Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1998/347 E-2011/53 K. sayılı katılma alacağı ilamına dayalı olarak 05.02.2011 tarihinde başlatılan ilamlı takipte, takip dayanağı ilam 26.06.2012 tarihinde esastan bozulmuş ve icra müdürlüğünce 10.09.2012 tarihinde, İİK'nun 40. maddesi gereğince bozma sonrası kesinleşmiş bir ilam ibraz edilinceye kadar takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Borçlunun, ilam kesinleşmeden ilamın icraya konulamayacağı yönünde bir şikayeti bulunmamasına rağmen, mahkemece, talep aşılıp bu husus değerlendirme konusu yapılarak icra emrinin iptaline karar verilmesi doğru değildir. Kaldı ki, takip dayanağı ilam, katılma alacağına ilişkin olup, infazı için kesinleşmesi de gerekmemektedir. Borçlu şikayetinde bozma ilamından sonra karar düzeltme başvurusunun sonucuna kadar takibin durdurulmasını ve bozma kararına karşı yapılan karar düzelteme talebinin reddi halinde ise takibin tümden iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    İİK'nın 170/b maddesi atfı ile İİK'nın 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali içindir. HMK'nın 33. maddesine göre hukuki nitelendirme hakime aittir. Davacı/borçlunun itiraz dilekçesinde zamanaşımının oluştuğunu iddia ettiği zaman dilimi 13/07/2010- 13/03/2017 tarihleri olup; örnek no:10 ödeme emrinin ise davacı/borçluya 20/03/2017 tarihinde tebliğ edildiğinden eldeki başvuru İİK'nın 168/5. maddesine göre takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazıdır. Davacı/borçlunun dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüzlüğüne yönelik bir şikayeti de bulunmadığına göre, 17/06/2019 tarihinde yapılan başvuru yasal 5 günlük süre içerisinde değildir....

    Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK.nun 71. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti olup, icra takibinin dayanağı kredi sözleşmesi olduğuna göre, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresi sözleşmenin tarihi itibariyle yürürlükte olup olayda uygulanması gereken mülga 818 Sayılı Borçlar Kanunu'nun125. maddesine göre 10 yıldır. Aynı Kanunu'nun 133. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler düzenlenmiş olup, buna göre; borçlu borcu ikrar ettiği, hususiyle faiz veya mahsuben bir miktar para veya rehin yahut kefil verdiği takdirde; alacaklı, dava veya defi zımnında mahkemeye veya hakeme müracaatla veya icrai takibat yahut iflas masasına müdahale ile hakkını talep eylediği halde zamanaşımı kesilir. Yine aynı Kanunun 135. maddesinde; "Müruruzaman kat'edilmiş olunca kat'ıdan itibaren yeni bir müddet cereyan etmeye başlar" düzenlemesine yer verilmiştir....

      Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/5 maddesi kapsamında olup yasal beş günlük sürede yapılması zorunludur. İİK.'...

        Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/5 maddesi kapsamında olup yasal beş günlük sürede yapılması zorunludur. İİK.'nun 71 .maddesinde göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise; takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali için geçerlidir....

          Takibin kesinleşmesinden önceki döneme ilişkin zamanaşımı itirazı İİK'nun 168/5 maddesi kapsamında olup yasal beş günlük sürede yapılması zorunludur. İİK.'nun 71 .maddesinde göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise; takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali için geçerlidir....

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/945 KARAR NO : 2021/303 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KIRŞEHİR İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/03/2019 NUMARASI : 2019/11 ESAS - 2019/69 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Takip Sonrası Zamanaşımı İtirazı) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Kırşehir İcra Müdürlüğünün 2009/3858 Esas sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, dosyada işlemler arasındaki süreler incelendiğinde 3 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, dosyanın zamanaşımına uğradığını, dosyada zamanaşımı kesecek bir işlem yapılmadığını belirterek, tüm bu nedenlerle takibin durdurulmasına, zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlık, İİK.nun 269 ve sonrası maddelere dayalı olarak alacaklı tarafından yapılmış bir itirazın kaldırılması istemi olmayıp, borçlunun kısıtlı olduğundan bahisle borçlunun vasisinin şikayeti ile takibin durdurulması veya iptali istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 15.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, davacı tarafından Alaşehir İcra Müdürlüğü' nün 2003/3358 sayılı icra dosyasından davalı hakkında takibe girişilmiş olduğu, bu takibin kesinleşmesi sonrası dosyanın işlemsiz bırakılması üzerine davalının Alaşehir İcra Hukuk Mahkemesi' nin 2010/260 E.-2010/265 K. sayılı dosyasında zamanaşımı def'inde bulunduğu, bunun üzerine mahkemece icranın geri bırakılmasına karar verilmiş olduğu, davalının davacının şikayeti üzerine Salihli 2. Asliye Ceza Mahkemesi' nin 2004/298 E.-2004/845 K. sayılı dosyasından karşılıksız çek keşide etme suçu nedeniyle ceza almış olduğu, cezasının infazı sırasında davalının 5941 S....

                Somut olayda, zamanaşımı şikayetinde bulunan borçlu ... İnş. San. Tic. Tur. Ltd. Şti'nin aynı takip dosyasıyla alakalı olarak 30.05.2008 tarihinde takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayetinde bulunduğu, bu şikayet üzerine .... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17.06.2008 tarih ve 2008/699 E.-2008/811 K. sayılı kararı ile istemin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, yukarıda açıklandığı üzere, borçlunun icra mahkemesine 30.05.2008 tarihinde yaptığı zamanaşımı şikayetinin reddine dair icra mahkemesi kararı, kesinleşmesi halinde, 30.05.2008 tarihinden önceki dönemi ilişkin olarak, sonradan yapılan şikayet yönünden kesin hüküm teşkil edeceğinden, mahkemece söz konusu kararın kesinleşip kesinleşmediğinin araştırılıp değerlendirilmesi, kesinleşmemiş ise sonucunun beklenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

                  UYAP Entegrasyonu