iptali gerektiğini, borcun tek ve aynı olduğunda çekişme bulunmadığını, serbest irade ile %40 faizin kabul edildiği iddia edilmekle davacının genel işlem şartlarına katılma yoluyla girdiği edimler arasında dengesizlik bulunduğunu, takip sonrası işlemiş faizin fahiş miktarda olduğunu, makul olmayan faiz oranına itiraz edildiğini, aynı borç için ilamlı takip yapıldığını, ikinci takibin iptali gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Başvuru; ilamsız icra takibinde borca ve faize itiraz niteliğindedir....

                  UYAP Entegrasyonu