İİK.nun 71/1. maddesine göre, borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Bu istemin kabul edilmesi için itfa itirazının İİK.nun 71/1.maddesinde açıklanan nitelikte bir belge veya alacaklının kabul beyanıyla kanıtlanması zorunludur. Somut olayda, borçluların İcra Mahkemesi'ne başvurusu takip konusu alacağın takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde haricen ödendiğine ilişkindir. Bu başvuru Mahkemece İİK'nun 71. maddesi kapsamında değerlendirilerek incelenmelidir; zira bu husus borçlularca süresiz şikayet konusu yapılabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Bingöl İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 03/03/2015 NUMARASI : 2014/110-2015/13 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, takibe konu borcun takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımına uğraması nedeniyle İİK'nun 71. maddesine dayalı zamanaşımı itirazıdır. Takibin kesinleşmesinden önceki zamanaşımı itirazının takibin türüne göre ödeme emri tebliğinden itibaren 7 günlük süre içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde, senedin kambiyo vasfına yönelik şikayete (protesto işleminin yapılmadığı iddiası ile) ve takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde itfa iddiası ile, İİK. 'nun 71. Maddesi uyarınca takibin iptali istemine ilişkindir. İİK. 'nun 71. Maddesinde; " Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden istiyebilir. Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33a. maddesi hükmü kıyasen uygulanır." şeklinde düzenleme bulunmaktadır....
Bu durumda, mahkemece, borçlular vekilinin talebiyle bağlı kalınarak, İİK.nun 78/5. maddesine yönelik şikayet hakkında karar verilmesi gerekirken, hatalı hukuki nitelendirme sonucu istemin, İİK'nun 71. ve 33/a maddelerine dayalı takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti olarak vasıflandırılıp sonuca gidilmesi doğru değildir. Öte yandan, kabule göre de; mahkemece, istemin hukuki vasıflandırılmasında hata yapılmakla birlikte, bu vasıflandırma neticesinde şikayetin kabul edilerek, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımın gerçekleştiğinden bahisle, “icranın geri bırakılmasına” karar verilmesi gerektiği halde “takibin durdurulması” yönünde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir....
Borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nın 71/2 ve 33/a maddelerine dayanan zamanaşımı şikayetinin incelenmesi, bu şikayetin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir Yapılan bu açıklamalara göre davacının talebi, İİK'nın 71. maddesi kapsamında takibin kesinleşmesinden sonraki evrede gerçekleştiği iddia edilen zaman aşımına yönelik olup süreye tabi değildir. Bu nedenle mahkemesince bu husus gözden kaçırılarak davanın süresinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi doğru olmamıştır....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte, borçluların; takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde dosya borcunun tamamen ödenmiş olduğunu ileri sürerek itfa nedeni ile takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince, davanın kabulü ile takibin iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan ilamlı takipte, borçluların; takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde dosya borcunun tamamen ödenmiş olduğunu ileri sürerek itfa nedeni ile takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesince,takibin davacı-borçlu ... yönünden iptaline karar verildiği, alacaklı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Ayrıca kabule göre de davacının itirazı takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı niteliğinde olduğundan İİK'nun 169/a maddesi gereği itirazın kabulü halinde takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde icranın geri bırakılmasına karar verilmesi de isabetsizdir. O halde mahkemece yapılması gereken, Aliağa İcra Müdürlüğünün 2012/4303 esas, İzmir 8. İcra Müdürlüğünün 2020/7869 esas ve Aliağa İcra Hukuk Mahkemesinin 2017/82 E. - 2017/226 K. sayılı dosyalarının tamamının bütün halinde getirtilip incelenmesi ve oluşacak sonuca göre gereken kararın verilmesinden ibarettir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla davalının istinaf başvurusunun, esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
Maddesi gereğince borca itiraz ve İİK 33/a, 71/2. maddeleri gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımı itirazına ilişkindir. İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmüne, İİK'nun 33/a-1. maddesinde de; "ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Görüldüğü üzere, borçluların takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nun 04/11/1998 tarih ve 1998/12- 763 E., 1998/797 K. sayılı kararı.)....
Somut olayda, uyuşmazlık takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle icranın geri bırakılmasına karar verilmesi istemine ilişkin olup, kesinlik sınırının takip talebindeki alacak miktarına göre değil, şikayet tarihindeki dosya hesabına göre belirleneceği ve bu miktarın İİK'nın 363. maddesinde öngörülen temyiz sınırının üstünde olduğu anlaşılmakla, temyiz talebinin reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20....