"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, icranın geri bırakılması takibin iptali istemine ilişkin olup, kararın icra hukuk mahkemesince verilmiş olmasına göre, dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 12. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 23.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dolayısıyla ilk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan nedenlerle, davanın, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zaman aşımı nedeniyle icranın geri bırakılması talebi olarak nitelendirilmek suretiyle, davanın kabulüne ve icranın zaman aşımı nedeniyle geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, hatalı ve oluşa uygun düşmeyen gerekçeler ile yazılı şekilde karar verilmesi hukuka aykırı olduğundan, HMK'nun 355 ve 353/1- b-2 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden, davanın kabulü ile, icranın zamanaşımı nedeniyle geri bırakılmasına, davalı alacaklı tarafın yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun reddine, oy birliği ile karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi'nin 2016/2623 Esas 2016/61 Karar sayılı kararı ile dava ve ilamın taşınmazın aynına ilişkin bulunduğu ve kesinleşmeden infaz edilemeyeceği, ferilerinin de aynı hükme tabi olduğu gerekçesiyle icranın geri bırakılması isteğinin reddine karar verildiğini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, takibe dayanak ilamın içeriği ve Yargıtay ilamı birlikte değerlendirildiğinde, ilamın taşınmazın aynına ilişkin ilamlardan olduğu, kesinleşmeden takibe konulamayacağı gerekçesiyle şikayetin kabulüne, takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK'na eklenen "Geçici madde 3" atfı ile uygulanması gereken HUMK'nun 443/4. maddesi (6100 sayılı HMK'nun 367/2. maddesi) gereğince gayrimenkule ve buna ilişkin ayni haklara dair hükümler kesinleşmedikçe icra edilemez; buna yönelik şikayetler de kamu düzenine ilişkin olup süresiz şikayete konu edilebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Genel Kredi sözleşmesine dayalı olarak genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımı süresinin geçtiğini ve takibin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek zamanaşımı nedeniyle icranın geri bırakılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Takibin dayanağı kredi sözleşmesi olup kural olarak borcun muaccel olduğu tarih itibariyle uygulanması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu'nun 125. maddesi uyarınca zamanaşımı süresi 10 yıldır....
Mahkemece, takip dayanağı ilamın icraya konulması için kesinleşmesinin beklenmesi gerekmediği, borçlu tarafından ödemeye ilişkin belge sunulmadığı, ilamın zamanaşımına uğramadığı, icranın geri bırakılması şartları oluşmadığı gerekçesiyle icranın geri bırakılması talebinin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-)Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre borçlu vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-) Borçlu vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; Türk Borçlar Kanunu'nun 156/2. maddesine göre, borç bir mahkeme kararına bağlanmış ise zamanaşımı süresi 10 yıldır....
İİK'nun 71/son maddesinde borçlunun takibin kesinleşmesinden sonraki dönem için takip konusu alacağın zamanaşımına uğramadığını ileri sürmesi halinde İİK'nun 33/a maddesinin kıyasen uygulanacağını düzenlemekte olup, anılan maddenin 33/a 1. fıkrası uyarınca icranın geri bırakılması kararı verileceği öngörmektedir. Somut olayda, borçluya ödeme emrinin tebliğ edilmediği başvuru tarihi itibariyle henüz takibin kesinleşmediği görülmektedir. Bu hale göre borçlunun zamanaşımı itirazı takibin kesinleşmesi öncesine ilişkin olup, mahkemece borçlunun zamanaşımı itirazı kabul edildiğine göre, İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken, icranın geri bırakılmasına hükmedilmesi isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetin konusu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğraması nedeniyle icranın geri bırakılması talebine ilişkindir. İİK’nun 71. maddesinin 2. fıkrasına göre; "Borçlu takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır"....
Hukuk Dairesi HÜKÜM/KARAR : İlk Derece Mahkemesi Kararı Kaldırılması/İcranın Geri Bırakılması İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul 9. İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senedine dayalı takipte takip kesinleştikten sonraki zamanaşımı sebebiyle icranın geri bırakılması şikayetine yönelik yapılan inceleme sonucunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulü ile zamanaşımı sebebiyle şikayetçi borçlu yönünden icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir....
Ancak; 1- Mağdurun, işyerinden hırsızlık olduğunu bildirmesi üzerine işyerine gelen polislerin, kamera görüntülerini izledikten sonra belirlenen eşgal üzerine çevrede yaptıkları araştırmada, ... ve haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen diğer suça sürüklenen çocukları yakaladıkları, kesintisiz takibin bulunmadığının anlaşılması karşısında; hırsızlık suçunun tamamlandığı gözetilmeden, teşebbüs aşamasında kaldığı kabul edilerek eksik ceza belirlenmesi, 2- ... ve haklarında hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilen diğer suça sürüklenen çocuklar yakalanıp, teşhis için karakola götürülmek üzere polis otosuna bindirilecekleri sırada ... ... ... montunun içerisinden suça konu bağış kutusunu çıkarıp polislere iade ederek mağdura iadesini sağladığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK'nın 168/1. maddesinde düzenlenen etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla...
Hukuk Dairesinin 09.09.2013 gün 2013/20060 Esas 2013/27679 Karar sayılı ilamı ile; (...Alacaklı vekili tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takibe karşı borçlunun, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işlemsiz bırakılması nedeniyle zamanaşımı oluştuğunu belirterek icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin kabul edilerek icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. TTK.nun 688/6. maddesine göre bononun, kambiyo senedi vasfını taşıyabilmesi için, tanzim yeri unsurunu ihtiva etmesi gereklidir. Aynı Kanunun 689/son maddesine göre ise, tanzim edildiği gösterilmeyen bir bononun, tanzim edenin ad ve soyadı yanında yazılı olan yerde tanzim edilmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır. H.G.K.'nun 02.10.1996 tarih ve 1996/12-590 sayılı kararında da benimsendiği üzere, tanzim yeri olarak idari birim adının yazılması yeterli ve zorunlu olup, ayrıca adres gösterilmesi mecburiyeti bulunmamaktadır....