Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 33/2. maddesinde; "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir" hükmü yer almaktadır. Buna göre, mahkemece icra emrinin tebliğinden sonraki dönemde borcun itfa edilmiş olması nedeniyle istemin kabulüne karar verildiğine göre, yukarıda anılan yasa hükmü uyarınca icranın geri bırakılmasına hükmolunması gerekirken, takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 6....
Takibe konu belgenin, kambiyo senedi niteliğini haiz olmaması, İİK'nun 170/a maddesi hükmü gereğince takibin iptali sebebi ise de, aynı maddenin son fıkrasında yer alan, "Her ne suretle olursa olsun, ... borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz" şeklindeki hüküm gereğince, icra mahkemesi yukarıda belirtilen sebebe dayanarak İİK'nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar veremez. Somut olayda, borçlu vekilinin 11.01.2016 tarihli itiraz dilekçesinde; ''...Takibe konu senedi faizi ile birlikte 28.04.2015 ve 31.07.2015 tarihlerinde müvekkilim ödemiştir” demek suretiyle borcu kabul edip ödediğini ileri sürdüğü ve ödemeye ilişkin bir kısım belgeler sunulduğu görülmektedir. Bu durumda, anılan İİK'nun 170/a-son maddesi hükmü uyarınca, aynı maddenin ikinci fıkrasının olayda uygulanması ve takibe dayanak bononun kambiyo senedi niteliği taşıyıp taşımadığı üzerinde durulması mümkün değildir....
Takibe konu belgenin, kambiyo senedi niteliğini haiz olmaması, İİK'nun 170/a maddesi hükmü gereğince takibin iptali sebebi ise de, aynı maddenin son fıkrasında yer alan, "Her ne suretle olursa olsun, ... borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz" şeklindeki hüküm gereğince, icra mahkemesi yukarıda belirtilen sebebe dayanarak İİK'nun 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar veremez. Somut olayda, borçlu vekilinin 26.08.2015 tarihli itiraz dilekçesinde; ''...Davacı taraf ödenmiş olan senedi tekrar tahsil etmek istemektedir. Müvekkilin hiç borcu olmadığından işbu davanın açılma gereği doğmuştur...'' demek suretiyle borcu kabul edip ödediğini ileri sürdüğü görülmektedir. Bu durumda, anılan İİK'nun 170/a-son maddesi hükmü uyarınca, aynı maddenin ikinci fıkrasının olayda uygulanması ve takibe dayanak bononun kambiyo senedi niteliği taşıyıp taşımadığı üzerinde durulması mümkün değildir....
Aynı maddenin son fıkrasında ise; "İcra mahkemesi, itirazın kabulüne karar vermesi halinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde alacaklıyı senede dayanan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder" hükmü yer almaktadır. İİK'nun 170/3. maddesi gereğince imzaya itirazın kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken takibin iptali kararı isabetsiz olup, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının onanmasına dair 09.11.2012 tarih, 2012/9303 Esas, 2012/10150 Karar sayılı Daire ilâmının müddeti içinde tashihen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ilama dayalı takip başlatıldığı, borçlu vekilinin, ilamda vekil var iken icra emrinde isminin yazılı olmadığı ve icra emrinin vekil yerine asile tebliğ edildiği gerekçeleriyle icra emrinin iptalini, yine ilamın bozulduğu iddiasıyla da İİK'nun 40. maddesi uyarınca takibin durdurulmasını talep ettiği, Mahkemece ilamda vekil isminin yazılı olmaması nedeniyle icra emrinin iptaline ve takibin iptali istemi olmadığı halde takibin iptali talebinin reddiyle alacaklı lehine yargı gideri ve vekalet ücretine hükmedildiği, takibin durdurulması...
Takibin devamı ancak sunulacak bir itirazın iptali veya itirazın kaldırılması kararı ile mümkündür. O halde mahkemece borçlu isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ :Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 06.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. ...
Kanunun bu atfı sebebi ile uygulanma imkanı bulan 33/A maddesine göre ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir." Bu hükümlerin birlikte değerlendirilmesi ile öncelikle belirtmek gerekir ki tasarrufun iptali davası, ayni nitelikte olmayıp kişisel (şahsi) bir dava niteliğindedir. Tasarrufun iptali davasını kazanan alacaklı, takip dosyasında iptaline karar verilen tasarruf konusu malı borçlununmuş gibi haczettirebilir. Alacaklının iptal davası konusu malın haciz ve satışını isteyebilmesi için yeni bir takip yapmasına ve aynı Kanunun 143/3. maddesindeki bir yıllık süreye uymasına gerek yoktur....
İcra Müdürlüğü'nün 2012/3334 sayılı dosyasında İcra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, duruşmalara katılmadığı gibi davaya yazılı olarakta cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davalının, Kastamonu 1. İcra Müdürlüğünün 2012/3334 sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 1.803,15 TL asıl alacak, 59.05 TL işlemiş faiz toplamı 1.862,20 TL yönünden iptaline, takibin bu meblağ üzerinden devamına, şartları bulunmayan inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kasko sigorta sözleşmesine ve halefiyet kuralına dayanılarak itirazın iptali şeklinde açılan maddi tazminat istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Uyuşmazlık başlatılan icra takibinin iptali istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 29.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Takibin taliki veya iptali Uyuşmazlık başlatılan icra takibinin iptali istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 29.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....