Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;icra takibine ve davaya konu senet altında mevcut imzasını ikrar etmiş bulunduğunu,imzası ikrar edilmiş bono hakkında tüm hukuk kurallarının bu dosyada da geçerli olacağını,imzası ikrar edilmiş bir senet hakkında itirazın kabul edilmesi için yine imzası ikrar edilmiş başkaca yazılı bir belge gerektiğini,haksız ve kötü niyetle açılmış,hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; ''Davacı, takibe konu bononun kumar borcundan kaynaklı olarak verildiğini ve geçersiz olduğunu ileri sürerek borca itiraz etmiştir. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığı veya itfa veya imhal edildiği iddiasının, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir. Davacı takip dayanağı senetlerin kumar borcu için düzenlenen senetler olduğunu ve geçersiz olduğunu ileri sürmüş olup, bu iddia borca itiraz mahiyetindedir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/02/2020 NUMARASI : 2019/526 ESAS- 2020/265 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ : Davacı/borçlu Dava Dilekçesinde Özetle; Ödeme emrinin tebliğ tarihinde tatilde bulunduğunu, şehir dışında bulunması nedeniyle itirazın Marmara Adası İcra müdürlüğüne yaptığı halde itiraz süresinin bir gün geçtiğini ve takibe devam edildiğini, takibin mesnetsiz olduğundan yetkiye, borca, işlemiş faiz ve ferilerine itiraz ettiğini, takibin durdurulması ve iptalini talep etmiştir. Davalı/alacaklı Vekili Cevap Delikçesinde Özetle; Davacı borçlunun dava dilekçesinde HMK 119....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe; Borçlu; alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibine itirazında takibin borca itiraz etmemesi nedeniyle kesinleştiği, takibe konu borcun banka havaleleri ile ödendiğini banka dekontunun bulunduğu ileri sürülerek takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. Genel haciz yolu ile takipte borcun ödendiğine dair iddia borca itiraz niteliğinde olup, bu itirazın genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK.nun 62/1.maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup hukuki sonuç doğurmaz....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/02/2021 NUMARASI : 2019/912 ESAS- 2021/236 KARAR DAVA KONUSU : TAKİBİN TALİKİ VEYA İPTALİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı Hakan Kır ile davalı Resul Akbulut arasındaki ilişkide nedeniyle borçlu olduğu ve T1 San....
Bu ödeme emrinin gönderilmesiyle birlikte yeni bir borca itiraz süresi başlar ve borçlu tarafından takip türünün genel haciz yoluyla ilamsız takip olması sebebiyle yasal 7 günlük süre içerisinde borca itiraz edilmesi gerekir. Her ne kadar davacı borçlu yetkisiz icra müdürlüğünde başlatılan takibin yetkili icra müdürlüğünde devam ettiğini ileri sürmüş ise de, bu husus sadece takibin başlatılmasına ilişkindir. Yoksa yetkisiz icra dairesinde yapılan icra işlemleri geçerliliğini korumaz. Bu sebeple, yetkisiz icra müdürlüğünde yapılan borca itiraz yetkili icra müdürlüğünde başlatılan takipte geçerli olmayıp, yetkili icra müdürlüğünde gönderilen ödeme emrine itiraz edilmediğinden takibin kesinleşmesi sonrasında takibe devam edilerek haciz işlemlerinin yapılması usul ve yasaya uygundur....
Borçlunun bu beyanının borca itiraz niteliğinde açık bir irade beyanı olmadığı gibi, bu beyanın borca kısmi itiraz olarak değerlendirilmesi halinde ise, itiraz edilen borç miktarı açıkça gösterilmediğinden, borca kısmi itiraz olarak kabulü de mümkün değildir. O halde, mahkemece, usulünce yapılmış bir borca itiraz bulunmadığı halde borca itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına dair müdürlük işleminin iptaline karar verilmesi ve ayrıca alacaklının yetki itirazının kaldırılması istemi konusunda da inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre bu konuda olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/11/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
aşamasına gelindiğini, satış işlemleri gerçekleştirilerek sıra cetvelinin düzenlendiğini ve dosyaya paranın yatırıldığını ancak ödeme emri tebliğ mazbatası olmadığından bahisle satış dosyasına iade edildiğini, taraflarından icra müdürlüğüne başvurularak daha önceden dosyada genel sorgu talebi dahil her türlü işlem yapıldığı, buna ek olarak borca itiraz edildiği, Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılacağı, borçlunun borca itiraz ettiği 18.10.2019 tarihli evrakı dosyada mevcut olup, Kayseri 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun örnek 7 ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde yetkiye, borca ve faize itiraz etmesi üzerine takibin durdurulduğu, alacaklının yetki itirazının kaldırılması talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, Mahkemece istemin kabulüne, yetki itirazının kaldırılmasına ve takibin devamına karar verildiği anlaşılmaktadır. Borçlunun icra dairesine sunduğu itiraz dilekçesinde, yetkiye itirazının yanında borca ve faize de itiraz ettiği görülmektedir....
İcra Müdürlüğü'nün 2004/1973 Esas sayılı takip dosyası ile borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 24.06.2004 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun 01.07.2004 havale tarihli dilekçesi ile yetkiye ve borca itiraz ettiği ve takibin durduğu, dosya içerisinde takibin devamına yönelik itirazın kaldırıldığına ya da iptaline ilişkin herhangi bir karar bulunmadığı, 25.08.2005 tarihinde dosyanın takip edilmediğinden işlemden kaldırıldığı ve bu tarihten itibaren dosyada işlem yapılmadığı anlaşılmaktadır. Alacaklı tarafından .... icra Müdürlüğü'nün 2007/3462 Esas sayılı takip dosyasında aynı alacak ve teminata dayalı olarak borçlu aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamsız icra takibine başlandığı, borçluya çıkartılan tebligatların iade edildiği ve dosyada borçluya yapılmış bir ödeme emre tebligatının bulunmadığı görülmektedir....
Sayılı dosya üzerinden icra takibine geçilmiş olduğunu, davalı borçlunun itirazı üzerine icra müdürlüğünün 10.01.2020 tarihli kararı ile takibin borca itiraz nedeniyle durdurulduğunu, yapılan itirazın geçersiz olduğunu, takibin durdurulmasına ilişkin kararın iptal edilmesi gerektiğini ileri sürerek icra takibinin durdurulmasına ilişkin işlemin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; takibin usulsüz tebligat yapılmak suretiyle kesinleştirildiğini, müvekkilinin şikayet konusu icra dosyasından haricen haberdar olduğunu, davacı şirketin tek başına oluşturduğu hukuka aykırı yönetim planı ile yönetici olarak atanan ve yine davacı şirket ile birlikte hareket eden İstmarina Toplu Yapı Sitesi Geçici Yönetimi tarafından daha önce İstanbul Anadolu 17. İcra Müdürlüğü'nün 2019/17726 E....