CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; şikayetçilerden ... ve ...Organik...A.Ş. tarafından daha önce takibin ve icra emrinin iptalinin talep edildiğini bu nedenle davanın dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, şikayetçiler ... ve ...’in ipotekli takipte taraf olmadıklarından şikayette aktif husumetleri bulunmadığını, şikayetin hak düşürücü sürede yapılmadığını, ...’nın takibe konu taşınmazlardan yalnızca üç tanesinin maliki olduğunu, sorumluluğunun bu 3 taşınmazla ile sınırlı olduğunu, icra emrinin ... yönüyle iptaline karar verilmesinin takibin iptalini gerektirmeyeceğini, borçlu firma ve ipotek malikleri yönünden ayrı ayrı icra emri ve ödeme emri düzenlenmesine engel yasal düzenleme bulunmadığını belirterek şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
İcra Müdürlüğünün 2018/18427 Esas sayılı dosyasında müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, 20/09/2018 tarihinde ödeme emrini tebliğ aldıklarını, takibe konu çekin vade tarihinin 25/10/2014 olduğunu, bu nedenle zaman aşımına uğradığını ve kambiyo senedi vasfını yitirdiğini, takibin iptali gerektiğini, ayrıca ödeme emrinde icra dairesine ait banka adı ve hesap bilgilerinin bulunmadığını, ödeme emrinin iptali gerektiğini söyleyerek takibin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı temlik alacaklısı Sümer Varlık vekili duruşmadaki beyanında; davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Tüm dosya kapsamı ve icra dosyası birlikte değerlendirildiğinde; İcra dosyasında yer alan tebligata göre davacı borçluya örnek no10 ödeme emrinin 20/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/5001 esas sayılı dosya hakkında icra takibine derdestlik itirazının esas mahkemesince dinlenmediğini, mahkeme gerekçesinin mükerrer takipten bahsedilemeyeceğine dair kararının hatalı olduğunu, iptal edilen icra emri yerine yenisinin gönderilmesi gerektiğini ileri sürmelerine rağmen mahkeme bu konuda bir karar vermediğini, icra emrinde yazılı “yeni alacak kalemi” adında, takibe konu edilen ilamda yazılı bir alacak olmadığını, ilama aykırı icra emrinin iptali gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Bandırma 2. İcra Müdürlüğü'nün 2018/5001 esas sayılı dosyasında takibin ve icra emrinin iptal istemine ilişkindir. Bandırma 2. İcra Müdürlüğü'nün 2018/5001 esas sayılı dosyası incelendiğinde; Bandırma 2....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca icra emri ve takibin iptali şikayetine ilişkindir. Nazilli İcra Müdürlüğünün 2020/1906 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davalı tarafından davacılar aleyhine Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/688 E. 2019/754 K. Sayılı, 04/12/2019 tarihli tapu iptali ve tescil ilamına dayalı olarak başlatılan takip olduğu, alacaklı vekilinin icra emri düzenlenmesi talebinin icra müdürlüğünce takibin dayanağı ilamın kesinleşmediği gerekçesiyle reddedildiği, borçlu davacılar tarafından takibin dayanağı ilamın kesinleşmediği iddiasıyla icra emrinin ve takibin iptalinin dava konusu edildiği, şikayetin niteliği itibariyle süresiz şikayete tabi olduğu anlaşılmıştır. Takibe başlandığı tarih itibari ile dayanak kararın kesinleşmediği tartışmasızdır. Takip konusu Nazilli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/688 E. 2019/754 K....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Şikayetçi vekili, takibin dayanağı ilamda Karayolları Genel Müdürlüğü'nün taraf olduğunu, ancak icra dosyasında icra emrinin tüzel kişiliği ve taraf olma kabiliyeti olmayan Karayolları 3. Bölge Müdürlüğü adına düzenlendiğini ve Bölge Müdürlüğü'ne tebliğ edildiğini, 6001 sayılı Kanun gereği, Karayolları Genel Müdürlüğü'nün tüzel kişiliğini genel müdürün temsil edeceğini belirterek icra emrinin ve takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
tarihinde tebligat yapıldığının gözüktüğünü, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkil T1 açısından usulsüz tebligatın iptali ve takip dayanağı belgelerin müvekkile tebliğ edilmemesi sebepleri ile ödeme emrinin iptali ile süresinde itiraz edildiğinden, çek ve senetler zamanaşımına uğradığını ve bu sebeple takibin iptal edilmesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 23.11.2012 tarih, 2012/9231 Esas, 2012/11049 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Borçlu şikayetinde; ilama dayalı olarak takip başlatıldığı halde icra emrinde kooperatif yönetim kurulu kararının da dayanak gösterilerek fazla faiz talep edildiğinden, takibin ve faizin kısmen iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, icra emrinin takip talebine uygun düzenlenmediği gerekçesiyle icra emrinin iptaline karar verilmiştir. Şikayete konu ... 1. İcra Müdürlüğü'nün 2011/3004 Esas sayılı icra dosyasının incelenmesinde; icra emrinin takip talebine uygun olarak düzenlendiği görülmektedir....
Adı geçen davacının takipte borçlu kısmında gösterilmesi hukuka uygun değil ise de bu husus davacıya gönderilen icra emrinde davacının borçlu hanesinden çıkarılarak icra emrinin 7 nolu sırasına eklenmesi suretiyle icra emrinin düzeltilmesi gereken bir yanlışlık olup davacı hakkındaki icra emri tümden iptal edildiğinden ve ileri sürülen husus takibin iptali sebebi olmadığından İlk Derece Mahkemesi'nce davacı Hande Ceyda Kaplan'ın takibin iptaline yönelik şikayetinin reddine karar verilmesi isabetli olup davacının bu yöndeki şikayet ve istinafı yerinde görülmemiştir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Davacı vekilinin icra mahkemesine müracaat ile takibe dayanak belgelerin fotokopi olduğunu, ilam niteliğinde belge olan ipotek belgelerinin aslı gibidir suretinin bile yapılmadığını, bu nedenle icra emrinin iptali gerektiğini, müvekkili şirkete hesabın kat edildiği ile ilgili bir ihtarname tebliğ edilmeden ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip yapılamayacağı ve icra emri gönderilemeyeceğinden gönderilen icra emrinin ve takibin iptalini talep ettiklerini, ipotek akit tablosunda yer alan limitin belirtilmesinden sonra ilave edilen kayıtların geçersiz olduğundan icra emri ve takibin iptalini talep ettiği, mahkemece şikayetin kısmen kabulü ile icra emrinin davacı yönünden iptaline karar verildiği görülmektedir....
Ancak, icra emrinin borçlu asıla tebliğ edilmesinden sonra, borçlu vekilinin yasal süresi içerisinde icra mahkemesine başvurarak, tebligatın asile gönderilmediğinden bahisle, icra emrinin iptali istemi yanında ilamın kesinleşmeden infaz olunamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline ilişkin şikayetlerini de ileri sürdüğü görülmektedir. Bu durumda, adı geçenin tebligatın usulsüzlüğü nedeniyle icra emrinin iptalini talep etmesinde hukuki yararı kalmamıştır. Yerleşik Yargıtay uygulamaları bu yöndedir. O halde; mahkemece, borçlu vekilinin esasa ilişkin şikayetinin incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ:Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4....