WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bunun üzerine alacaklı vekili takip dosyasının yetkili icra müdürlüğüne intikalini sağlayarak Sakarya 5.İcra Müdürlüğü’nün 2013/4903 Esas sayılı dosyasından borçlu-davalıya yeni ödeme emri tebliğini yaptırmış, bu icra dosyasında da, borçlu süresinde (29.07.2013 tarihinde) borca itiraz etmiştir. Her dava, dava tarihindeki hukuki duruma göre değerlendirilir. İtirazın iptali davasının dava koşullarından birisi de, geçerli ilamsız icra takibi yapılmış ve bu dosyadan çıkarılan ödeme emrine itiraz edilmiş olması koşuludur. Bu davanın açıldığı tarihte bu koşul mevcut değildir. Yetki itirazının kabulü ile Sakarya 5.İcra Müdürlüğü’nün 2013/4903 Esas sayılı icra dosyasında tebliğ edilen ödeme emrindeki borca itiraza karşı açılmış bir dava yoktur. Hal böyle olunca, İstanbul Anadolu 24.İcra Müdürlüğü'nün 2013/10730 Esas sayılı takibin devamı için açılan davanın Sakarya 5.İcra Müdürlüğü'nün 2013/4903 Esas sayılı takibin devamını sağlayacak şekilde sonuçlandırılması mümkün değildir....

    Müdürlüğü'nün gösterildiği, ödeme emrinin de anılan kuruma gönderildiği, borca itirazın ise, takipte yer almayan ... Kaymakamlığı İlçe ... Müdürlüğü adına ... Kaymakamı tarafından yapıldığı, itiraz üzerine icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin borca itiraz edenin takibin tarafı olmaması nedeniyle takibin devamına karar verilmesi yönündeki talebinin müdürlükçe 26.5.2014 tarihli kararla, reddedildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 62. maddesi gereğince, itiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Buna göre, borca itiraz ancak takibin borçlusu tarafından yapılabilecek olup, takip talebindeki tarafların değiştirilmesi mümkün olmadığından, takipte borçlu olarak gösterilmeyen Kartal Kaymakamlığı İlçe ... Müdürlüğü'nün itiraz hakkı bulunmamaktadır....

      İcra Dairesi'nin ... esas sayılı dosyasında; icra takibinin 16.01.2020 tarihinde başlatıldığı, ödeme emrinin 12.02.2020 tarihinde borçlu davalıya tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 14.02.2020 de icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz edildiği takibin durduğu;alacaklı davacı vekili tarafından 09.09.2020 tarihinde yetki itirazının kabul edilerek dosyanın 15.09.2020 tarihinde İstanbul İcra Dairesine gönderildiği anlaşılmaktadır. Dosyanın intikal ettiği İstanbul ... İcra Dairesi'nde takibin ... esasını aldığı 16.11.2020 tarihinde yeniden düzenlenen örnek 7 ödeme emrinin borçluya 07.04.2021de yapılamadan iade edildiği anlaşılmıştır. Yetkisiz icra müdürlüğü tarafından borçluya ödeme emri tebliğ edilmiş, yetkiye ve borca itiraz edilmiş ise de borçluya yetkili icra dairesi tarafından ödeme emri gönderilmeden, itirazın iptali davası açıldığı anlaşmaktadır....

        Yetki itirazı kaldırıldıktan sonra avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kaldırılması” seçeneğini seçerek işlem yapması ve varsa harçları ikmal etmesi zorunludur. …” şeklinde düzenlendiği, görüleceği üzere yönetmelikte borca itiraz durumunda 2004 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceğinin belirtildiği, yani hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmemiş olduğu, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığı, davalı tarafından yetkili icra müdürlüğü İstanbul olarak gösterildiği göz önünde bulundurularak İstanbul mahkemelerinde işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğu, dolayısıyla yerel mahkemece yetkili İstanbul icra müdürlüğünde itirazın iptaline konu takip bulunmadığı gerekçesiyle reddine dair kurulan kararın hatalı bulunduğu, Ayrıca, sözleşmeden...

