Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili yetki ile birlikte borca itiraz edilmesi halinde MTS ekranında bu şekilde işlem yapılmasına imkan olmadığını iddia etmekte ise de, davacı vekilinin takip başlatırken icra dairesinin yetkisine veya borca ya da her ikisine birlikte itiraz edilebileceğini, yetkiye ve borca birlikte itiraz olunması halinde ekranda yapılabilecek işlemleri bildiği, bilmesi gerektiği halde yetkisiz icra dairesinden takip başlattığı anlaşılmaktadır. Davacı vekilince yetki itirazının kabulü yönünde icra müdürlükleri aracılığıyla fiziksel olarak sunulmuş bir dilekçe de bulunmamaktadır. İlamsız bir takipte yetkili icra dairesi de İİK 50. maddesinin yollaması ile HMK genel hükümlerine göre belirlenecektir. HMK'nın 6. maddesine göre genel yetkili icra dairesi, davalı gerçek veya tüzel kişinin takibin yapıldığı tarihteki yerleşim yeri icra dairesidir. Aynı Kanunun 10.maddesine göre ise sözleşmeden doğan takiplerde, sözleşmenin ifa edileceği yer icra dairesi de yetkilidir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/08/2021 NUMARASI : 2021/167 ESAS - 2021/641 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet KARAR : Yukarıda ayrıntıları belirtilen mahkeme kararının süresi içinde istinafen incelenmesi davalı tarafından talep edilmekle, görevlendirilen Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra heyetçe yapılan müzakere sonucunda duruşma açılmaksızın gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: davalı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız takibe vekalet eklenmek suretiyle yasal süresi içerisinde itiraz dilekçesi gönderildiğini, itiraz dilekçesi içeriğinde borca itiraz edildiği ifadesinin takibin durdurulması için yeterli olduğunu, ancak dosyaya süresi içerisinde itiraz edilmesine rağmen icra müdürlüğü tarafından itirazları reddedilerek takibin kesinleştirildiğini ve alacaklının talebi üzerine müvekkili şirket aleyhine haciz uygulandığını, borca itirazlarının kabul edilerek hacizlerin...

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ödeme emrine itiraz eden vekilin takip yolunun İİK'nın 43 maddesi uyarınca değiştirilmesi üzerine iflas ödeme emrini tebellüğ edebileceğini, bu takibin eski takibin devamı olduğunu, vekille takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağını, mahkemenin hatalı karar verdiğini, ödeme emri tebliği usulsüz kabulünde dahi takibin iptal edilemeyeceğini, İİK'nın 155 maddesi uyarınca borçlunun itirazlarını icra dairesine yapması gerektiğini, icra dairesine de itiraz ettiğini, mahkemeye yapılan itirazın geçersiz olacağını belirterek kararın kaldırılmasına davanın hukuki yarar dava şartı yokluğundan usulden reddine olmadığı takdirde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, iflas yolu ile takip yapılamayacağına ve usulsüz tebliğe ilişkin şikayet ile iflas yolu ile takipte borca itirazdır....

Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; eldeki dava İİK 67/1'e göre açılan itirazın iptali davası olduğunu, işbu davada, takip/ödeme emrine ilişkin hususların değil, borçlunun borcuna ilişkin hususlar(borçlu olup olmadığı, borçlu ise borcun miktarı, borcun ödenip ödenmediği) incelenmeli ve bu yönde bir değerlendirme yapılması gerektiğini, borçlunun borca itiraz ettiğini ve borçlu olmadığını iddia ettiğini, bunun karşısında alacaklı tarafından da borçlunun borca haksız itirazı sebebiyle itirazın iptali davası açıldığını, borçlunun ise takibe/ödeme emrine itiraz davası açmadığını, icra dairesinde borca itiraz ettiğini, işbu dosyada mahkemenin, icra mahkemesi gibi hareket ettiğini, borçlunun takip talebine itirazı dahi yokken, takip talebini resen incelediğini, İcra Hukuk Mahkemeleri’nin görev alanına girildiğini ve takibe/ödeme emrine ilişkin hususlarda inceleme yapmasının hatalı olduğunu, borçlunun, kesinleşmiş mahkeme kararı ve akabinde çıkarılan yeni ihtarname ile de borçtan...

