Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 58/4. maddesinde; senet, senet yoksa borcun sebebinin, takip talebinde gösterilmesi gerektiği, aynı maddenin 3. fıkrasında da, "alacak belgeye dayanmakta ise, belgenin aslının veya alacaklı yahut mümessili tarafından tasdik edilmiş, borçlu sayısından bir fazla örneğinin takip talebi anında icra dairesine tevdiinin mecburi" olduğu hususları hüküm altına alınmış olup alacak belgeye dayandığı halde belgenin icra dairesine sunulmaması takibin iptali sebebidir....

    O halde, alacağın varlığı ve miktarı 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamında yargılama yapılmasını zorunlu kıldığından, mahkemece bu yönde bir ilam alınmadan başlatılan takipte, icra emrinin iptali yerine takibin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 2....

      alacaklının tercih hakkını kambiyo senetlerine özgü takip yolundan yana kullanmış olması sebebiyle 2019/122598 Esas sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan sonraki takibin iptali gerektiğini, ilk yapılan icra takibinden açıkça feragat edilmedikçe yeni bir takip yapılamayacağının İİK'nun emredici bir hükmü olduğunu, yapılan ilk icra takibinde alacaklı tarafından, açıkça feragat beyanında bulunulmaması, buna rağmen ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yeniden takip yapılması ve usulsüz ödeme emri düzenlenmesinin hukuka aykırı olduğunu, sonraki icra takibi mükerrer olduğundan memur işlemini şikayet ettiklerini, ayrıca ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      Noterliği tarafından 16/12/2019 tarih, 69001 Yevmiye Nolu ihtarname ile borçluya borcunu ödemesi için 15 günlük süre verildiğini, ödenmemesi üzerine borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlattıklarını, ödeme emrinin borçluya 15.01/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı-borçlunun ödeme emrinin tebliğ tarihinden önce 10/01/2020 tarihinden önce yapmış olduğu geçersiz itiraza istinaden müdürlükçe takibin durdurulmasına yönelik 10/01/2020 tarihli kararın hukuka aykırı olduğunu belirterek müdürlüğün takibin durdurulmasına ilişkin işlemin iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-borçlu vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin İst Marina Projesinden 73 adet bağımsız bölüm satın aldığını, yapılan kontrolde binanın kullanımına engel teşkil edecek şekilde imalat hatalarının olduğunu, ciddi boyutlarda ayıpların mevcut olduğunu, buna ilişkin olarak İstanbul Anadolu 18....

      İcra Müdürlüğü'nün 2011/19333 takip sayılı dosyası ile örnek 4-5 icra emri düzenlendiği, davacı borçluya ödeme emrinin 10/08/2011 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlu tarafından süresi içinde borcun ödendiği iddiası ile icra takibinin iptali ile icra emrinin ilam niteliğinde belgeye dayanmadığından icranın geri bırakılmasına dair talebinin İcra hukuku kapsamında olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın ... 9. İcra Hukuk Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. (HMK'nın 21. 22. ve 23. ) maddeleri gereğince ... 9. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 05.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        Maddesinin uygulanmasının mümkün olmadığını, icra dosyasında düzenlenen ödeme emrinin doğrudan mirasçılara tebliğ edilmesi ve ayrıca ödeme emrine dayanak belgenin müvekkiline tebliğ edilmemiş olmasının ödeme emrinin iptalini gerektireceğini, icra takibine itiraz edilmiş olmasının iş bu şikayetteki hukuki yararı ortadan kaldırmayacağını, icra müdürlüğü tarafından mirasçılar adına düzenlenen ödeme emrinin dahi bulunmadığını, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Şikayet, ilamsız icra takibinde, takibin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Şikayetçinin süresi içinde itirazda bulunarak takibi durdurmuş olması, ödeme emrine takibe dayanak belgelerin eklenmemesi ve ödeme emrinin şekli nedeniyle şikayette bulunmasına engel değildir. Bu nedenle şikayetçinin anılan konularda şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurmakta hukuki yararı bulunmaktadır....

        Alacağın 4077 sayılı Yasa kapsamında kalması nedeniyle mahkemece itirazın kabulüne karar verilmesi yerinde ise de ''icra emrinin iptali'' ile yetinilmesi gerekir iken ''takibin iptaline'' karar verilmesi isabetsizdir. Anılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzelterek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile .... 4.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 07.05.2015 tarih ve 2014/591 E.-2015/257 K. sayılı kararının (1) no’lu bendinin sonunda yer alan ''takibin iptaline'' kısmının karar metninden silinerek çıkarılmasına, yerine ''icra emrinin iptaline'' ifadelerinin eklenmesine, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), mahkeme kararı düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          GEREKÇE : Uyuşmazlık ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan icra takibinde takip dayanağı kredinin tüketici kredisi olduğundan bahisle icra emrinin ve takibin iptali talebine ilişkindir. Adana 8.İcra Müdürlüğü'nün 2019/3029 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı Akbank T.A.Ş. vekili tarafından borçlu T1 hakkında, sabit faizli konut finansmanı kredisinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığı, icra emrinin borçluya 17/04/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde 24/04/2019 tarihinde icra emrinin ve takibin iptali istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 22. Maddesinde Tüketici kredisi tanımlanmış, devam eden maddelerde bu tür sözleşmelerin yapılma koşulları ile borcun muaccel kılınabilmesi ve temerrüt koşulları gibi farklı ve özel şartlara yer verilmiştir....

          GEREKÇE : Uyuşmazlık genel haciz yolu ile yapılan ilamsız takibe karşı yetkiye, borca ve ferilerine itiraz ile takibin ve ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. Adana 14.İcra Müdürlüğünün 2020/5071 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 vekili tarafından, borçlu T1 Ltd....

          İcra Müdürlüğünün 2019/2539 Esas sayılı dosyasında da daha aynı alacak ile ilgili takip başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, taraflar arasında imzalanan kredinin teminatı olarak verilen senedin kötüniyetli olarak takibe konduğunu, ayrıca tebligat zarfı üzerinde ödeme emri ve çek sureti yazmasına rağmen müvekkiline gönderilen tebligat zarfının içinden sadece ödeme emrinin çıktığını, bu nedenle takibin iptali gerektiğini, borcu kabul etmediklerini, yapılan ödemeler düşülmeden kredi yapılandırma sözleşmesi dikkate alınmadan takibe geçilmesinin yasaya aykırı olduğunu, istenilen %21,25 oranındaki faize de itiraz ettiklerini, istenilen faiz oranının fahiş olduğunu, ayrıca usulüne uygun çekilmiş bir protesto olmadığından müvekkiline karşı takip yapılamayacağını, ödeme emrinde icra müdürlüğünün hesap numarasının bulunmadığını, bu nedenle ödeme emrinin iptali gerektiğini söyleyerek davanın kabulü ile ödeme emrinin ve takibin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini...

          UYAP Entegrasyonu