WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Bu durumda, itiraz hakkında İİK.'nun 169/a maddesinin uygulanması gerekmekte olup; anılan maddenin 5. fıkrasında “İtirazın kabulü kararı ile takip durur” hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK.'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ:Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......

    davranılarak, borcun tamamına itiraz edilerek takibin durdurulduğunu bildirmekte olup, ------ sayılı dosyasına yapılan haksız itirazın reddini ve takibin devamına, Davalının haksız ve kötü niyetli itirazda bulunması nedeniyle, borcun %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Somut olayda; takip dayanağı bononun üzerinde “teminat senedi” olduğuna dair herhangi bir ibarenin bulunmadığı ancak takibin tarafları arasında 25.11.2014 tarihli sözleşmenin arka yüzünde yazılı ve alacaklı ile borçlunun imzalarının bulunduğu tutanakta verilen paraya karşılık ...’dan 76.739,00 TL. tutarında bir adet teminat senedi alındığının belirtildiği görülmektedir. Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre ve özellikle Dairenin 20.6.2017 tarih, 2016/17683 Esas ve 2017/9646 Karar sayılı önceki bozma ilamında da belirtildiği üzere, senet üzerinden anlaşılmayıp ayrı bir sözleşmeye dayalı teminat iddiaları borca itiraz kapsamında olup İİK’nin 170/a maddesi kapsamında değerlendirilemez....

        İcra Müdürlüğü'nün 2016/10431 E sayılı dosyası ile yapılan ilamsız takibin mükerrer olduğunu ileri sürerek icra emrinin ve takibin iptali ile tazminata karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının takibe itiraz ettiğini, takibin kesinleşmediğini, itirazın iptali davası açıldığını, bu nedenle İİK'nun 71. maddesi koşullarını taşımayan davanın reddi gerektiğini, taraflar arasındaki sözleşmeler gereğince davacının 3.kişinin fiilini taahhüt kabilinden bağımsız olarak borcu ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğini, tüm borç ve taahhütlerin ödenmesinin üstlenildiğini, davacının takibe konu borçtan sorumlu olduğunu, ayrıca takiplerin tahsilde tekerrür olmamak koşuluyla açıldığını, mükerrer tahsilat olmamak kaydıyla rehinli takibin yanı sıra ilamsız takip yapılabileceğini, bu nedenle davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir. Mahkeme; davacının takibe itiraz ettiği, İstanbul 8....

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/09/2021 NUMARASI : 2021/63 ESAS - 2021/847 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine senet alacağından dolayı takip başlatıldığını, vadesi gelen ödemelerin müvekkili tarafından yapıldığını, bu nedenle başlatılan takibin hukuka aykırı olduğunu söyleyerek takibin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesindeki iddiaların haksız olduğunu söyleyerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ,HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Davalı alacaklı vekili tarafından davacı hakkında Konya 9. İcra Müdürlüğü'nün 2020/4445 Esas sayılı dosyasıyla 95.000,00 TL bedelli, 21/02/2009 tanzim, 25/12/2016 ödeme tarihli senede ilişkin 19/09/2017 tarihinde kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatılmıştır. Davacıya ödeme emri 27/08/2020 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davacı 28/10/2020 tarihinde tebligat usulsüzlüğü ve borca itiraz davası açmıştır. Mahkemece borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmiş, bu karara karşı her iki tarafça istinafa başvurulmuştur. Davacı borçluya ödeme emri 27/08/2020 tarihinde tebliğ edilmiş, davacı borçlu ise 28/10/2020 tarihinde iş bu davayı açmış olup, borca itiraz davası şekli olarak süresinde değildir....

        İcra Müdürlüğünün 2019/93 Esas sayılı dosyasında davacı borçlu hakkındaki takibin durdurulmasına" şeklinde hüküm kurulmasına rağmen, takibin iptali talebi hakkında hüküm tesis edilmediğini, bu durumun hükmün icrasında tereddüt yarattığını ve hükmün infaz kabiliyeti bulunmadığını, takip dosyasında müvekkilinin malvarlığı üzerine konan hacizlerin kaldırılmasının defalarca talep edildiğini, icra müdürlüğünce mahkemece verilen kararın sadece takibin durması yönünde olduğundan bahisle, taleplerinin reddedildiğini, takibin dayanağı senede ilişkin müvekkilinin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığı kararın gerekçesinde açıklanmakta iken, hükümde sadece takibin durdurulmasına ifadesinin kullanılmasının ve takibin iptali ifadesine yer verilmemesinin doğru olmadığını, tavzih talebinin reddine karar verilmesinin usul, yasa ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, ek kararın kaldırılmasına ve tavzih talebinin kabulüne karar verilmesini istemiştir....

        Takip hukukuna dayanan itiraz sebeplerini; alacaklının takip yapma yetkisi (takibat icrası hakkı İİK m. 60/3, c. 3) bulunmadığına ilişkin itirazlar olarak özetlemek mümkündür. Alacaklının takip yapma yetkisi bulunmadığına ilişkin bütün sebepler, itiraz sebebi değildir. Borçlunun ileri sürdüğü sebep, niteliği bakımından icra müdürünün kendiliğinden (re'sen) gözetmesi gereken bir sebep (şikâyet sebebi) değilse, itiraz yolu ile ileri sürülür. 17. İleri sürülüş şekli bakımından itiraz sebepleri ise imzaya itiraz ve borca itiraz olarak ikiye ayrılır. İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara, borca itiraz denir (İİK m. 60/3; c. 3; m. 60/4; karş: m. 169). Meselâ ödeme, takas, zamanaşımı, borcun müeccel olduğu, borcun şarta bağlı olduğu, icra dairesinin yetkisiz olduğu ve sıfat itirazı gibi (Kuru, Baki: İcra ve İflas Hukuku, Ankara 2013, s. 224 vd.)....

          Davalı bu borca ve uygulanan faize soyut beyanlarla haksız ve kötüniyetli olarak itiraz etliğini, Davacı tarafından davalı tarafa fatura konusu----faturaların karşı tarafa gönderildiğini, davalı----- kabul ederek ticari defterlerine işlediği, -----yararlandığını,----- --- düştüğünü,iş bu husus tahkikat safhasında bilirkişi marifetiyle yapılacak inceleme neticesinde de açıkça görüleceğini, davalı itirazında haksız olup kötü niyetli olduğunu,icra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz ettiğini,bu nedenle borçlunun itirazının iptali (asıl alacak ve faize itirazın iplaline) takibin devamı ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedimesi gerektiğinin, borçlunun borca vc faize ilişkin itirazının iptaline, takibin İstanbul Anadolu --- Esas sayılı dosyası takip dosyasından devamına, alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere inkar lazmînatına hükmedilmesine,yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava...

            Mahkemece, borçluların vekilinin borca (zamanaşımı) itirazı kısmen kabul edildiğine göre, İİK’nun 169/a-5. maddesi uyarınca, kısmen kabul edilen borca itiraz yönünden, takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, “takibin iptali” yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. b) İİK'nun 170/3. maddesine göre; icra mahkemesi, 68/a maddesinin 4. fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar verir. İnkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip İİK'nun 170/2. maddesine göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın %20' sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edilir ve itiraz reddedilir....

              UYAP Entegrasyonu