        Yetki itirazı kaldırıldıktan sonra avukatın, icra dairesinde takibe devam edebilmesi için; MTS üzerinden “Yetki İtirazının Kaldırılması” seçeneğini seçerek işlem yapması ve varsa harçları ikmal etmesi zorunludur. …” şeklinde düzenlendiği, görüleceği üzere yönetmelikte borca itiraz durumunda 2004 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı; yetkiye itiraz durumunda sistem üzerinden yetki itirazının kabulü seçeneğinin seçileceğinin belirtildiği, yani hem borca hem de yetkiye itiraz durumunda izlenecek yolun düzenlenmemiş olduğu, hem yetki hem de borca itiraz durumunda takibin yetkili icra dairesine gönderilmesi gibi bir buton veya seçenek bulunmadığı, davalı tarafından yetkili icra müdürlüğü İstanbul olarak gösterildiği göz önünde bulundurularak İstanbul mahkemelerinde işbu davayı açma zaruretinin hasıl olduğu, dolayısıyla yerel mahkemece yetkili İstanbul icra müdürlüğünde itirazın iptaline konu takip bulunmadığı gerekçesiyle reddine dair kurulan kararın hatalı bulunduğu, Ayrıca, sözleşmeden...

          Borca itiraz hakkında uygulanması gereken İİK'nun 169/a maddesinin 5. fıkrasında; "İtirazın kabulü kararı ile takip durur" hükmüne yer verilmiştir. Mahkemece, borçlunun borca itirazı kabul edildiğine göre, İİK’nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile .......

            İİK’nın 170/b maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken aynı Kanunun 63. maddesi uyarınca, itiraz eden borçlu, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. İİK’nın 168/5 maddesinde borçlunun borca itirazını “ sebepleri ile birlikte” icra mahkemesine bildirmesi gerektiği yazılı ise de; borçlu, borca itiraz ederken sebep bildirmek zorunda değildir. ”İtiraz ediyorum”, ” borcum yoktur” gibi bir beyan ile de yetinebilir ve böyle bir beyan da borca itirazdır. Bu halde, borçlu duruşmada ancak alacaklının dayandığı takip konusu kambiyo senedi metninden anlaşılan itiraz sebeplerini ileri sürebilir. Borçlu alacaklının muvafakati olmadıkça itirazında bildirmediği ve kambiyo senedi metninden anlaşılmayan itiraz sebeplerini icra mahkemesinde ileri süremez. (Prof.Dr....

              İcra Müdürlüğünün 2022/7974 esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine dayanak belge olarak "Ali Yıldırım'dan elden ödünç 3000 Euro aldım" şeklinde yazılı bir belge ile ilamsız takip başlattığını, bu takibin mükerrer olduğunu, aynı alacağın teminatı için verilen bonoya dayanarak davalı tarafından İstanbul 32.İcra Müdürlüğünün 201/33760 esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ve borcun ödendiğini, daha önce takibe konu aynı belgeye dayanarak İstanbul Anadolu 13.İcra Müdürlüğünün 2019/20740 esas sayılı dosyası ile de takip başlattığını, müvekkilinin borca itirazı üzerine takibin durduğunu, ancak davalının itirazın iptali davası açmadığını beyanla mükerrer takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....

              kanaatte ise; bu senede ilişkin önceden toplam: 8.000,00 TL ödeme yaptıklarını, buna ilişkin dekont örneklerini dilekçe ekinde sunduklarını, işbu senet için yapılan ödemeler sonucu kalan borç tutarının da 2.000,00 TL olduğunu beyan ederek, 10.000,00 TL bedelli senedin çift vadeli olması sebebiyle takibin iptaline ve tedbiren takibin durdurulmasına, takibin komple iptali konusunda mahkeme aksi kanaatte ise, takibin diğer senet üzerinden devam etmesine ve kalan kısım olan 2.000,00 TL için işlem yapılarak borca itirazlarının kabulüne ve tedbiren takibin durdurulmasına, takibin iptali konusunda Mahkemenin tümden aksi kanaatte olması halinde; dilekçe ekinde yer alan dekontlar dikkate alınarak, her iki senet için yapılan kısmi ödemeler neticesinde ödenmeyen kalan kısım 4.000,00 TL için işlem yapılmasına, kısmi borca itirazlarının kabulüne ve tedbiren takibin durdurulmasına, müvekkili aleyhine haksız yapılan işlemler nedeniyle haklı çıkacakları miktarın %20'sinden az olmamak üzere davalının,...

              Mirasın reddi nedeniyle borçtan sorumlu olunmadığına ilişkin talep niteliği itibari ile borca itirazdır. Ancak murisin takibin kesinleşmesinden sonraki vefatı halinde takip mirasçılar açısından da kesinleşmiş bulunduğundan yani muris döneminde kesinleşen takibe mirasçıların itiraz etme hakları bulunmadığından bu dönemde alınan mirası ret kararı gereğince takibin iptali her zaman talep edilebilir....

              UYAP Entegrasyonu