Somut olayda, borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK'nun 169 ve 169a. maddeleri kapsamında, takibin kesinleşmesinden önceki devreye ilişkin zamanaşımı itirazı olup, takibin şekline göre anılan itirazın İİK'nun 168/5. maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunlu olup, alacaklının, 07.07.2015 tarihinde takibe başladığı, borçluya gönderilen ödeme emrinin 15.07.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal beş günlük süreyi geçirdikten sonra 03.08.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu görülmektedir. O halde, mahkemece, takip öncesi zamanaşımı itirazının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, takibin kesinleşmesinden sonraki zaman aşımı şikayetinde uygulanan maddeler gereğince icranın geri bırakılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması şartlarının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, aynı Kanun'un 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" düzenlemesi yer almakta, İİK'nun 33/a-1. maddesinde ise; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Takibin dayanağı belgenin kambiyo senedi niteliğine haiz çek olduğu, çekin keşide tarihinin ve ibraz tarihinin 13.11.2009 olduğu, çekin ibraz süresinin 03.02.2012 tarihinden önce olduğundan 6 aylık zaman aşımı süresine tabi olduğu, icra dosyasında borçluya yönelik olarak yapılan icra takip işlemlerinde, 29/09/2010- 10/04/2012, 10/04/2012- 09/09/2015, 01/04/2016- 11/10/2016, 01/06/2017- 29/01/2018, 14/02/2019- 17/03/2020, 25/06/2020- 07/01/2021 tarihleri arasında takip işlemlerini sürdürmeye yönelik işlem yapılmadığı, dolayısıyla belirtilen bu tarihler arasında takibe konu çek bakımından altı aylık zamanaşımı süresinin dolduğu, İİK.nun 71/2. Maddesine göre borçlu tarafından takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zaman aşımına uğradığını ileri sürülecek olursa İİK.nun 33/a maddesi hükmünün kıyasen uygulanacağı, icra takibinin kesinleşmesinden sonra gerçekleşen zaman aşımı itirazının süreye tabi olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile Adana 8....
Dava konusunun ıslah yoluyla arttırılması durumunda, 1086 sayılı HUMK hükümlerinin uygulandığı dönemde, ıslah dilekçesinin tebliğini izleyen ilk oturuma kadar ya da ilk oturumda yapılan zamanaşımı defi de ıslaha konu alacaklar yönünden hüküm ifade eder. Ancak Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01/10/2011 tarihinden sonraki uygulamada, 371/2 ve 319. maddeler uyarınca ıslah dilekçesinin davalı tarafa tebliği üzerine iki haftalık süre içinde ıslaha konu kısımlar için zamanaşımı definde bulunulabileceği kabul edilmelidir. Mülga 1086 sayılı HUMK yürürlükte iken süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı define davacı taraf süre yönünden hemen ve açıkça karşı çıkmamışsa(suskun kalınmışsa) zamanaşımı defi geçerli sayılmakta iken, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun uygulandığı dönemde süre geçtikten sonra yapılan zamanaşımı definin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerekir....
Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine açılan davanın haksız olduğnu, zira huzurdaki davaya konu takip alacağının takibe dayalı çekte ciranta olduğunu, davacının çekle ilgili protesto çekilmediği iddiasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ödememe protestosunun bonoda söz konusu olduğunu, çek üzerinde karşılıksızdır ve ibraz işleminin yapılmasının takip için yeterli olduğunu, TTK ' nın 809/1 maddesinde bu durumun açıklandığını , davaya konu çekin 20/11/2014 keşide tarihli olduğunu, 01/12/2014 de bankaya süresinde ibraz edildiğini, takibin 22/12/2014 de başlatıldığını, ibraz süresinin eldeki çeke göre 10/12/2014 de dolacağını TTK nın 814. maddesi gereğince 10/12/2017 tarihinde zamanaşımı süresinin dolacağını , ancak yasal süresi içerisinde 22/12/2014 de takibin başlatıldığını , İİK'nın 71.maddesi uyarınca süresiz şikayete başvurma yolunun takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde olduğunu, borcun zamanaşımına uğraması için takibin kesinleşmesi gerektiğini, ancak...
