Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

itiraz olarak açılmış olup, ileri sürülen nedenlerin İİK.168 ve 169 maddelerinde yer alan sebepler içinde yer almadığını, İİK.168/5 maddesinde borca itiraz nedenleri açıkça sayılarak "borçlu olmadığı veya borcun itfa edildiği veya alacağın zamanaşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte tetkik merciine bir dilekçe ile bildirerek merciiden itirazın kabulüne dair bir karar getirmediği taktirde cebri icraya devam olunacağı ihtarı" şeklinde belirtildiğini, oysaki davacı-borçlular davaya konu itirazlarında maddede sayılan hiçbir sebebe dayanmadıklarını, yersiz şekilde borca itiraz ettiklerini, dava dilekçesinde belirtilen borca itiraz sebepleri ancak ve ancak menfi tespit davasında ileri sürülebilecek sebeplerden olup bu halde davanın genel mahkemede açılmasının gerekli olduğunu, bu nedenlerle yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

Davacı vekili yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi halinde MTS ekranında bu şekilde işlem yapılmasına imkan olmadığını iddia etmekte ise de, davacı vekilinin takip başlatırken icra dairesinin yetkisine veya borca ya da her ikisine birlikte itiraz edilebileceğini, yetkiye ve borca birlikte itiraz olunması halinde ekranda yapılabilecek işlemleri bildiği, bilmesi gerektiği halde yetkisiz icra dairesinden takip başlattığı anlaşılmaktadır. Davacı vekilince yetki itirazının kabulü yönünde icra müdürlükleri aracılığıyla fiziksel olarak sunulmuş bir dilekçe de bulunmamaktadır. İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK'nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Aynı Kanunun 10.maddesine göre ise sözleşmeden doğan takiplerde, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkilidir....

İİK'nun 169/a maddesi uyarınca borca itiraz halinde borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir. HGK'nun 14.3.2001 tarih 2001/12-233 ve 20.6.2001 tarih 2001/12-496 sayılı kararlarında da benimsendiği üzere dayanak belgenin hangi ilişkinin teminatı olduğu yazılı belge ile kanıtlanmalıdır. İİK'nun 169/a maddesi uyarınca, belgede, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılması zorunlu olup, açıkça atıf yapıldığının kabulü için senedin, vade ve tanzim tarihleriyle miktarlarının belirtilmesi gereklidir....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2022 NUMARASI : 2021/546 ESAS 2022/148 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı- Borca İtiraz- Takibin Taliki veya İptali KARAR : Yukarıdaki mahal esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya mündericatına tüm bilgi ve belger okunup tetkik edildikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonunda duruşma açılmasına gerek görülmeksizin gereği görüşülüp düşünüldü. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Bursa 2. İcra Müdürlüğü'nün 2021/6248 sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine ilişkin ödeme emrine süresi içerisinde itirazda bulunduğunu, icra takibine konu çekin Pusula Kolejleri Bilişim Sist. Eğitim Matbaa Basım San. Tic. Ltd. Şti.'...

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2021 NUMARASI : 2020/716 ESAS - 2021/999 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; Ankara Gayrimenkul İcra Müdürlüğü’nün 2020/1575 sayılı dosyası ile aleyhe ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine geçildiğini, yetki yönünden takibe itiraz ettiklerini, Bilecik İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, icra emri gönderilmesinin usule aykırı olduğunu, usulüne uygun gönderilmiş hesap özeti olmadığını, tebliğin muhtara yapıldığını, takibe konu ipoteğin teminat ipoteği olduğunu, kayıtsız şartsız borç ikrarını içermediğini, takibin mükerrer olduğunu, şartları oluşmayan kefalet sözleşmesine istinaden davacı T2 takip yöneltilemeyeceğini, talep edilen miktarın haksız ve fahiş olduğunu, faiz oranlarının...

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2020 NUMARASI : 2019/133 ESAS, 2020/122 KARAR DAVA KONUSU : Takibin Taliki Veya İptali KARAR : Taraflar arasında görülen takibin taliki veya iptali davasına ilişkin olarak yapılan açık yargılama sonucunda verilen karara karşı, yasal süresi içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı....

    Buna göre somut olayda; Terme İcra müdürlüğünün 2020/148 Esas sayılı dosyasında davalı aleyhine zamanaşımına uğramış bonoya dayalı başlatılan icra takibine borcu davacının kardeşine ödediğinden bahisle borca itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiği, davalının imzaya itirazının bulunmadığı gibi, davalının icra müdürlüğünde ve yargılama aşamasında zamanaşımı itirazında da bulunmadığı, bonodaki imzayı yargılama aşamasında kabul ettiği, görülmektedir....

    Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1098 Esas sayılı dosyasında verilen geçici mühlet kararı sunularak müvekkilleri yönünden takibin durdurulmasının talep edildiğini, tüm taraflar adına borca itiraz adı altında sunulan dilekçeyle tüm davalıların vekilleri tarafından icra takibine itiraz edildiği açık iken bu durumun mahkemece göz ardı edildiğini, 2. dilekçe ile de açıkça tüm davalılar yönünden icra takibine, ödeme emrine, borca ve ferilerine aynı gün 13.12.2018 tarihinde itiraz edildiğini, Yargıtay 12....

    Mahkemece, borçlu davalının icra takibine yönelik itirazında, açıkça ne kadarlık kısmı için itirazda bulunduğunu belirttiği,itiraz etmediği kısım için takibin kesinleşmiş olduğu, bu durumda davacının dava açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davalı borçlu hakkında çıkarılan adi kiraya ve hasılat kiralarına ait takibe ilişkin ödeme emrine 11.12.2009 tarihli itiraz dilekçesiyle borca ve fer'ilerinin tümüne itiraz ettiği halde kısmı itirazda bulunduğu kabul edilerek mahkemece bu yönler bakımından yanılgılı değerlendirme sonucu davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi isabetsizdir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine 23.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      gelerek 15/10/2018 tarihinde yeniden bir dilekçe yazarak borca itiraz ettiğini, ancak icra müdürlüğünce süresi içinde itiraz edilmediğinden bahisle takibin devamına karar verildiğini ve alacaklının talebi doğrultusunda müvekkilinin taşınmazlarına haciz koyulduğunu, borca itirazın süresi içinde yapıldığını, takibin devamına dair icra muamelesinin hatalı olduğunu belirterek, işlemin iptaline, icra takibinin durdurulmasına, yapılan haciz ve işlemlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu