İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/02/2020 NUMARASI : 2020/90 ESAS- 2020/149 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü....
ın cirosunun veya imzasının bulunmadığı ve davacıya husumetin yanlış yönlendirildiği gerekçesiyle davanın kabulüne ve takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 169/a-1. maddesine göre; "İcra mahkemesi hakimi, itiraz sebeplerinin tahkiki için iki tarafı en geç otuz gün içinde duruşmaya çağırır. Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder. İcra mahkemesi hakimi yetki itirazının incelenmesinde taraflar gelmese de gereken kararı verir." Öte yandan, İİK'nun 170/2 ve 3. maddesinden, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takiplerde imzaya itirazın da duruşmalı olarak incelenmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Somut olayda, borçlunun başvurusu, imzaya ve borca itiraz niteliğinde olup, yukarıda açıklanan yasa hükümleri uyarınca mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itirazlar duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinden karar verilemez....
DAVA KONUSU : İCRA TAKİBİNE İTİRAZ (BORCA İTİRAZ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı dava dilekçesinde özetle aleyhine yapılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte borcun ödenmesine rağmen senetlerin takibe konduğunu beyanla takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece 2019/489 esas 2019/1058 karar sayılı karar ile süresinde açılmayan davanın REDDİNE karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde ödeme emrine süresi içinde itiraz ettiğini beyanla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını istemiştir....
Davalı borçlu vekili cevap dilekçesinde özetle; icra dosyasına 22.12.2020 tarihli dilekçe sunarak borca ve yetkiye itiraz ettiklerini, takibin icra müdürlüğünce durdurulduğunu, itiraz dilekçesinin sonuç kısmında takibe, ödeme emrine, asıl alacağa, borca, işlemiş ve işleyecek faize ve ferilerin tümüne yasal süre içerisinde itiraz ettiklerini belirttiklerini, davanın haksız ve yersiz olduğunu beyanla reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece Mahkemesi; davalı borçlunun 22.12.2020 tarihli borca itiraz dilekçesi içeriğinden ve sonuç bölümünden yetkiye, takibe, ödeme emrine, asıl alacağa, borca, işlemiş ve işleyecek faiz ile ferilerine itiraz ettiğinin açıkça olduğu, bu haliyle borcun tamamına itiraz ettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla ilamsız takip başlatıldığı, örnek 7 ödeme emrinin tebliği üzerine yasal 7 günlük süre içeresinde borca ve yetkiye itiraz edildiği, takibin durdurulması kararı üzerine alacaklının şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, borca ve yetkiye itiraz üzerine takibin durdurulmasına karar verilmiş olsada itirazın takip borçlusu tarafından yapılmadığını, takipte üçüncü kişinin itirazı üzerine takibin durdurulması kararının doğru olmadığını belirterek takibin durdurulmasına ilişkin müdürlük işleminin iptalini talep ettiği, mahkemece...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2020 NUMARASI : 2019/749 ESAS 2020/739 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2019/10493 esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine takip başlatıldığını, takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, senedin sahte olduğunu, müvekkilinin davalı alacaklı taraf böyle bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle talebin kabulü ile takibin iptaline, takibin durdurulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında kredi kartı üye sözleşmesinin akdedildiğini, davalının kredi kartı borcunu ödememesi üzerine ihtarname keşide edilerek icra takibine geçildiğini, davalının açılan takibe karşı yaptığı itirazında takip miktarına,faize ve takipten sonraki meblağı kabul etmediğini beyan ettiğini, davalının haksız olarak icra takibine itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaliyle takibin devamına ve %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı, davacı bankanın gönderdiği ihtara itiraz ettiğini, yapılan sözleşmelerin noterce tasdikinin olmadığını ve kendisine tebliğ edilmediğini, ihtara ve ödeme emrine itiraz ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir....
durmayarak söz konusu borcu ödemediğini, bunun üzerine taraflarınca Fatsa İcra Müdürlüğünün 2022/3864 Esas sayılı dosyasından ilamsız takip olarak borçlu davacılar aleyhine icra takibi başlatıldığını ve ödeme emrinin taraflara 11/06/2022 tarihinde tebliğ edildiğini, borçluların müvekkile olan borcu bildikleri için iş bu ödeme emrine süresi içerisinde itiraz etmediklerini, dolayısıyla yasal itiraz süresinde herhangi bir zamanaşımı, borca ve ferilerine ilişkin bir itirazda bulunmayan borçluların iş bu davayı kötüniyetli olarak açtıklarının ortada olduğunu, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebildiğini, İİK 33.a. maddesinde de açıkça belirtildiği üzere davacılar tarafından süresi içerisinde zaman aşımı itirazında bulunulmamış olup dolayısıyla süresinde açılmayan...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı T5 Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasalara aykırı olduğunu, davacı tarafın borca itiraz şeklinde açtığı davaya ilişkin davacı borçlunun elinde İİK nun 169/a maddesinde sayılan nitelikte bir belge bulunmadığını, davada bu iddianın dinlenemeyeceğinin açık ve net olduğunu, , İİK nun borca itiraz başlıklı 169/a maddesinde, "Hakim, duruşma sonucunda borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispatı halinde itirazı kabul eder" şeklinde hüküm olduğunu, dosyaya sunulan belgenin kanun maddesinin aradığı nitelikleri taşımadığını, belge ile davaya konu senedin aynı olup olmadığının dahi tespit edilemediğini, başkaca herhangi bir ispat aracının da bulunmadığını, dava dilekçesi ile borcu ödediğine dair beyanda bulunan davacının bu beyanlarına dayanak hiç bir belge ileri sürmediğini, İİK nun 169/a maddesi doğrultusunda borcun bulunmadığına ilişkin itirazların her türlü belge ile ispat olunamayacağını...
Takip dosyası incelendiğinde; alacaklı tarafından borçlu hakkında asıl alcak 75.000,00 TL ve gecikme faizi 7.508,25 TL olmak üzere toplam 82.508,25 TL yönünden ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya tebliğ edilmesi üzerine, davalı borçlu vekilinin 02.12.2020 tarihli dilekçesi ile borcun tamamına itiraz ettiklerini beyan ettikleri görülmüş, müdürlükçe süresinde yapılan itiraz nedeni ile takibin durmasına karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nın 68/1. maddesi gereğince; talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenit ise, alacaklı itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Aynı Yasa'nın 62/5. maddesi; "Borçlu takibin müstenidi olan senet altındaki imzayı reddediyorsa, bunu itirazında ayrıca ve açıkça beyan etmelidir....