Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda takibin kesinleşmiş olması koşulu ile haciz sırasında ya da haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde borçlu haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak bu hakkından vazgeçebilir (HGK 31.03.2004 tarih ve 2004/12-2002). Somut olayda, 26.03.2007 tarihinde yapılan ihtiyati haciz sırasında borçlunun SSK emekli maaşının tamamının haczine muvafakat ettiği, örnek 7 nolu ödeme emrinin ise bu tarihten sonra 27.03.2007 tarihinde adı geçene tebliğ edildiği ve muvafakat tarihinde henüz kesinleşmiş bir takibin bulunmadığı anlaşılmıştır. Bu durumda, ihtiyati haciz sırasındaki kabul takibin kesinleşmesinden önce olduğundan, yukarıdaki gerekçeler karşısında bu muvafakat geçerli değildir. Bu durumda mahkemece şikayetin kabulü ile taleple bağlı kalınarak borçlunun SSK emekli maaşının 1/4'ünün üzerinde kalan kısım üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    İcra Müdürlüğü’nün 2007/7764 Esas sayılı takip dosyası üzerinden kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan icra takibinde, borçlu vekili takibin kesinleşmesinden sonraki devrede icra mahkemesine başvurarak, sair itirazlarının yanı sıra 24.12.2015 tarihli talebi ile takibe konu çekler yönünden zamanaşımı süresinin dolduğunu ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece zamanaşımının gerçekleşmediği gerekçesi ile istemin reddine karar verilmiştir. HMK'nun 114/1-ı maddesinde; aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte (derdest) olmaması, dava şartları arasında düzenlenmiştir. Derdestlik; dava açılmasının usul hukuku bakımından ortaya çıkardığı sonuçlardan biridir. Aynı konuda, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanılarak daha önce bir dava açılmış ve bu dava görülmekte ise, aynı konunun yeni bir dava konusu yapılması mümkün değildir. Çünkü, aynı konuda iki dava açılmasında davacının hukuken korunmaya layık bir menfaati yoktur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Kamu kurum ve kuruluşları vb. tüzel kişiliklerin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığın üzerine atılı dolandırıcılığa teşebbüs ve sahtecilik suçunun 26/09/2002 olan suç tarihinden temyiz inceleme gününe kadar 765 sayılı TCK'nın 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen 7 yıl 6 aylık kesintili dava zamanaşımının dolduğu anlaşıldığından; 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanamsı gereken 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, ancak, bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanun'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesi gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE, 28/10/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Ayrıca, alacaklının, takibin devamını sağlayıcı nitelikteki her takip işlemi ile de zamanaşımı kesilir ve yeni bir süre işlemeye başlar. Somut olayda; alacaklı vekili tarafından 28.03.2012 tarihinde borçlu adına kayıtlı araç ve taşınmaz bulunması halinde haciz konulması için sorgulamasının talep edildiği anlaşılmaktadır. Alacaklı vekilinin 28.03.2012 tarihli talebi icra müdürlüğünce kabul edilip gerekli sorgulamanın yapıldığına ilişkin sonucun talebin altına şerh düşüldüğünden anılan işlem takibin devamını sağlamaya yönelik olup, zamanaşımını kesen işlemdir. Bu durumda takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak takibin (3) yıldan fazla işlemsiz bırakılmadığı ve dolayısıyla borçlular hakkında zamanaşımının gerçekleşmediği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece icranın geri bırakılması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

          Kambiyo senedi niteliği bulunmayan bu senet ile başlatılıp kesinleşen takipte, İİK'nun 71/.... maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresi 6762 sayılı ....nun 726. maddesine göre hesaplanamaz. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takibin kesinleşmesi, sözü edilen durumu değiştirmeyeceğinden olayda uygulanması gereken zamanaşımı süresi, Türk Borçlar Kanunu'nun 146.maddesi (eski B.K.125.maddesi) uyarınca ... yıl olup zamanaşımı süresi dolmadığından borçlunun itirazı yerinde değildir. O halde, mahkemece, istemin reddi yerine, yanılgılı değerlendirmeyle, kabulüne karar verilmiş olması isabetsizdir....

            İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmüne, İİK'nun 33/a-1. maddesinde de; "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, borçluların takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nun 04/11/1998 tarih ve 1998/12- 763 E., 1998/797 K. sayılı kararı.). Takip dayanağı belge kambiyo senedi niteliğinde bono olduğundan, davaya konu olayda takip dayanağı senedin tanzim ve takip tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6762 sayılı TTK’nun 661, 662. ve 663. maddelerinin uygulanması gerekir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 19.06.2014 tarih ve 2014/14137-17968 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Dairemizin bozma ilamında, itfa iddiasının İİK'nun 169/a-1. maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlanmadığı belirtilmiş ise de, borçlunun icra mahkemesine başvurusunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin itfa şikayeti olması karşısında yasal dayanağın İİK'nun 71. maddesi olduğu, ancak sunulan belgenin bu maddede yazılı nitelikte olmadığının anlaşılmış olması nedeniyle, anılan madde yerine aynı Kanun'un 169/a-1. maddesinin yazılmış olmasının sonuca etkisi bulunmamaktadır....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası ve tüm dosya kapsamına göre; Hayrabolu İcra Müdürlüğü'nün 2019/663 Esas sayılı takip dosyasında davalı vekili tarafından davacılar aleyhine 26/08/2019 tarihinde 01/06/2018 tanzim, 15/08/2019 vade tarihli bir adet bonodan dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, ödeme emrinin davacılara 09/09/2019 tarihinde davacılara tebliğ edildiği, davacılar vekilinin 12/10/2020 tarihli dava dilekçesi ile dosya borcuna mahsuben takip kesinleştikten sonra 19/09/2019 ve 23/10/2019 tarihinde haricen ödemeler yapıldığı, toplam 153.000,00- TL haricen ödeme yapıldığından bahisle bu miktar yönünden takibin kısmen iptalinin talep edildiği, ilk derece mahkemesince davanın 5 günlük süre içinde açılmadığından dolayı süre yönünden reddine karar verildiği görülmüş olup, İİK 71. maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden sonra ödeme iddiası ile açılan davalarda süre söz konusu olmayıp, takibin kesinleşmesinden sonraki ödeme iddiasını borçlu tarafın...

              Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı vekili tarafından mahkemeye verilen dilekçe ile takipten sonra zamanaşımı nedeniyle İİK'nun 71. maddesi gereğince takibin geri bırakılmasına karar verilmesi istenilmiş olup, icra dosyasında ve icra müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta borçlu davacıya icra dosyasından ödeme emrinin tebliğ edilmediği, mahkemece Kayseri PTT Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta ve dairemizce Malazgirt PTT Müdürlüğüne yazılan müzekkereye verilen cevapta da davacı vekilinin bildirmiş olduğu barkod numaralı tebligatın PTT'nin kayıtlarında bulunmadığı ve Kayseri 5. İcra Müdürlüğünün dosyasından böyle bir tebligatın yapılmadığı bildirilmiş olup, İİK'nun 71/2. fıkrasında borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi kıyasen uygulanır düzenlemesi karşısında icra müdürlüğü ve PTT Müdürlüklerinin verdiği cevaba göre Kapatılan Kayseri 5....

              Bu durumda icra dosyasındaki 12.8.2020 tarihli muvafakat beyanı takibin kesinleşmesinden önce olduğundan, İİK'nun 83/a maddesi hükmüne göre geçersizdir. Diğer taraftan, muvafakatin geçersizliği somut olayın özelliği bakımından haczin kaldırılması için başlı başına bir neden sayılmaz....

                UYAP Entegrasyonu