Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 25/09/2020 düzenleme 01/12/2020 vade tarihli 120.000,00 TL bedelli senede dayanılarak 108.673,00 TL alacağın tahsili istemiyle kambiyo takibi başlatılmış, borçluya ödeme emri 25/01/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, 11.01.2021 tarihinde açılan dava ile takibe konu senedin teminat senedi olduğu belirtilerek icra emri ve takibin iptaline karar verilmesi istenmiş, mahkemece davanın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu İİK'nun 169. maddesi uyarınca, borca itiraz niteliğinde olup, borca itirazın İİK'nun 169/a maddesi gereğince incelenmesi gerekmektedir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/03/2020 NUMARASI : 2019/827 ESAS- 2020/152 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMA: Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından İstanbul 27. İcra Müdürlüğünün 2019/24577 E. sayılı dosyasında kambiyo takibi başlatıldığını, takip dayanağı senedin daha önce Antalya 2.İcra Müdürlüğünün 2018/9197 E. sayılı takibine konu edildiğini, takibe yapmış olduğu yetki itirazı üzerine Antalya 6....

GEREKÇE : Dava, İnşaat sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Davacı alacaklı tarafından ... 32.İcra Müdürlüğünün... esas sayılı dosyasında borçlu olarak borçlusu ... Ticaret AŞ'yi gösterilmiştir. İcra dosyaları fiziki olarak tutulmadığından UYAP sisteminde kayıtlı icra dosyası incelenmiştir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan takipteki ödeme emrine ilişkin yetkiye itiraz yanında borca da itiraz edilmiş olsa bile yetki itirazının kabulü üzerine dosyanın gönderildiği yetkili icra dairesince yeniden ödeme emri çıkarılacak olup itiraz üzerine takibin durması için tebliğ edilen yeni ödeme emrine de ayrıca itiraz edilmesi gerekir. Yetkisiz icra dairesinde yapılan borca itiraz yetkili icra dairesinde çıkartılan ödeme emri bakımından sonuç doğurmaz. Bu nedenle yeni ödeme emrine itiraz edilmemiş olması halinde takip kesinleşir....

    CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ilamsız takiplerde mükerrerlik şikayetinin olmadığını, bunun borca itiraz olarak icra müdürlüğünde ileri sürülmesi gerektiğini, öte yandan mükerrerlik halinde ikinci takip yerine ilk takibin iptalinin istenmesinin mümkün olmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu ileri sürerek şikayetin reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece davacı borçlunun iddiasının borca itiraz mahiyetinde olduğu, bunun icra müdürlüğünde ileri sürülmesi gerektiği, icra mahkemesinde ileri sürülen bu hususun hukuki sonuç doğurmayacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiştir....

    İcra takibine konu kredi sözleşmesinin borçlusu, takip borçlularının murisi olup, takip muteriz borçlular hakkında mirasçı sıfatı ile yapılmaktadır. Borçlular ise mirası reddettiklerinden murisin borcundan sorumlu olmadıklarını ileri sürerek takibin iptalini istemişlerdir. Bir diğer ifade ile borçlu olmadıklarını ileri sürmektedirler. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 esas 2014/929 karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…....

      İcra takibine konu kredi sözleşmesinin borçlusu, takip borçlularının murisi olup, takip muteriz borçlular hakkında mirasçı sıfatı ile yapılmaktadır. Borçlular ise mirası reddettiklerinden murisin borcundan sorumlu olmadıklarını ileri sürerek takibin iptalini istemişlerdir. Bir diğer ifade ile borçlu olmadıklarını ileri sürmektedirler. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 esas 2014/929 karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;icra takibine ve davaya konu senet altında mevcut imzasını ikrar etmiş bulunduğunu,imzası ikrar edilmiş bono hakkında tüm hukuk kurallarının bu dosyada da geçerli olacağını,imzası ikrar edilmiş bir senet hakkında itirazın kabul edilmesi için yine imzası ikrar edilmiş başkaca yazılı bir belge gerektiğini,haksız ve kötü niyetle açılmış,hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Davacı, takibe konu bononun kumar borcundan kaynaklı olarak verildiğini ve geçersiz olduğunu ileri sürerek borca itiraz etmiştir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığı veya itfa veya imhal edildiği iddiasının, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir. Davacı takip dayanağı senetlerin kumar borcu için düzenlenen senetler olduğunu ve geçersiz olduğunu ileri sürmüş olup, bu iddia borca itiraz mahiyetindedir....

        Borçlunun bu beyanının borca itiraz niteliğinde açık bir irade beyanı olmadığı gibi, bu beyanın borca kısmi itiraz olarak değerlendirilmesi halinde ise, itiraz edilen borç miktarı açıkça gösterilmediğinden, borca kısmi itiraz olarak kabulü de mümkün değildir. O halde, mahkemece, usulünce yapılmış bir borca itiraz bulunmadığı halde borca itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına dair müdürlük işleminin iptaline karar verilmesi ve ayrıca alacaklının yetki itirazının kaldırılması istemi konusunda da inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bu konuda olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Borçlu; alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibine itirazında takibin borca itiraz etmemesi nedeniyle kesinleştiği, takibe konu borcun banka havaleleri ile ödendiğini banka dekontunun bulunduğu ileri sürülerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. Genel haciz yolu ile takipte borcun ödendiğine dair iddia borca itiraz niteliğinde olup, bu itirazın genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK.nun 62/1.maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup hukuki sonuç doğurmaz....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/02/2020 NUMARASI : 2019/526 ESAS- 2020/265 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacı/borçlu Dava Dilekçesinde Özetle; Ödeme emrinin tebliğ tarihinde tatilde bulunduğunu, şehir dışında bulunması nedeniyle itirazın Marmara Adası İcra müdürlüğüne yaptığı halde itiraz süresinin bir gün geçtiğini ve takibe devam edildiğini, takibin mesnetsiz olduğundan yetkiye, borca, işlemiş faiz ve ferilerine itiraz ettiğini, takibin durdurulması ve iptalini talep etmiştir. Davalı/alacaklı Vekili Cevap Delikçesinde Özetle; Davacı borçlunun dava dilekçesinde HMK 119....

          UYAP Entegrasyonu