Dava İİK'nun 71/son maddesi göndermesiyle uygulanması gereken İİK'nun 33/a maddesi uyarınca açılmış takibin kesinleşmesinden sonraki evrede zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. İİK'nun 71/2. maddesinde; "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır" hükmüne, İİK'nun 33/a-1. maddesinde de; "İlamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verilir" hükmüne yer verilmiş bulunmaktadır. Borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin olarak İİK'nun 71/2. ve 33/a maddelerine dayalı zamanaşımı isteminin incelenmesi, bu istemin belli bir sürede ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK'nun 04/11/1998 tarih ve 1998/12- 763 E., 1998/797 K. sayılı kararı.)....
in şikayet yoluyla icra mahkemesine yaptığı başvuruda, sair şikayet nedenleri ile birlikte takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ödendiğini de ileri sürerek İİK'nun 71. maddesi kapsamında itfa iddiasında bulunduğu anlaşılmıştır. Alacaklı ... tarafından, ...'den olan 2.340.000,00 USD asıl alacak ile fer'ileri ve ....'den olan 1.896.000,00 USD asıl alacak ile fer'ileri olmak üzere toplam 10.846.730,30 TL alacak için 04.12.2008 tarihinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine başlandığı, alacağın, takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek % 45 faiz ile tahsilinin talep edildiği, daha sonra alacaklı ... tarafından, .. Noterliği'nin 11.05.2010 tarih ve... yevmiye nolu düzenleme şeklinde sözleşmesi ile alacağın bir bölümünün ve bu alacağın teminatını teşkil eden ipoteğin ...'e temlik edildiği belirlenmiştir. Söz konusu 11.05.2010 tarihli temliknamenin konu bölümünde, temlik eden bankanın,.....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, aleyhine yapılan kira alacağı ve tahliye talebine ilişkin takipte, takibin kesinleşmesinden sonra itfa şikayetine ilişkin olarak icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece istemin reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 71/1. maddesi uyarınca borçlu, “takibin kesinleşmesinden sonraki devrede” borcun ve fer’ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini “her zaman” icra mahkemesinden isteyebilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; 1- Davanın KABULÜ ile; Fatsa İcra Müdürlüğü'nün 2022/1959 Esas sayılı icra dosyasındaki takibin zamanaşımı İİK'nun 71.son ve 33/a maddesi uyarınca GERİ BIRAKILMASINA, karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. İİK.nun 71/son maddesinde "Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33 a. Maddesi hükmü kıyasen uygulanır." hükmü düzenlenmiş iken, Yine, İİK.nun. Madde 33/a – Ek: 18/2/1965 – 538/18 md.)"...
Şikayetçi vekili tarafından icra hakimliğine başvurularak takibin kesinleşmesinden sonraki devrede dosyanın işlemsiz bırakıldığından bahisle 6 aylık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle takibin iptaline karar verilmesi istenmiştir. Dosya kapsamından borçlulardan ..................'ın eşi .......................'ın 16.02.2006 günü icra kefili olduğu görülmektedir. İİK'nun 38.maddesinde icra dairesindeki kefaletlerin ilamların icrası hakkındaki hükümlere tabi olduğu belirtilmiştir. Kanun'un bu özel hükmü karşısında icra dairesindeki kefalet takibin dayandığı kambiyo senedinden ayrı bir taahhüdü içerdiğinden olayda kambiyo senedi ile ilgili zamanaşımı kuralları uygulanmaz. İİK'nun 39.maddesi hükmü gözönünde tutularak icra kefili hakkında 10 yıllık zamanaşımı süresinin dikkate alınması gerektiğinden icra kefili .......................'...