tarihinde yetki ve borca itiraz ettiği ve takibin durduğu, dosyanın davacı tarafça yetki itirazı kabul edilerek ... tarihinde Kayseri ... Müdürlüğü'ne gönderildiği, Kayseri ... Dairesince ... tarihinde yeniden ödeme emri gönderdiği ve davalının ise ... tarihli dilekçesi ile itiraz ettiği görülmüştür. Somut olayda davalı taraf Ankara ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası kapsamında takibe başlandıktan sonra ve yetkili icra dairesince ödeme emri gönderilmeden önce borcu ödemiştir. Uyuşmazlık ise söz konusu ödeme nedeniyle takip ferilerinden sorumluluğun kime ait olduğu noktasındadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 67 ve devamı maddelerinde düzenlenen ödeme emrine itirazın iptali davası (konusu borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan) bir eda davasıdır. İtirazın iptali davası, takip alacaklısı tarafından, ödeme emrine (süresi içinde) itiraz etmiş (m. 62) olan takip borçlusuna karşı açılır....

    İNCELEME ve GEREKÇE: Dava, hukuki niteliği itibari ile; ---- sayılı icra takibine davalının yapmış olduğu itirazın İİK 67 maddesi gereğince iptali ile icra inkar tazminatı isteminden ibarettir. ---- sayılı dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacı-takip alacaklısı tarafından davalı-takip borçlusu aleyhine önce ----- tutarındaki alacağın, fer'ileriyle birlikte tahsiline yönelik genel haciz yoluyla yapılan icra takibi olduğu, ödeme emrinin borçluya ---- tarihli itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinde borca, fer'ilerine ve yetkiye itiraz edildiği; davacı alacaklı vekilinin kabulü üzerine takip dosyasının ---- kaydedildiği, bu icra dairesi tarafından gönderilen ödeme emrine borçlu tarafından tekrar itiraz edildiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verilmiş olduğu, borçlu tarafından ----- tarihinde ana para borcunun haricen ödendiği, itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğ edilmediği görülmüştür....

      Davalı vekili icra takibine itiraz dilekçesini tekrar ettiğini, kusuru, hasar miktarını, kaza tesbit tutanağını kabul etmediğini, davanın zamanaşımına uğradığını belirterek davanın reddini savunmuştur....

        İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın, 30.12.2021 tarihinde vekaletnamesini Biga İcra Müdürlüğünün 2021/3674 Esas sayılı dosyasına sunduğunu, söz konusu vekaletnamenin Biga İcra Müdürlüğü tarafından 31.12.2021 tarihinde onaylandığını ve davacının borca itiraz dilekçesinin reddedildiğini, İİK Madde 168/5 gereği borca ve yetkiye itiraz süresi 5 gün olduğundan ve vekaletnamesinin de onaylanma tarihi 31.12.2021 tarihi olduğu dikkate alındığında davacının iş bu davayı 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 10.01.2022 tarihinde açtığını, davacı tarafın süresinden sonra yaptığı yetkiye ve borca itiraz taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde yetkiye ve borca itiraza ilişkindir....

        kararında yalnız borca itiraz hususunu değerlendirdiğini, eksik ve hatalı inceleme sonucu verilen kararın kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

        İcra müdürlüğünün 2020/8405 Esas sayılı dosyasındaki takibin davacı yönünden iptaline, dair karar verilmiştir. İlk derece mahkemesi kararına karşı; davalı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır. Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacıya ödeme emri tebliğ edildiği ve bu ödeme emrine yasal sürede itiraz edilmediğini, takibin kesinleşmesi üzerine haciz işlemi gerçekleştikten sonra borçlunun kötü niyetle mirası reddettiğini, ödeme emrine karşı yasal sürede itiraz etmeyen borçlu şikayet kurumunu kötüye kullandığını, borçlunun ödeme emrine süresinde itiraz etmemesi nedeniyle şikayetin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, Bursa 15.İcra Müdürlüğünün 2020/8405 esas sayılı dosyasındaki takibin iptali istemine ilişkindir....

        UYAP Entegrasyonu