"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından, çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla yapılan takipte, borçlu icra mahkemesine başvurarak, diğer şikayet sebepleri ile birlikte takibin kesinleşmesinden önceki dönemde bononun zamanaşımına uğradığını ileri sürmüş, mahkemece istem yerinde görülerek takibin iptaline karar verilmiştir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, takibin kesinleşmesinden önceki dönemde bonoya dayanan alacağın zamanaşımına uğradığına ilişkin olup, başvuru bu hali ile İİK'nun 169/a-4....
(Benzer karar Yargıtay 04/10/2016 tarih 2016/19131 esas 2016/20512 karar) Mahkemece, adı geçen borçlu şirket yönünden İİK'nın 193/2. maddesi uyarınca takibin düştüğü dolayısıyla dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken davanın kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Davanın konusuz kalması halinde dava tarihi itibariyle haklılık durumuna göre yargılama giderlerine hükmedilir. İİK'nın 71/1. maddesine göre; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir." Somut olayda; takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde davacı dosya borcunun tamamının ödendiğine dair İİK'nın 71/1.maddesinde sayılan belgelerden birini ibraz etmemiştir....
İİK'nun 83/a maddesi gereğince; borçlunun hacizden önceki bir dönemde haczi mümkün olmayan bir mal veya hakkın haczedileceğine dair alacaklıyla yapmış olduğu anlaşma geçerli değildir. Anılan maddenin amacını açıklayan gerekçesinde de "...borçlunun, hacizden önce sonuçlarını tahmin edemeyeceği cihetle, bir mal veya maaş yahut ücretin haczedilemeyeceği yolunda şikayette bulunmayacağını bildirmesinin, lehine olan yasa hükmünün uygulanmasından feragat etmesinin hükümsüz sayılacağı, zira bir malın ne derece haczedilmez olduğunun, borçlunun ve ailesinin haciz anındaki durumlarına göre saptanabileceği" ifadesine yer verilmiştir. Bu durumda haciz sırasında yada haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde borçlu, haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak bu hakkından vazgeçebilir....
İİK. nun 71. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti süreye tabi değildir. İcra takibinin dayanağı taksitli satış sözleşmesi olduğuna göre, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresi, takibin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı BK. nun 125. maddesine göre 10 yıldır. Aynı kanunun 133. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler düzenlenmiş olup, 09.05.2018 tarihli yenileme talebi, icra takip işlemi olmadığından zamanaşımını kesmez....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu hakkında bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde; örnek 10 numaralı ödeme emri borçluya 05.01.2009 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu 13.06.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurarak takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacağın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece istemin reddine karar verildiği görülmektedir....
Somut olayda, takibin dayanağı olan 28.12.2014 tanzim tarihli senette düzenleme yerinin (tanzim yeri) yazılı olmadığı, her ne kadar keşideci şirketin kaşesinde “V.D.: Gümüşhacıköy” ibaresinde idari birim adı geçse de bu ibarenin Gümüşhacıköy Vergi Dairesi'ni ifade etmek için yazıldığı anlaşılmakla, takip dayanağı senette keşide yeri unsuru bulunmadığından anılan belge kambiyo senedi vasfı taşımamaktadır. Kambiyo senedi niteliği bulunmayan bu senet ile başlatılıp kesinleşen takipte, İİK'nun 71/2. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresi 6762 sayılı TTK’nun 726. maddesine göre hesaplanamaz. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takibin kesinleşmesi, sözü edilen durumu değiştirmeyeceğinden olayda uygulanması gereken zamanaşımı süresi, Türk Borçlar Kanunu'nun 146. maddesi uyarınca 10 yıl olup zamanaşımı süresi dolmadığından borçlunun istemi yerinde değildir....
Bu maddeye göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir. Somut olayda, borçlunun takibin kesinleşmesinden sonra sunmuş olduğu, 01.6.2014 tarihli ve alacaklı ... imzalı belgede, şikayete konu takip dosyasına ait hiç bir alacağın kalmadığı belirtilmiştir. Alacaklının belgedeki imzaya itirazı olmadığına göre, belgeye karşı üst kısmının sonradan doldurulduğu iddiaları dar yetkili icra mahkemesinde dinlenmez. Kaldı ki, aksi ispat edilmediği sürece imza metnin üst kısmını da kapsar. O halde, mahkemece şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Alacaklı tarafından şikayetçi borçlu KNB Ayakkabıcılık..Ltd.Şti ile dava dışı İnci Deri..AŞ. hakkında başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, takibin kesinleşmesinden sonra şikayetçi borçlu ile alacaklı arasında düzenlendiği ileri sürülen 10/02/2020 tarihli protokole dayalı olarak davacı borçlunun takip konusu borçtan ibra edildiği ileri sürülmüş, mahkemece talebin kabulü ile borçlu yönünden İİK 71/2.madde gereğince icranın geri bırakılmasına karar verildiği, kararın gerekçe kısmında da 22/01/2021 tarihinde dosyanın yenilenmesi işlemi yapıldığı, o tarihten sonra dosyada zaman aşımını kesen icra takibi işlemi olmadığı, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zaman aşımına uğramış olduğundan bahisle icranın geri bırakılmasına karar verildiği, davanın konusunun takip sonrası zaman aşımı itirazı olmayıp takibin kesinleşmesi sonrasındaki döneme ilişkin itfa şikayetine ilişkin olduğu, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takiplerde uygulanacak diğer hükümlere...
İcra takibinin kesinleşmesinden sonraki devrede alacağın zamanaşımına uğradığına ilişkin şikayet, herhangi bir süreye bağlı olmayıp İİK’nun 71/2. maddesi uyarınca her zaman icra mahkemesinde ileri sürülebilir. Mahkemece, borçlunun başvurusunun takibin kesinleşmesinden sonraki zamanaşımı şikayeti ve İİK'nun 78/2.maddesi gereğince takibin iptali talebi olduğu gözetilerek bu bağlamda inceleme ve değerlendirme yapılması gerekir. O halde mahkemece, borçlunun İİK.nun 71/2.maddesi kapsamında yaptığı zamanaşımına ve İİK'nun 78/2.maddesine yönelik şikayetlerinin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İİK'nun 33/2.maddesi gereğince, "İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir. Bunlardan itfa veya imhale dayanan istekler mutlaka Noterlikçe re'sen yapılmış veya tasdik olunmuş belgelere veya icra zaptına istinat ettirilmelidir.” Borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman İcra Mahkemesinden isteyebilir. Borçlu aleyhine ilamların icrası yoluyla 08.10.2012 tarihinde başlatılan icra takibinde; icra emri, borçluya 10.10.2012 tarihinde tebliğ edilmiştir. Dosyanın incelenmesinde, takibe konu ilamda hükmedilen alacağa ilişkin 18.508,30 TL'nin 11.10.2012 tarihinde, icra emrinin tebliğinden sonra alacaklının borçlu idareye bildirdiği hesaba yatırıldığı anlaşılmıştır....