WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin alacağının tahsili için başlatılan ilamsız takipte asıl borçlunun davalı ... olup, diğer davalı ...'in müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, asıl borçlu ...'in kredilerinin herhangi bir ipotek veya başkaca teminatının bulunmadığını, davalı tarafın takibe itirazında belirttiği ipoteğin ...'in değil ...'nin kredilerinin güvencesini oluşturduğunu, iş bu davaya konu takip ile ...'den ...'e kefaletinden kaynaklanan alacaklarının talep edildiğini, takibin mükerrer olmadığını bildirerek itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    İcra Dairesi'nin 2017/7115 E sayılı takibin mükerrerlik nedeniyle iptaline, takip iptal edildiğinden diğer borca itirazlar yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın süre ve usul yönünden reddinin gerektiğini, her iki takipte alacak kalemlerinin birbirinden farklı olduğunu, ilk takip yönünden davacı tarafça açılan menfi tespit dava dosyasının incelenmesinin talep edilmiş olmasına rağmen bu incelemenin yapılmadığını beyan etmiş, ilk derece mahkemesi kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davacı tarafça istinafa karşı cevap dilekçesi sunulmamıştır. GEREKÇE: Uyuşmazlık, aynı ilama dayalı olarak başlatılan ikici takibin mükerrerlik nedeniyle iptali şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır....

    İcra Müdürlüğü'nün 2013/7318 Esas sayılı dosyasında genel haciz yolu ile başlattığı takipten, mükerrerlik itirazına konu yapılan Bursa 3.İcra Müdürlüğü'nün 2014/421 Esas sayılı dosyasında takip başlatılmadan önce, 15.01.2014 tarihinde feragat ettiği dikkate alınarak mükerrerlik itirazının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Kabule göre de; mükerrerlik itirazı borca itiraz olduğu halde, itirazının kabulü nedeniyle takibin "durması" yerine "iptaline" karar verilmesi de doğru görülmemiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mükerrerlik iddiası da borca itiraz niteliğinde olduğundan yasal sürede icra dairesine yapılmalıdır. Şikayet yoluyla mükerrerlik nedeniyle takibin iptali istenemeyeceği gibi, borca ve faize de itiraz edildiği görülmektedir. (Yargıtay 12 HD 2016/2174 E 2016/16008 K) Bu durumda Mahkemece asıl borçlu şirket ve ipotek veren aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız takip başlatıldığından, borçluların davasının reddine karar verilmesi gerekirken, "İstanbul 10....

      Kişi aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı ve mükerrerlik iddiasında bulunduğu mahkemece asıl borçlu şirketin iflas ettiği ve borçlu şirket yönünden Kayseri 6. İcra Hukuk mahkemesinin 2020/87 Esas sayılı dosyası ile borçlu hakkında takibin iptali nedeniyle davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığından davanın usulden reddine karar verilmişi ise de, davacı ipotek malikinin mükerrerlik iddiasının incelenmediği mükerrerlik iddiasının incelenerek bu talebi hakkında da karar verilmesi gerekirken yargılamanın eksik bırakıldığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf talebi yerinde bulunduğundan HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince Kayseri 5. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/363 Esas 2021/200 Karar sayılı kararının kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      İcra Müdürlüğü’nün 1998/4865 Esas sayılı takip dosyasında 6.961.005.285 TL asıl alacak ve işlemiş faizine yönelik olarak genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine, alacaklı tarafından itirazın iptali istemi ile ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nde dava açıldığı, ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 16/06/1999 tarih ve 1999/61 E. - 194 K. sayılı kararı ile; itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına hükmedildiği, bu alacağın önce TMSF'ye, adı geçen tarafından da ... ... Yönetim A.Ş'ye temlik olunduğu, ... ... Yönetim A.Ş. tarafından itirazın iptali ilamına dayalı olarak 03.06.2014 tarihinde borçlu aleyhine ilamlı icra takibine başlandığı, borçlunun süresinde icra mahkemesine başvurarak, alacağın zamanaşımına uğradığını, talep edilen faize ve oranına itiraz ettiklerini ve aynı alacakla ilgili daha önce ... 1....

