Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğraması nedeniyle şikayetin kabulü ile İİK'nun 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, İİK'nun 169/a-5. maddesi gereğince takibin durdurulması yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, kararın belirtilen nedenlerle bozulması gerekir ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ...İcra Hukuk Mahkemesi’nin 27.08.2015 tarih ve 2015/189 E.-2015/631 K. sayılı kararının hüküm bölümünün birinci bendinde yer alan "İİK'nun 169/a-5. maddesi hükmü uyarınca Denizli 4. İcra Müdürlüğü'nün 2015/1670 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takibin davacı bakımından durdurulmasına" şeklindeki cümlenin karar metninden çıkartılmasına, yerine "Şikayetin kabulü ile İİK'nun 71/2 ve 33/a maddeleri gereğince.......

    Borçlular, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde icra mahkemesine başvurarak borcun kısmen ödendiğini ileri sürdüklerine göre, bu itiraz itfa itirazı niteliğindedir. O halde mahkemece, icra dosyasına yapılan ödeme dikkate alınıp,borçluların istemlerinin İİK'nun 71. maddesi kapsamında değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, hukuki tavsifinin yanlış yapılması sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Kambiyo senedi niteliği bulunmayan bu senetlerle başlatılıp kesinleşen takipte, İİK'nun 71/2. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresi, 6762 sayılı TTK'nun 726. maddesine göre hesaplanamaz. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takibin kesinleşmesi, sözü edilen durumu değiştirmeyeceğinden, olayda uygulanması gereken zamanaşımı süresi, 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi uyarınca on yıl olup, şikayete konu takipte on yıllık zamanaşımı süresi dolmadığından borçlunun şikayetinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece zamanaşımı şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, istemin kabulü isabetsiz olup, Dairemizce kararın belirtilen nedenle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla alacaklının karar düzeltme isteminin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 33/1. maddesi uyarınca takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde itfa nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İzmir 21. İcra Müdürlüğünün 2021/1577 Esas sayılı dosyası ile İzmir 16. Aile Mahkemesinin 2013/403 Esas, 2014/745 Karar sayılı ilamına dayalı olarak davacı borçlu aleyhine 7.500,00 TL maddi tazminat, 5.000,00 TL manevi tazminat, 291,60 TL yargılama gideri, 1.500,00 TL ilam vekalet ücreti alacakları ile talep edilen alacak kalemlerinin işlemiş faizleri ile birlikte toplam 15.799,85 TL alacağın tahsili istenilmiş, davacıya icra emri 22/01/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Açılan davada davacı tarafından 14/11/2016 tarihli sulh sözleşmesine dayanılarak takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde itfa iddiasında bulunulmuştur. Davacı tarafından sunulan 14/11/2016 tarihli "sulh sözleşmesidir" başlıklı belgenin incelenmesinde sözleşmenin İzmir 7....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, (1) adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlunun, takibin kesinleşmesinden önceki dönemde, takip konusu bononun zamanaşımına uğradığından bahisle takibin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, takibe konu bononun 30/08/2012 vade tarihli olduğu, takibe ise 31/08/2015 tarihinde başlandığı, 3 yıllık zamanaşımının gerçekleştiği gerekçesi ile İİK’nun 170/a maddesi gereği itirazın kabulüne, takibin iptaline karar verildiği görülmektedir....

          DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71/2. maddesinin göndermesi ile aynı kanunun 33/a-l. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığı iddiası ile icranın geri bırakılması isteğidir. Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde; borçluların icra mahkemesine başvurusunda, takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı nedeniyle takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece; 10 yıllık zamanaşımının dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmektedir. Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 71. maddesine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetidir. İİK'nun 71/2. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanun'un 33/a-l. maddesi gereğince, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun zamanaşımına uğradığının belirlenmesi halinde icranın geri bırakılmasına karar verilir....

          Bu durumda mahkemece, borcun dönemsel edim borcu olduğu kabul edilerek takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde alacağın zaman aşımına uğradığına yönelik şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, alacağın kaynağının tespitinin dar yetkili icra mahkemesinde incelenemeyeceğinden bahisle istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekirken Dairemizce maddi hataya müsteniden onandığı anlaşılmakla borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 09/02/2017 tarih, 2016/9109 Esas - 2017/1668 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 30/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde gerçekleşen zaman aşımı şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 71/2, 33/a maddeleri, 6762 sayılı TTK’nın 726., 730/18. ve 662. maddeleri, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, sair yasal mevzuat 3....

              Maddesi gereğince aciz vesikası hükmünde olduğunu ve bu sebeple takibe konu borcun 20 yıllık zamanaşımına tabi bulunduğunu beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın reddi ile takibin devamını istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 71/2. maddesi yollamasıyla İİK'nın 33/a maddesi uyarınca takibin kesinleşmesinden sonraki devrede zamanaşımının dolması nedeniyle icranın geri bırakılması istemine ilişkindir. İİK'nın 71/2 maddesi uyarınca, borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zaman aşımına uğradığı ileri sürülecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır. Borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak, İİK'nın 71/2 ve 33/a maddelerine dayalı zaman aşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir....

              İcra kefaleti asıl borçlu hakkındaki takibin devamı süresince verilebilir. Borçlu yönünden takibin zamanaşımına uğramış olduğu dönemde dahi icra dosyasına yapılmış icra kefaleti geçerlidir. Takibin icra kefalet tarihinden sonra zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi de bu yönden sonuca etkili değildir. Somut olayda, şikayetçi ...'ın dosya borcuna takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde 08/09/2008 tarihinde icra kefili olduğu, adı geçene 14.11.2014 tarihinde icra emrinin tebliğ edildiği, her ne kadar takip dosyası 30.10.2008 tarihinden 24.04.2014 tarihli yenileme talebine kadar işlemsiz bırakılmış ve bu tarihten itibaren icra takip işlemlerine devam edildiği asıl takip borçlusu yönünden 15/01/2015 tarihinde zamanaşımı dolayısı ile icranın geri bırakılmasına karar verilmiş ise de bu hususun icra kefaletinin geçerliliğini etkilemediği gibi icra kefili yönünden İİK'nun 39. maddesinde öngörülen on yıllık zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmaktadır....

                UYAP Entegrasyonu