Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, icra takibine itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, site aidatı ve bahçıvan ücreti için yürütülen icra takibine itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; 1.200 TL aidat alacağı ile 850 TL bahçıvan ücreti olmak üzere toplam 2.050 TL alacağın tahsili için icra takibinde bulunulduğu, icra müdürlüğünde bulunan nüshasının da aynı şekilde düzenlendiği, ancak davalıya gönderilen ödeme emrinde 850 TL bahçıvan ücretinin işlemiş faiz olarak gösterildiği anlaşılmaktadır....

    İlki, icra kefili olan şikâyetçinin, 02.04.2008 tarihli haciz sırasında kabul ettiği kefaletin, haciz tehdidi altında verildiğinden geçersizliği nedeniyle takibin iptali; ikincisi ise icra kefili şikayetçiye tebliğ olunan icra emrinin, icra müdürlüğünün mührü, imzası, kaşesi ve düzenlendiği tarihi taşımaması nedeniyle, kanuna aykırı olduğundan iptalidir. Şikayet dilekçesinde ayrıca icra emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayete konu edilmişse de yargılama aşamasında vekili imzalı beyanı ile tebligatın usulsüzlüğü yönünden şikayetleri olmadığını bildirmiştir. Karşı taraf/alacaklı banka, şikayetin yerinde olmadığını, icra emrinin yasal unsurları taşıdığını, icra kefaletinin de geçerli olduğunu ifadeyle şikayetin reddini savunmuştur. Mahkemece, icra kefili/şikayetçinin borçlulardan A..... yönünden kefil olduğu, bu borçlunun hakkındaki takip kesinleşmediğinden 02.04.2008 tarihli kefaletin geçerli olamayacağı, gerekçesiyle şikayeti kabulüne, icra emrinin iptaline karar verilmiştir....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/07/2020 NUMARASI : 2020/187 ESAS 2020/323 KARAR DAVA KONUSU : Takibin İptali KARAR : Adana 3....

      Davacının istinaf istemine yönelik yapılan incelemede ise; davacının talebinin ilama aykırılık şikayeti olup süresiz şikayete tabi olduğu, takibe dayanak ilam incelendiğinde ilamda davacının taraf olmadığı ve aleyhine hüküm kurulmadığı, bu karar gereğince davacı aleyhine takip başlatılamayacağı, her ne kadar daha sonra takip doğru hasma yöneltilmiş ise de, davacıya dava tarihinden sonra icra emrinin tebliğ edilmiş olduğu, takibin iptali ile icra emrinin iptali farklı sonuçlar doğurduğundan, ilamda taraf olmayan davacı yönünden takibin iptali kararı verilmesi gerektiği gibi, davacının takibin iptalinde hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerektiği, mahkemece davacı yönünden takibin iptaline karar verilmesi gerektiği halde, icra emrinin iptaline yönelik karar isabetsiz olduğundan, davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-2 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davacı yönünden takip iptal edildiğinden davacının alacağının brüt hesaplandığına yönelik...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında, kooperatif üyeliğine dayalı aidat borcunun tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkin dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı vekili, müvekkili kooperatifin üyesi olan davalının birikmiş aidat borcunu ödemediğini, tahsili için başlatılan icra takibine itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile icra inkâr tazminatının davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, icra takibine itirazın süresi geçtikten sonra yapıldığı, buna göre takibin devam ettiği, davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekilince temyiz etmiştir....

        Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İİK'nın 150/e maddesinin, icra emri tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte olan hükmü gereğince, alacaklı tarafından icra emrinin borçluya tebliğinden itibaren bir yıl içinde satışın istenmesi ve satış avansının yatırılması halinde, anılan hükme göre takibin düşürülmesine karar verilemeyeceği, her iki takibin dayanağı olan ipotek senedi aynı ise de İcra Müdürlüğünce mükerrer olduğu ileri sürülen Soma İcra Müdürlüğünün 2020/2268 Esas sayılı icra takibinin 19.10.2021 tarihinde düşürülmesine karar verildiği, şikayete konu 2021/2520 Esas sayılı icra takibi anılan takibin düşmesinden sonra, 02.11.2021 tarihinde, başlatıldığından takibin mükerrer olduğundan söz edilemeyeceği, İlk Derece Mahkemesince İİK'nın 150/ı maddesi uyarınca icra emrinin iptaline karar verilmesine ilişkin olarak taraflarca istinaf yoluna başvurulmadığı, icra emrinin iptaline karar verilmesi karşısında şikayetçi borçlunun faiz oranı ve...