        Mahkemece, önceki takibin ilamsız olarak başladığı, şikayete konu takiplerin ise ilama dayalı olduğu, her iki takibin taraflarının ve talep konusunun farklılık arzettiği, bu nedenle mükerrerlik iddiasının yerinde olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlular vekilince temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 30. maddesinde “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” şeklinde usul ekonomisi ilkesi getirilmiştir. Dairemiz'in yeniden oluşan görüş ve kanaatinde; tarafları aynı olan ve aynı ilamdan kaynaklanan alacaklar için aynı takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak alacağın tahsili mümkün iken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın takip başlatılması, yukarıda yasa ile düzenleme altına alınan usul ekonomisine aykırılık teşkil etmesi sebebiyle, ayrı takip yapılmaması gerektiği benimsenmiş ve bu yöndeki uygulama süreklilik kazanmıştır....

          Karar sayılı kararı ile icra emrinin iptaline karar verildiğini ancak icra emrinin iptal edilmesinin takibin iptali anlamına gelmediğini açıklayarak, Adana 6. İcra Müdürlüğü'nün .... esas sayılı dosyasındaki takibin mükerrer olması sebebiyle iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklılar vekili, takibin mükerrer olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, Adana 13. İcra Müdürlüğü'nün .... Esas sayılı takip dosyasının şikayet tarihinden sonra alacaklının talebi ile işlemden kaldırıldığı gerekçesi ile şikayetinin reddine, yargılama masraflarının şikayetçi borçlu üzerinde bırakılmasına karar verilmiştir. Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda, takip konusu alacak için iş bu takip tarihinden önce Adana 13.İcra Müdürlüğü'nün ....Esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığı ve şikayetle icra emrinin iptal edildiği dosya kapsamından anlaşılmaktadır....

            iptali gerektiğini, bununla birlikte müvekkili T2 A.Ş. yönünden ayrıca söz konusu takibin mükerrer takip niteliğinde olduğunu, takibe konu bonoların dayanağı olan borcun daha önce rehin sözleşmesi ile birlikte takibe konulduğunu, bu hususun bonoya dayalı olarak başlatılan takip dosyasında rehin takibi olan icra dosyası ile irtibatlı olarak tahsilde mükerrer olmamak kaydı düşülmesinin takiplerin aynı borca yönelik olduğunu gösterdiğini, alacaklı şirketin öncelikle rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçtiğinden tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olduğunu, aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamayacağını, kambiyo takibinin takibe konu bonoların teminat senedi niteliğinde olması sebebiyle ve müvekkili şirket açısından takibin mükerrer nitelikte olması nedeniyle iptal edilmesi gerektiğini, taleplerinin borca itiraz niteliğinde olmadığını, takibin hukuka aykırı olduğuna yönelik şikayet olduğunu ileri sürerek takibin iptaline ve tazminata...

            Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; davacı tarafın dava açıldıktan sonra mükerrer icra takibinden vazgeçtiklerini, ancak her davanın dava açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre karara bağlanması gerektiğini, mahkemece, taraflar lehine vekalet ücreti tayinine yer olmadığına karar verildiğini ancak davanın konusuz kaldığı durumlarda davanın açıldığı tarihte haksız olan tarafa yargılama gideri ve vekalet ücretinin yükletilmesi gerektiğini belirterek, bu nedenlerle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını, mükerrerlik nedeni ile takibin iptaline ve yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, mükerrer takibin iptali talebine ilişkindir. Eskişehir 2. İcra Müdürlüğünün 2019/2479 Esas sayılı dosyasında davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığı, davacı borçlu tarafça icra emrinin iptali davasının açıldığı, Eskişehir 1....

            UYAP Entegrasyonu