Eldeki davada ise, öncelikle davacının HMK’nın 31’inci maddesi kapsamında talebi açıklattırılmalı, bu kapsamda, hacizlerin kaldırılması ve kurumca kendisi hakkında başlatılan takiplerin iptali istemine ilişkin olarak, davacının 1999 ve 2000 yıllarına ait olduğunu borçların dayanak ödeme emirleri olup olmadığı hususu ile talebinin menfi tespite mi yoksa ödeme emrinin/emirlerinin iptali istemine yöneldiği hususu belirlenmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir....
İcra Müdürlüğü'nün ünvanı ve dosya numarasının yazılı olduğunu, ödeme emrinde neyin ne olduğunun dahi belli olmadığını, müvekkilinin takip alacaklısına herhangi bir borcu olmadığını, müvekkilinin takibe konu ipotek sözleşmesinin tarafı olmadığını, ipotek akit tablosunda imzasının bulunmadığını, daha önce aynı ipoteğe dayalı olarak takip yapıldığını, takibin icra mahkemesi kararıyla iptal edildiğini, bu nedenle mükerrer olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek ödeme emrinin ve takibin iptali ile tazminata karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, kurumca yapılan takibin ve ödeme emrinin iptali ile borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi....
Her ne kadar davacı tarafça davacının davalıdan alacaklı olduğu ve bu alacağın ödenmediğinden bahisle alacağın tahsiline yönelik olarak davalı hakkında İzmir 6. İcra Müdürlüğünün .../... sayılı dosyası ile icra takibi başlatılmış ve davalının itirazı üzerine duran takibin devamına karar verilmesi için davalı hakkında Mahkememize dava açılmış ise de; dava dayanağı olan ilamsız icra takibinde davalı borçlu adına çıkartılan ödeme emrinin İzmir 4. İcra Hukuk Mahkemesinin .../... Esas .../... Karar sayılı ve İzmir BAM 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı'nın 03.06.2021 tarih, .../... Esas .../......
GEREKÇE: Örnek 4- 5 ilamlı takipte borçlu Toros Edaş AŞ vekili , icra emrinin borçlu asile tebliğinden itibaren süresinde icra mahkemesine başvurarak , dayanak ilamda anılan borçlunun vekili olarak gösterilmesine rağmen takip talebi ve icra emrine isminin yazılmadığını, bu nedenle icra emrinin ilama aykırı olduğunu icra emri ve takibin iptali gerektiğini, icra emrinin vekil olarak kendisine değil borçlu asile gönderildiğini, bu nedenle de takibin iptalini talep ettiklerini dayanak ilama göre davacının (alacaklının) isminin Denizler Group-T5 . Olması gerektiğini oysa takip talebi ve icra T5 Şti unvanının yazılı olduğunu beyan ederek takibin ve icra emrinin iptalini talep etmiştir....
İcra Müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinin taraflarına tebliğ edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını, gönderilen ödeme emrini kabul etmediklerini, borcun tamamına faize karşılıksız çek tazminatına faiz oranına ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiklerini, beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını, takibin ve ödeme emrinin iptalini istemiştir....
Dosyadaki belgelerden, takibin şirket aleyhine yapıldığı, davacı aleyhine yapılan takip veya çıkarılan ödeme emrinin bulunmadığı anlaşılmakta olup; ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak davacı ... tarafından açılan davanın, hukuki yararı bulunmadığından reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 01.03.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece takibin ve 13 örnek ödeme emrinin iptali taleplerini, icra dosyasına itiraz edilmesi gerektiğini belirterek taleplerinin reddine karar verildiğini, taraflarınca icra müdürlüğü dosyasına da süresi içinde borca itiraz dilekçesi ile ibraz edildiğini ve bu itibarla icra takibinin durduğunu, ancak "Takibin ve Ödeme Emrinin İptali" talepleri ile borca itiraz dilekçesi üzerine "İcra Takibinin Durdurulmasının" hukuken aynı sonucu doğurmayacağını ve bu davayı açmakta hukuki yararlarının bulunduğunu, takip dayanağı kira sözleşmesi TBK m. 27 uyarınca kesin hükümsüz olduğundan takibin iptali gerektiğini, söz konusu kira sözleşmesinin kanuna aykırı olarak döviz cinsinden belirlenen bedele ilişkin kısmının kesin olarak hükümsüz olduğunu, takip konusu alacağın likit olmadığından takibin iptali gerektiğini, müvekkilinin temerrüde düşürülmesinin söz konusu olmadığından işlemiş faiz/temerrüd talep edilemeyeceğini, müvekkili şirket Sisa Otelcilik,...
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Alacaklı tarafından asıl ve birleşen dosya borçluları hakkında 3 adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine asıl dosya davacısı borçlunun yasal süre içerisinde; takipte belirtilen eski yönetici Mehmet Gümüş'ün de davacı müvekkili site yönetimi adına bono tanzim etme ve imzalama yetkisinin olmadığını ileri sürerek borca itirazı ile birlikte takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde gönderilmediğini ileri sürerek, ödeme emrinin iptali isteğiyle icra mahkemesine başvurduğu, Mahkemece davacının şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin iptaline karar verildiği görülmüştür. (12 HD esas no: 2016/30133 karar no: 2016/23548) Karara karşı asıl dosya davacısı istinaf başvurusunda bulunarak takibin dayanağı olan belgenin bir nüshasının borçluya tebliğ edilmediği şikayetlerinin yanında ileri sürdükleri borca itirazlarının da incelenerek takibin iptali ve icra inkar tazminatı...
Somut olayda, takipte ve ödeme emrinde borcun sebebi “Diğer Alacak Bilgisi: 04.05.2016 tarihli 79.056,00 TL tutarında taraflar arasındaki sözleşme gereği” olarak gösterilmiştir. Alacak belgeye dayandığından, belgenin takip talebi anında icra dairesine sunulması zorunlu iken bu zorunluluğun yerine getirilmediği görülmüştür. O halde mahkemece, borçlunun şikayet dilekçesinde “takibin iptali” yerine “ödeme emrinin iptali” ne ilişkin istemi gözetilerek, şikâyetin kabulü ile ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle istemin reddi yönünde hüküm isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/11/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....