Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ATM'de açılan çek iptal davası nedeniyle ödeme yasağı kararı verildiği, çekin davacı tarafça ibrazı nedeniyle ödeme yapılamadığından İİK'nın 72/4 maddesi gereğince tazminat ödenmesi talebinin yerinde olup olmadığı noktasında uyuşmazlık olduğu tespit edilmiştir. İİK'nun 72. maddesine göre; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı menfi tespit-itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı- davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, faturadan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla davalı tarafından müvekkili aleyhine takip başlatıldığını ve usulsüz şekilde yapılan ödeme emri tebliği sonucu takibin kesinleşmiş ise de, bu konuda İcra Hukuk Mahkemesinde açılan davanın derdest olduğunu, takibe konu fatura içeriğindeki malların müvekkiline teslim edilmediğini, taraflar arasında bir alışveriş bulunmadığını belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve % 40 oranında tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde, icra takibine konu ilamın menfi tespit konusu olmadığını, likit bir alacağa ilişkin olduğunu, icra takibine konu ilamın menfi tespit davasındaki gibi yalnız olumsuz tespit hükmü içermediğini, belirli bir alacağın tahsiline yönelik eda hükmü ihtiva ettiğini, bu nedenle takibin dayanağı ilamın eda davası olmadığı yönünde bir değerlendirme yapılmasının mümkün olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davanın kabulü ile, İzmir 22. İcra Müdürlüğünün 2021/12885 Esas sayılı takip dosyasında davacı borçlu yönünden takibin iptaline karar verilmiştir....

      ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/388 KARAR NO : 2021/887 DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 14/08/2020 KARAR TARİHİ : 21/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İzmir ... İcra Dairesi Müdürlüğü”nün .../... sayılı dosyasından ödeme emrinin iptali, İİK gereğince borçlu davacının borçlu olmadığının tespiti ile davalı borçlunun banka hesaplarından İzmir ... İcra Dairesi Müdürlüğü' nün .../... Esas sayılı dosyasından hacizle tahsil edilen paranın tespiti ile iadesi gereken miktarın istirdat edilmesi, davanın kabulüne ve yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Sayılı dosyalarında takibe geçtikleri --------numaralı ihtarnameyle cevap verdiğini ve karşı ihtar gönderdiğini, -----nolu ihtarname gönderdiğini, borcun ödenmemesi karışısında bahse konu bonoların tahsili için ---------ile icra takibine geçildikten sonra, davalı borçlu tüm borç ----- aleyhinde ------- dosyası ile menfi tespit davası açtığını, menfi tespit davasında taraflar arasındaki tüm borç ilişkisi irdelendiğini ve davalının davasının reddedildiğini, davalıca temyiz ve karar düzeltme yoluna gidildiğini ancak ------sayılı kararı ile---- sayılı kararı ile karar düzeltme talepleri de reddedilerek ---- tarihinde karar kesinleştiğini,--- dosyasına konu alacağın var olduğu hakkında kesin hüküm mevcut olduğunu iddia ederek; davalının ---. numaralı dosyasındaki itirazının iptali ile takibin devamını, alacağın hüküm altına alınmasını, müvekkili lehine % 20’dan az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi İstanbul 20.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen, tarafları, t:arih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 22.12.2010 gün ve 2010/17138-17563 sayılı, 4.Hukuk Dairesinin 12.01.2011 gün ve 2011/196-67 sayılı, 7.Hukuk Dairesinin 13.12.2011 gün ve 2011/499-7975 sayılı kararlarıyla meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu’nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Asıl dava, kaçak elektrik kullanımından kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine itirazın iptali ve takibin devamı ile birleşen dava menfi tespit istemine ilişkin olup, asliye hukuk mahkemesince karar verilmiştir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi 7.Hukuk Dairesine aittir....

            İcra Müdürlüğü'nün 2018/2343 E sayılı dosyasında takibe geçildiğini, takibin, karşı tarafın usulsüz tebligat gerekçesiyle itirazı sonucu durduğunu, Takibin durmasının ardından, karşı tarafın, Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/244E sayılı dosyasından menfi tespit davası açtığını yapılan yargılamada usule uygun defter incelemelerini içerir 05.03.19 tarihli Bilirkişi raporunda, karşı tarafın borçlu olduğunun sabit hale geldiğini, menfi tespit talebinin reddolunduğunu, bilirkişi raporu ve menfi tespit talebinin reddolduğuna dair Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/244E ve 2020/527 K numaralı kararının dosya kapsamında bulunduğunu, Adana 9....

            Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili davalılar aleyhine Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davası açmış, davalılar yasal süresi içerisinde cevap dilekçesini ibraz etmemiştir. İİK'nın 72. Maddesi; "(Değişik: 18/2/1965-538/43 md.) Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir....

              “Davalı tarafından davacı aleyhine 10.12.2007 tarihinde başlatılan ilamsız takibin,davacının süresi içinde ödeme emrine itirazı üzerine 03.01.2008 tarihi itibariyle durduğu, davacının, henüz davalı alacaklı tarafından “itirazın iptali” davası açılmasını beklemeden menfi tespit istemiyle 24.03.2008 tarihi itibariyle eldeki bu davayı açtığı anlaşılmaktadır. Yapılan bir icra takibine itiraz üzerine, alacaklı tarafından “itirazın iptali” davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar,itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun, itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir....

                Müdürlüğü'nün 2010/3398 sayılı takip dosyasında 27.555,00 TL,.... 2010/3131 sayılı takip dosyasında 140.571,86 TL üzerinden davalı itirazının iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, ana paraya takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, fazla isteğin reddine, davanın niteliği itibariyle alacak likit kabul edilmediğniden icra inkar tazminatının reddine, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. ... 1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, rücuan alacaktan kaynaklanan menfi tespit davası ve itirazın iptali istemine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu