Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK’nun 168/5. maddesi gereğince; borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. İİK’nun 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali içindir. Somut olayda, takip dosyasında, borçlu adına gönderilen ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligat mazbatasının 15/02/2016 tebliğ tarihli olduğu, yenileme emrinin 24/11/2015 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine ödeme emrinin tebliğe çıkartıldığı, daha önceden tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin icra dosyasında bulunmadığı, dolayısıyla muteriz borçlu hakkındaki takibin kesinleşmediği, borçluya yenileme emri tebliğinden sonra ödeme emrinin tebliğe çıkarıldığı görülmektedir....

    Borçlular vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 71/1. maddesinde “Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir.” düzenlemesi mevcuttur. Borçluların icra dosya borcuna mahsuben yaptıkları ve alacaklılar vekilinin de kabulünde olan, 11.02.2011 tarihli protokolde yazılı 20.00,00 TL nakit ile 2 adet 20.000,00 şer TL'lik bono bedelleri toplamı 60.000,00 TL ödeme yönünden ödeme tarihleri dikkate alınıp, muhtıra ile istenen borç hesabının yapılarak, buna göre talep hakkında karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile şikayetin reddine karar verilmesi doğru değildir....

      , ödemelere dair banka kayıtları getirtilerek itfa itirazının İİK'nun 169/a maddesi kapsamında incelenmesi" gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır....

        Maddesi gereğince kambiyo senetlerine özgü takiplerde borca itiraza ilişkin yasal itiraz süresinin 5 gün olduğu, davacıların davayı 12/10/2020 tarihinde açtığı, bu hali ile davacılar tarafından açılan davanın süresinde olmadığı ve mezkur takibin kesinleştiği anlaşılmakla, süresinde açılmayan davanın reddine" karar verildiği görülmüştür. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibe konu icra dosyasında müvekkilince yapılan harici ödemelerin takip tarihinden sonra ödeme emrinin tebliğ edilip, 5 günlük süre geçtikten sonraya ilişkin olduğunu, itfaya ilişkin hukuki durumun takipten sonra oluşması nedeni ile itfa sebebi ile açılan davanın süreye tabi olmadığını, itfa sebebi ile icra takibinin iptalini isteyebilmek için borcun icra takibinin kesinleşmesinden sonra ödenmiş olması gerektiğini, süre yönünden red kararının hukuka aykırı olduğunu söyleyerek kararın kaldırılmasını istemiştir....

        Davacılar vekili birleşen dava dilekçesinde özetle, 2019/328 Esas sayılı dosya ile açılan davadaki takibin durdurulması taleplerinin reddedildiğini, bu nedenle müvekkili tarafından takibe konu borç aslı, işlemiş faiz, tahsil harcı ve takip masraflarının davalıya haricen ödendiğini ve 03/10/2019 tarihinde yapılan ödeme dolayısıyla ilgili belgenin davalı tarafından imzalandığını, takibin kesinleşmesinden sondaki döneme ilişkin itfa iddialarının süreye bağlı olmadan ileri sürülebileceğini beyanla, davanın kabulü ile takibin itfa nedeni ile iptaline karar verilmesini istemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK'nun 71. maddesi gereğince; borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve fer'ilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir. Dayanak ilamda; borçlu Genel Sigorta A.Ş.'nin poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere sorumlu tutulmasına karar verilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : İİK.'nun 71. maddesine göre; “Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun ve ferilerinin itfa edildiğini yahut alacaklının kendisine bir mühlet verdiğini noterden tasdikli veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat ederse, takibin iptal veya talikini her zaman icra mahkemesinden isteyebilir.” Somut olayda, borçlu aleyhine yapılan takip genel haciz yolu ile ilamsız takip olup, borçluya ödeme emri 08.10.2012 tarihinde tebliğ edilmiş, yasal itiraz süresinde itiraz edilmediğinden takip kesinleşmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu icra mahkemesine başvurusunda İİK'nun 71. maddesine göre, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde borcun ödendiği nedenine dayalı itfa itirazında bulunmuş, mahkemece; itfa nedeni ile takibin iptaline karar verilmiştir. Alacaklı tarafından borçlu hakkında Kastamonu 3....

              Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, takip dosyası ve dava dilekçesi içeriği incelendiğinde, murisin takibin kesinleşmesinden sonra öldüğü, bu nedenle davacı mirasçıya ödeme emri gönderilmesinin fuzuli bir işlem olduğu, muhtıra olarak kabulü gerektiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı/borçlu mirasçının dava dilekçesinde ileri sürdüğü zamanaşımı ve itfa itirazlarının takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin oldukları, mahkemece İİK'nın 71/1. maddesine ve İİK'nın 71/2. maddesi yollamasıyla 33/a maddesine dayalı zamanaşımı ve itfa itirazlarının ve ayrıca temlike yönelik ve diğer mirasçıların takibe dahil edilmesi gerektiğine yönelik şikayetler de değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davacının talepleri borca itiraz olarak kabul edilerek hatalı nitelendirme ile inceleme yapılmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

              maddesinde düzenlenen yasal sürede icra mahkemesine başvurarak; takip dayanağı bonoların zorla imzalatıldığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, yargılama aşamasında da borçlunun protokol sunarak borca itiraz ettiği, mahkemece; borçlunun itfa itirazını 5 günlük sürede şikayet dilekçesi ile belirtmediği, alacaklının protokolü kabul etmediği, senetlerin ve ibra protokolünün zorla alındığı iddialarının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği görülmektedir. Borçlunun takibin kesinleşmesinden önce sunmuş olduğu, 25.04.2014 tarihli taraflar arasında anlaşma ve ibra protokolü başlıklı belgede takip konusu borcun ibra edildiği görülmektedir. Alacaklının protokoldeki imzaya itirazı olmadığına göre, alacaklının protokole karşı diğer beyanları dar yetkili icra mahkemesinde dinlenmez. O halde mahkemece İİK'nun 169/a-5. maddesine göre itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

                UYAP Entegrasyonu