Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu öğrenen borçlunun öğrenme tebliğinden itibaren 7 gün içinde hem icra dairesinde ödeme emrine itiraz etmesi, hem de aynı 7 gün içinde ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti ve ödeme emrini tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması gerektiği, borçlunun usulsüz tebliğe öğrendiği tarihten itibaren 7 gün içinde icra mahkemesinde başvurmuş ve fakat aynı 7 gün içinde icra dairesine ödeme emrine itiraz etmemiş olması halinde takibin kesinleşmiş sayılacağı , davacı borçlu aleyhine İstanbul 22....

İcra müdürlüğünün 2020/8405 Esas sayılı dosyasındaki takibin davacı yönünden iptaline, dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davalı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıya ödeme emri tebliğ edildiği ve bu ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmediğini, takibin kesinleşmesi üzerine haciz işlemi gerçekleştikten sonra borçlunun kötü niyetle mirası reddettiğini, ödeme emrine karşı yasal sürede itiraz etmeyen borçlu şikayet kurumunu kötüye kullandığını, borçlunun ödeme emrine süresinde itiraz etmemesi nedeniyle şikayetin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Bursa 15.İcra Müdürlüğünün 2020/8405 esas sayılı dosyasındaki takibin iptali istemine ilişkindir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, İzmir 13.İcra Müdürlüğü'nün 2011/10315 sayılı takip dosyasından 14.11.2012 tarihinde haczedilen menkullere yönelik olarak istihkak iddiasında bulunulduğunu, müvekkil banka tarafından haciz sırasında istihkak iddiasına itiraz edildiğini, bunun üzerine müdürlükçe dosyanın takibin taliki veya devamı konusunda karar verilmesi için icra mahkemesine gönderilmesi gerekirken haczin İİK'nin 99.maddesine göre yapılarak kendilerine dava açmak üzere süre verildiğini ileri sürerek bu yöndeki 13.1.2012 günlü memur işleminin iptali ile İİK'nin 97/1.maddesi uyarınca takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir....

    İlamlı icrada borçlu yedi gün içinde İcra Dairesine başvurarak icra emrine itiraz ediyorum demek suretiyle ilamlı icra takibini durdurma imkanına sahip değildir. Borçlu yalnızca, İİK'nun 33. maddesi hükmü gereğince, borcu ödemiş olması, alacaklıdan mehil almış olması veya ilamın zamanaşımına uğramış olması halinde icra mahkemesinden icranın geri bırakılmasını isteyebilir. İcra emrine bu şekilde itiraz edilmiş olması, icra takibini kendiliğinden durdurmaz. İlamlı takibe yasada belirtilen nedenlerle ancak itiraz edilebilir. İlamlı takipte temel ilkeler mevcuttur. Bir ilamın ilamlı takibe konu edilebilmesi için açık, net, likit, eda hükmü içermesi gerekir. İlama konu hükümde borçlunun kim olduğu, takipte muhatabın kim olduğu konusunda hiçbir kuşku olmamalıdır. İlam hükmünün kime yada kimlere yönelik olduğu konusunda duraksamamak gerekir. İlamlı takibe itiraz nedenleri yasada sınırlı bir şekilde belirtilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İCRA HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAKİBİN TALİKİ VEYA İPTALİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; icra memur muamelesini şikayet istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 12.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 12.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,27.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Mahkemece; genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde ödeme emrine itiraz için borçlu tarafından sunulan dilekçede özellikle belirli bir cümle veya kelimenin kullanılmasının şart olmadığı, borçlunun ödeme emrine itiraz iradesini ortaya koyan sözcüklerin kullanılmasının yeterli olduğu, borçlunun dilekçesinden genel olarak itiraz iradesi çıkarılabiliyorsa bunun geçerli bir itiraz olarak kabul edilmesi gerektiği şüpheye düşülmesi halinde ise borçlu lehine hareket edilmesi gerektiği, hususları göz önüne alındığında somut olayda, davalı borçlunun icra dosyasına sunduğu ilgili dilekçenin sonunda açıkça takibin durdurulmasını istediği ve bu istemin aynı zamanda ödeme emrine itiraz olarak değerlendirilmesi gerektiği saptanmakla bu aşamada davacının, icra dairesi işleminin şikâyetin durdurulması işleminin iptaline yönelik şikâyetinin reddine, davalı tarafından icra dairesine sunulan dilekçede açık ve kesin biçimde bir borç ikrarını ifade eden herhangi bir cümle veya sözcük bulunmadığı, bu bağlamda...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki şikayetin reddi davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Davacı alacaklı vekili, İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2011/10316 sayılı takip dosyasından 14.11.2012 tarihinde haczedilen menkullere yönelik olarak dava dışı 3. Kişi ... tarafından istihkak iddiasında bulunulduğunu müvekkil banka tarafından haciz sırasında istihkak iddiasına itiraz edildiğini, bunun üzerine müdürlükçe dosyanın takibin taliki veya devamı konusunda karar verilmesi için icra mahkemesine gönderilmesi gerekirken haczin İİK.nin 99.maddesine göre yapılarak kendilerine dava açmak üzere süre verildiğini ileri sürerek bu yöndeki 13.1.2012 günlü memur işleminin iptali ile İİK.nin 97/1 maddesi uyarınca takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir....