          İcra Müdürlüğü 2019/4194 Esas sayılı icra takibinin ve icra emrinin iptaline karar verilmesinin yerel mahkemeden talep edildiğini, ancak yerel mahkemenin yalnızca icra emrinin iptaline karar verdiğini, icra takibinin iptali konusunda bir karar vermediğini, bu yönüyle eksik olan kararın kaldırılması gerektiğini, yerel mahkemenin icra emrinin iptaline karar vermesine rağmen dava açılmasına sebebiyet verdiği halde yargılama giderlerini davalıya yüklemek yerine, davacı üzerinde bırakılmasına karar verdiğini, bu hususun da hukuka aykırı olduğunu, kararın kaldırılarak yargılama giderlerinden davalının sorumlu tutulmasına dair hüküm tesis edilmesini talep ettiklerini, T1 1606 sayılı Bazı Dernek ve Kurumların Bazı Vergilerden, Bütün Harç ve Resimlerden Muaf Tutulmasına İlişkin Kanun’un 1. maddesi gereğince kendisine terettüp eden bütün vergi, resim ve harçlardan muaf olduğunu, sayın mahkemeni vereceği kararlarda muafiyet içeren hükümlere uygun olarak ödeme yükümlülüğü yönünde kararlar alınmaması...

          Maddesi uyarınca süresiz şikayet yolu ile ileri sürülebileceğini, ilk olarak dürüstlük ve iyi niyet kurallarına aykırı olarak ölü kişiye takip başlatılarak akabinde haksız ve hukuka aykırı şekilde takibin müvekkillerine yöneltilmesine itiraz ettiklerini, müvekkilleri tarafından mirasın Karadeniz Ereğli 1. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2022/31 Esas sayılı ilamı ile koşulsuz, şartsız olarak reddedildiği ve kararın kesinleştiği dikkate alındığında, takibin/ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerektiğini, davaya konu takibin müvekkillerine yöneltilmesi için ek takip talebinin gönderilmesinin gerektiği ancak ödeme emrinin gönderildiğini bu haliyle söz konusu takibin usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle Bursa 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 26/09/2022 tarihli ilamının davacı T2 ve T3 yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

          İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/158 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı, mahkemece şikayetin kabulüne, icra emrinin iptaline karar verildiği, gerekçe kısmında hesap kat ihtarının icra müdürlüğüne verilmediğinin ve bu belgelerin verilmesinin takip şartı niteliği taşıdığının ve sonradan tamamlanmasının da sonucu değiştirmeyeceğinin ifade edildiği ve kararın kesinleştiğinin anlaşıldığı, tüm dosya kapsamı ve deliller hep birlikte değerlendirildiğinde Adana 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/158 esas ve 2019/77 karar sayılı kararı karşısında Adana 13. İcra Müdürlüğü'nün 2019/11458 esas sayılı dosyasından davacı borçluya yeni bir icra emri gönderilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle şikayetin kısmen kabulüne, Adana 13. İcra Dairesinin 2019/11458 esas sayılı dosyasında davacı borçluya gönderilen icra emrinin iptaline, davacının takibin iptali talebinin reddine karar verilmiştir....

          Alacaklının ilamsız icra takibi başlatması ödeme emrinin iptalini gerektirmez. Dava dilekçesinde, ödeme emrindeki % 19,5 oranındaki faize itiraz, takibin ilamsız icra takibi olduğu gözetildiğinde itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekmekte olup, icra mahkemesinin bu itirazı değerlendirme yetkisi bulunmamaktadır. Yine, İİK'nın 149/c maddesinde itiraz yerinin icra mahkemesi olduğu belirtilmiş ise de, böyle bir düzenleme olmadığı gibi, bu husus ödeme emrinin iptali sebebi değildir. Ayrıca, ihtarnamede tebliğ şerhi bulunmaması sebebiyle ödeme emrinin iptali istenmiş ise de, takibin ilamlı olmaması nedeniyle hesap kat ihtarı tebliğine gerek olmadığından, bu durum da ödeme emrinin iptalini gerektirmez. Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, HMK'nın 353/1- b/2 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir....

          UYAP Entegrasyonu