          İİK.nun 62. maddesine göre itiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur. Borçlu itiraz dilekçesini posta ile de gönderebilir. Bu halde itiraz, itiraz dilekçesinin postaya verildiği tarihte değil, posta ile gönderilen itiraz dilekçesinin icra dairesine geldiğinin icra tutanağına işlendiği tarihte yapılmış sayılır. Somut olayda, borçluya örnek 7 nolu ödeme emrinin 27/11/2020 tarihinde tebliğ edildiği, adi posta ile gelen itiraz dilekçesinin 11/12/2020 tarihinde icra dosyasına ulaştığı görülmektedir. Takip dosyasına yapılan itirazda, imzanın bizzat icra müdürü huzurunda atılması zorunluluğu bulunmamaktadır....

          Sözlü itirazlar ile talep ve beyanların altları ilgililer ve icra müdürü veya muavini veya katibi tarafından imzalanır. Ödeme emrine itiraz dilekçesinin icra memuruna havale ettirilip icra tutanağına yazdırılmış olması gerekir. Çünkü ödeme emrine itiraz tarihi, itiraz dilekçesindeki tarih olmayıp bu dilekçenin icra tutanağına geçirildiği tarihtir(...13.5.2009 tarih ve 2009/12-185 E.- 2009/182 K). Somut olayda, borçluya örnek 7 ödeme emrinin 21.08.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 28.08.2013 tarihli itiraz dilekçesinin, 28/08/2013 tarihinde icra katibi Gülay İnanlı tarafından havale edildiği, borçlunun itirazının tarih belirtilmeksizin 04.09.2013 tarihinde tutanağa geçirildiği ve 05.09.2013 tarihinde takibin durdurulduğu görülmektedir. Buna göre, itiraz icra tutanağına geçirildiği tarihte yapılmış kabul edildiğinden borçlunun itirazının süresinde olduğunun kabulü mümkün değildir....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/06/2021 NUMARASI : 2021/606 ESAS - 2021/928 KARAR DAVA KONUSU : İcra Emrine İtiraz Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe başlandığını, ipotekli taşınmazın Çorum İli Kargı İlçesinde bulunduğunu, müvekkili şirket adresinin de Çorum İli Kargı İlçesi olduğunu, takipte Ankara Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin yetkili olmayıp Kargı İcra Dairesinin yetkili olduğunu, ipoteğin paraya çevrilmesi için şekli şartların oluşmadığını, müvekkili şirket hakkındaki konkordato tasdik kararı dikkate alınmadan takibe başlandığını, müvekkili hakkındaki takibin takip yasağına tabi olduğunu, müvekkilinin muaccel bir borcu bulunmadığını, kredi sözleşmesine dayalı teminat ipoteğinin...

            UYAP Entegrasyonu